İkinci Yaşam -49-

17.5K 1.7K 931
                                    

Ethan'ın dudaklarını tattığım andan itibaren hiçbir şey zevk vermemeye başlamıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Ethan'ın dudaklarını tattığım andan itibaren hiçbir şey zevk vermemeye başlamıştı. Biliyorum, sadece bir öpücüktü. Belki de büyük bir önemi olmamalıydı benim için ama yine de aklımdan çıkaramıyordum. Daha önce böyle bir şey yaşamamıştım ve hissettiğim bu değişik his, içimde bir kıpırtı oluşturmuştu.

Maalesef öpüşmemizden hemen sonra saraydan ayrılmak için gitmek zorunda kalmıştı. Ben ise kütüphanenin ortasında durmuş, yaslandığım rafta adeta hayatta kalmaya çalışırcasına uzun bir süre derin nefesler almıştım. Büyük bir hata işlemişim gibi hissediyordum. Onun öpüşüne karşılık vermemeliydim, bu evrene ait değilken böyle bir aptallık yapmak hiç benlik değildi. Fakat her şeyi bildiğim hâlde kendime engel olamamıştım.

Ethan'ın gitmesinin tek iyi yönü vardı, o da buraya ait sırları daha kolay şekilde araştırabilecek oluşumdu. Saraydaki dikkat etmem kişi sayısı bir hayli azalmıştı. Bu bana daha rahat hareket etmemi sağlıyordu. Üstelik Ethan etrafımda olduğunda ne düzgün düşünebiliyor ne de mantıklı kararlar verebiliyordum. Artık o gittiğine ve beynimi kullanmaya geri dönebileceğime göre sevinmem gerekirdi fakat sadece hüzün doluydum.

Yine de kaybedecek vaktim yoktu. Oturup yas tutarsam Ethan daha hızlı gelmeyecekti veya kitap hakkındaki gerçekler mucizevi bir şekilde önüme serilmeyecekti. Saçmalamayı bırakıp yoluma devam etmem lazımdı, öyle de yaptım.

Ethan ayrıldıktan sonra ilk günler biraz vakit kaybetsem de sonunda kendimi harekete geçmeye ikna edebilmiştim. Bu yüzden de şu an burada, Julian geldiğimi öğrenirse beni öldüreceği gizli kütüphanenin içerisindeydim.

Korumamın Nicholas olması bayağı işe yarıyordu aslında. Ondan kurtulup buraya gelirken çaba sarf etmeme gerek kalmamıştı.

Büyünün bana işlemediğini öğrendiğimden beri kafamda dönüp dolanan bir plandı aslında. Buraya ilk gelişimde Zack, kapının büyülü olduğunu söylemişti. Fakat bu beni hiç de etkileyen bir durum değildi. Ben de Julian'a görünmeden buraya gelmeye karar verdim.

Açıkçası şu an kendisi fazlasıyla meşgul olduğundan beni yakalayabileceğini sanmıyordum. Ethan ve Zack gittiği için kral Julian'ın üzerine düşmeye başlamıştı. Sonuçta Zack'in yaşamasını sağlayan en önemli iki kişiden biriydi ve bu, tüm gözlerin ona dönmesini sağlamıştı. Eh, ben de bu durumu tabii ki sonuna kadar kullanacaktım.

Hâlâ yakalanacağım diye biraz tırsıyordum ama yapacak bir yoktu. Biraz daha sırlarla birlikte yaşayamazdım. Neville'ın olayı ne olduğunu, Jane'i kimin öldürdüğünü ve neden buraya geldiğimü öğrenmem gerekliydi.

İçerideki kitaplara büyük bir tereddütle göz atmaya devam ettim. Burada ne kadar vakit geçirebileceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu ancak elimi olabildiğince hızlı tutmalıydım. Julian'a yakalanma ihtimali bile tüylerimi ürpertiyordu.

Kitapların birkaçına çoktan bakmıştım bile. Fakat şu ana kadar işime yarayacak hiçbir şey bulamamıştım. İçerisi küçük olsa da kitapların konularına göre ayrılması işimi kolaylaştırmıştı. Julian'ın burayı böylesine düzenlemesine gerçekten şaşırmıştım.

İkinci Yaşam 1-2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin