İkinci Yaşam -26-

17.3K 1.7K 447
                                    


Binanın bahçesine geldiğimizde Zack önüme geçip ilerledi ve sağ taraftaki kapıyı açıp geçmemi işaret etti. Biraz tereddütte kalıp gösterdiği yerden içeriye girdim. Etraftaki şamdanlardan yayılan ışık sağ olsun içerisi binanın dışı gibi iç karartıcı değildi. Dar koridorun biraz ilerisinde, solunda bulunan merdivenleri görünce yukarı mı çıkacağız diye düşündüm ancak Zack yanımdan geçip merdivenlere bakmadan ilerlemeye başlayınca ben de peşine takıldım.

Boyumdan bir hayli uzun olan kahverengi bir kapının önüne geldiğimizde içeriden gelen sesler ile gürültülü bir şekilde kapı açıldı.

"Ne kadar süredir bekliyoruz, nerede kaldı bunlar? Az sonra mola zamanımız bitecek halbuki-"

Kapıdan çıkan ve heyecanlı bir şekilde konuşan kahverengi saçlı esmer bir çocuğun beni fark etmeyip ileri doğru hızla atılmasıyla neredeye yere yapışıyordum. Neyse ki çocuğun dikkatsizliğini fark eden Zack'in hızlıca beni kendisine doğru çekmesiyle ezilmekten kurtulmuş oldum.

İnsan az önüne bakar hıyar!

Sesli bir şekilde çemkirmek istesem de nazik leydi imajım çizileceğinden ve daha ilk kez gördüğüm bir çocukta kötü bir imaj bırakmak istemediğimden dolayı diyeceğim tüm sövgüleri içimde tuttum ve sakinleşmeye çalıştım.

"Nicholas, az dikkatli ol."

Yanımdaki kızıl kafanın konuşmasıyla şimdiden sinir kapmış olduğum çocuk varlığımızın farkına vardı ve Zack'e şaşkın bir bakış attı.

"Ah, kaptan! Ne zaman geldin?"

Sevinçle arkamdaki çocuğa yönelttiği soru ile kafamı arkaya çevirip Zack'e baktım. Sinir olmuş gibi bir ifade ile çocuğa bakıyordu.

"Çok pardon, ne kaptanı diyorum ben öyle? Kendimde değilim herhalde birden saçmalıyorum işte," deyip biraz tedirginlikle biraz da ortamdaki havayı bozmak için yaptığı gülüşle ilerledi ve elini Zack'in omzuna koydu.

"Can dostum benim! N'aber? Görüşmedik uzun zamandır."

Kurduğu bu cümleyle Zack daha çok sinir olmuştu ama adını demin öğrendiğim Nicholas bunun farkında değil gibiydi. Sevecen olduğunu düşündüğü bir tavırla Zack ile konuştuktan sonra bir yanıt alamayınca tedirgin bir şekilde güldü ve sonunda doğru bir karar verip elini indirdi.

Beni hâlâ fark etmemiş gibi gözüktüğünden burada olduğumun artık farkına varsın diye sesli bir şekilde boğazımı temizledim. Bu hareketim işe yaramış gibi sonunda kahverengi gözlerini bana çevirdi.

Hafif bir şaşkınlıkla beni tanıdığını belli eden bir ses çıkardı ve konuşmaya başladı.

"Siz Leydi Elizabeth olmalısınız. Kusura bakmayın çok kısasınız, göremedim de sizi"

Bir elini boynuna attı ve utangaç bir tavırla gülümsedi. Kurduğu cümlede bir art niyet yok gibi gözüküyordu ama farkında olmadan beni sinir etmişti. Boyuma laf etmişti bir kere!

Bu çocuk salak mıydı yoksa salak gibi mi davranıyordu?

Tam laf atacağım sırada Zack hem benim hem de Nicholas'ın bir kolunu tuttu ve açık kapıdan bizi içeri sürükledi.

İkinci Yaşam 1-2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin