| WATTYS 2021 KAZANANI |
Melis Aksoy, her yerde görebileceğiniz türde sıradanlığa sahip bir genç kızdı. Onu diğerlerinden ayıran mükemmel bir dış görünüşü veya herkesi şaşkına çevirecek zengin bir hayatı yoktu. Ancak kötü bir hayata da sahip değildi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
14 yıl önce - Lamensis Krallığı
Yaşanan korkunçluğun örtülmesini amaçlarsına çöken karanlık, oluşan kan göletini zift karası bir pislikmiş gibi gösteriyordu. Aydan yansıyan ışık yavaşça köşkün içine sızarak duygu belirtisi olmayan çocuğun yüzünü aydınlattı.
On iki yaşındaki bir çocuk için ölü bir bedenin yanında dikilmek ve çürüyen etin kokusunu solumak travma etkisi yaratabilirdi. Ancak Julian hiçbir zaman normal bir çocuk olmamıştı. Sıktığı yumruğundan yere düşen kan damlalarını gözünü yavaşça kırparak seyretti.
Julian kendisinin başarılı olduğunu düşünmüştü. Bu görüntüyü görmemek için yaptığı onca çabanın işe yarayacağına emindi hatta. Ethan'ın köşkte kalmamasını sağlamak için günlerdir gözünü ondan ayırmamış, annesinin de olabildiğince karmaşalardan uzak kalmasını sağlamıştı. Sırf bunun için bir süre onu şehir dışına bile yollamıştı.
Gel gör ki, yanılmıştı. Ethan'ı kurtarabilmesine rağmen annesi için aynısı geçerli değildi. Son anlarda bir şeyler olabileceğini sezmiş, Ethan'ı korumak için köşküne geri dönmüştü. Bile bile kendi ayaklarıyla ölüme gitme ihtimalini Julian nasıl düşünebilirdi ki? Sanırım annelik içgüdüsü böyle bir şeydi.
Üstelik, Ethan orada bile değildi. Julian'ın gözetimi altında güvendeydi. Annesiyse...bir hiç uğruna ölmüştü.
Julian için bu ölüm üzücü değildi. Değer verdiği tek kişi kardeşiydi, onun annesinin güvenliğini sağlamak çok sonraları geliyordu. Bunun için uğraşmasının tek nedeni yine Ethan'dı. Sarayda annesinden başka kimsesi olmadığını biliyordu. Şimdiyse, kraliçe yüzünden onu da kaybetmişti.
Küçücük bir dikkatsizliği, daha altı yaşındaki kardeşinin öksüz kalmasıyla sonuçlanmıştı.
Julian'ın kısa bir an için kalbi sızladı.
"Belgeleri ver," dedi ölü kadının cesedini sessizce incelerken. Yanında duran asker onun kadar soğukkanlı olmasa gerek, titreyen elleriyle belgeleri Julian'a uzatabildi.
Kan bulaşmayan eliyle tuttuğu belgelere kısa bir göz gezdirdi. "Tüm kanıtları kaldırın, hastalıktan ölmüş gibi gözükmesini sağlayacaksınız. Geride kalıntı kalmamasına dikkat edin. Eğer en ufak bir hata çıkarsa, bu sefer yerde yatan kişi siz olursunuz."
Onu onaylayan mırıltılar kulağına ilişince askerlere bir kere bile bakmadan arkasını dönüp, boş koridorda yankılanan adım sesleriyle cesetin bulunduğu köşkü terk etti. Yarı başarısız olmasının sonucu olarak yapması gereken bir şey vardı.
