İkinci Yaşam -46-

17K 1.9K 1.4K
                                    

Acı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Acı.

Zorlukla aralayabildiğim gözlerimden sonra bedenime yayılan ilk his acı olmuştu. Işığa alışamayan gözlerimi geri yumup ağzımdan minik bir inleme kaçmasına engel olamadım.

Çıkarttığım kısık sesi bile anında duyan birisi sanki bu anı bekliyormuş gibi elimi kavradı. Nerede olduğumu ve en son ne olduğunu hatırlamıyordum. Sadece, başım feci derecede ağrıyordu.

"Elizabeth, uyandın mı?"

Kısık sesle konuşması bile acımın azalmasına yardımcı olmuştu. Elimi tutan kişinin Ethan olduğunu anladığımda, kuruyan dudaklarımdan "Maalesef," diye bir fısıldama döküldü.

Kafam karmakarışıktı. Bulanık anılar beynime hücum etmeye başladığında ve neler yaşadığım aklıma üşüştüğünde sıkıntı hissinin peşimi bırakmaya hiç niyeti olmayarak içimde dolaşmaya başladı.

Zar zor su isteyebilmiştim. Dudaklarım bardakla buluştuğunda Ethan'ın birilerini çağırdığını anca kavradım. Çatlayan başım her şeyi çok zor kılıyordu.

Gözlerimi geri açmaya zorladım. Bulanık gördüğüm etraf netlik kazanmaya başlayınca bulunduğum yataktan doğrulmaya çalıştım ama başımın ağrısı buna da engel olmuştu. "Dikkatli ol," dedi Ethan kolunu bana sarıp başımı geri yastığa koyarken. "Üç gün sonunda yeni uyandın."

Üç gün mü? Üç gündür bir kere bile uyanmamış mıydım yani?

Bu çok uzun bir süreydi. Ben bayıldığımdan beri geçen üç günlük sürede her şey olmuş olabilirdi. Üstelik George'un ne halde olduğunu, suikastçilerin yakalanıp yakalanmadığını bilmiyordum. Tüm bu baygın geçirdiğim zamanda hain ben bile ilan edilmiş olabilirdim, hiçbir şeye güvenim yoktu.

"Elizabeth!"

Cindy'nin olduğunu düşündüğüm tiz ses kulaklarıma dolduğunda yüzüm buruşturdum. Birden böyle bir bağırış duymak kulaklarımı acıtmıştı.

Kapı sertçe açıldı. Kafamı hafifçe oraya çevirdiğimde apar topar içeri dalan Cindy, Nicholas ve birkaç hizmetçiyle gözlerimi tekrardan sıkıca kapattım. Keşke uyanmasaydım, şimdiden yorulduğumu hissediyordum.

"Ah, tanrım. İyi misin?"

Ethan'ı yerinden itip başucuma çöken Cindy'nin yorgun suratına yerleşen endişeli yüz ifadesi şüpheye düşmeme yol açtı. Duyduklarımdan sonra gerçekten benim için endişeleniyor mu yoksa sadece rol mü yapıyor anlayamıyordum.

"Prens George nasıl?" Sorumla odaya bir sessizlik çöktü. Bu sessizliği kötü olarak yorumlayacağım sırada Ethan konuştu. "George iyi. Kısa bir süre sonra kendine geldi." Bunu duymak iyi gelmişti. Tüm bu çabalarımın bir hiç uğruna olduğunu duysaydım ne yapardım bilmiyordum. Güzel haberin getirdiği rahatlıkla dudağımı dişleyerek gözlerimi Ethan'a çevirdim.

İkinci Yaşam 1-2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin