İkinci Yaşam 1-2

İkinci Yaşam -17-

Bayramınız mübarek olsun❤️

Kaşlarımı çatıp ringe çıkmış olan Zack'e baktım. Cidden buradaydı! Tam umudumu kaybettiğim anda önümde belirmişti!

Şey, teknik olarak önünde değil, önündeki birçok insanın ilerisindeki ringde belirdi. Düzelteyim dedim.

Şu an o kadar mutluydum ki iç sesimle uğraşamazdım. Kızıl saçlı oğlana bakıyordum sırıtarak. Eğer dövüş sonucunda ölmezse onunla konuşabilirdim. Şey, bu düşük bir ihtimaldi. Zira karşısındaki dev hiç de kolay bir rakip gibi durmuyordu.

Zack, karşısındaki devden hiç ürkmemiş gibi gözlerini ovuşturup ağzını kapatarak esnedi. Uykusu mu vardı bunun?

Böyle bir dövüşe yorgun bir halde gelecek kadar aptal değildir herhalde, diye avuttum kendimi. O kadar da aptal değildir sonuçta değil mi?

Kesinlikle öyleydi.

Etrafta gezen bahisçilere göz attım. Paramı Zack'e yatırmalı mıydım? Görünüşe göre çoğu insan iri yarı adamı tutuyordu çünkü. Zack'i tutmak için aptal olmak gerekirdi. Eh, ben de aptaldım zaten o yüzden bir sıkıntı yoktu.

Ben paramı yatırıp yatırmamak hakkında düşünürken maç başladı. Bahislere katılmaya bile geç kalmıştım, lanet olsun.

Maç başladığı anda iri yarı adam Zack'e doğru ilerledi ki bu hareketi karşısında Zack hiçbir şey yapmadı. Aslında yaptı, yine esnedi. Bu çocuğu izlemek şimdiden sinirlerimi bozmuştu. Karşısında dev vardı dev! Bir uyumadığı kalmıştı resmen.

İri yarı adam dibine gelip bir yumruk salladığı zaman anca Zack hareket edebilmişti. Adamın yumruğundan eğilerek kolayca kaçıp bir iki adım geri gitti. Bu hareketi karşısında dev ilerleyip yine bir yumruk salladı. Bu sefer Zack devin yumruğunu tutup kolunu ters çevirdi. Saniyeler içerisinde dev yeri boyladı. Gözlerim gördüklerime inanamıyormuş gibi açıldı. Bu gerçekten yaşanmış mıydı?

Deminki olay karşısında seyircilerin hepsi coşmuştu adeta. Böyle bir şeyi kimse beklemiyordu, herkes şok olmuştu. Kalabalık daha da hareketlenmeye başladı. Bu kadar insanın arasında olan bana oluyordu, minnacık kızdım zaten bir tepeme çıkmadıkları kalmıştı!

Dev, Zack'in hareketine sinirlenip yerden kalktı ve Zack'e doğru koşmaya başladı. Kabul adam dev gibiydi ancak bir eksisi vardı, çok yavaştı. Zack'in bu çevikliğine karşı bir şansı olmadığını savaş teknikleri hakkında hiçbir şey bilmeyen ben bile anlamıştım.

Olaylar çok hızlı gelişti, Zack hızlı bir şekilde devin iki kolunu da yakalayıp yüzüstü yere yapıştırdı. Nasıl yaptığını tam anlayamamıştım. Gerçekten çok hızlıydı. Kimsenin beklemediği şekilde -ben hariç- Zack maçı kazanmıştı.

Etrafta curcuna koptu tabii. Günün en heyecanlı maçı olabilirdi bu. İnsanlar şaşkındı, nasıl öyle bir adama karşı kazanabilmişti? Sırıttım, Zack kazanırdı.

Maç bittiği anda Zack ringden inip müsabaka alanından uzaklaşmaya başladı. Bunu gören ben vakit kaybetmeden peşine takıldım. Onca insanın arasından geçmek hiç kolay olmamıştı ancak.

Kızıl oğlanı kaybetmemek adına tüm gücümle ilerlediği tarafa koştum. Hayatımda böyle koşmamıştım çok ciddiyim. Görseniz bu kız motor takmış derdiniz. Neyse ki bugün topuklu ayakkabı giymemiştim. Böyle bir şey olacağını tahmin etmiştim çünkü.