Oy verip satır arası yorum yapmayı unutmayın lütfen ♥️ İyi okumalar^^
Kana bulanmış eller...
Kinle dolu gözlerini bana çevirdi. Her zaman dümdüz olan kısa saçları kendi kanıyla yapış yapış olmuştu. Sertçe çenemi kanlı parmaklarıyla kavradı.
Nefesim içime kaçtı, Jane'in ellerinin altında titredim.
Gözlerindeki kin gitti, yerini ölü bakışlara bıraktı.
"Tüm suçlu sensin," dedi tırnaklarını çeneme geçirerek.
"Beni sen öldürdün!"
Yerimden sıçradım. Ani kalkışımla boynumdan bedenime yayılan acıyla suratımı ekşittim. İlk defa kabus görüşüm değildi. Her uykuya daldığımda Jane'in suçlayıcı bakışlarını görüyordum. Elimden geldiğince uyumamaya çalışıyordum ama Bensolius Krallığı'na olan uzun at yolculuğunda farkında olmadan kendimden geçmiştim muhtemelen. Sonuç yine aynıydı, kabuslar peşimi bırakmıyordu.
Karşımda oturan Ethan, boğuluyormuşum gibi nefes almaya çalıştığımı gördüğünde, oturduğu yerden hızla kalktı. Taşlarla kaplı yolda oldukça sallanan at arabasının içinde önümde diz çöktü. "Kabus mu gördün?" dedi gözleriyle suratımı incelerken. Titreyen ellerimi kavramış ve sıkıca tutmuştu.
"Ben..." diyerek nefeslerimi düzenlemeye çalıştım. Yüzündeki bakıştan endişeli gibi gözüküyordu ama emin olamıyordum. Onun hislerini çözmeye çalışmak her zaman benim için zordu.
Titreyen dudaklarımı yalayarak kavradığı ellerime çevirdim bakışlarımı. "Evet. O günden beri doğru düzgün uyuyamıyorum." Zorlukla konuştuğumda nazik parmaklarıyla çenemi kaldırdı. Bu hareketiyle gözlerimiz kenetlendi.
"Özür dilerim, uyurken oldukça rahatsız görünüyordun ama yorgun olduğunu bildiğimden seni kaldırmak istemedim."
Yaptığının yanlış olmadığını kastederek başımı iki yana salladım, böylece çenemdeki eli düştü. "Yanlış bir şey yapmadın. Günlerdir kendimi uyumamak için kasıyordum. En azından, festivalden önce biraz da olsa dinlenmiş oldum."
Sallanan arabada bir an koltuktan düşecek gibi oldum. Karşımda oturan Ethan, omuzlarımdan tutarak bunun olmasını engelledi. Öğle vakti olmuştu, birkaç gündür yoldaydık. Eski zamanlarda yolculuk etmenin ne kadar yorucu olduğunu bu sayede öğrenmiştim.
"Saraya ne kadar var?"
Sorumla, Ethan kafasını camdan dışarıya çevirdi. "Pek bir şey kalmamış olmalı, muhtemelen birkaç saate varırız." Cevabı karşısında başımı salladım. Diz çöktüğü yerden kalktı. Bu sefer karşıma oturmak yerine yanıma geçti. "Biraz daha uyumaya çalış," dedi emin sesiyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkinci Yaşam 1-2
Historical Fiction| WATTYS 2021 KAZANANI | Melis Aksoy, her yerde görebileceğiniz türde sıradanlığa sahip bir genç kızdı. Onu diğerlerinden ayıran mükemmel bir dış görünüşü veya herkesi şaşkına çevirecek zengin bir hayatı yoktu. Ancak kötü bir hayata da sahip değildi...