| WATTYS 2021 KAZANANI |
Melis Aksoy, her yerde görebileceğiniz türde sıradanlığa sahip bir genç kızdı. Onu diğerlerinden ayıran mükemmel bir dış görünüşü veya herkesi şaşkına çevirecek zengin bir hayatı yoktu. Ancak kötü bir hayata da sahip değildi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Daha bir gün öncesine kadar içimde biriken öfke birden sönüvermişti. Yaşanılanların asla böyle sonuçlanmasını tahmin edemezdim. Hayal dünyamda bile yaşayamayacağımı düşündüğüm olaylar başıma geliyordu ve bu tüm düşünme mekanizmamı altüst ediyordu.
Uzun bir süre konuşmamaya karar verdiğim, kalbimi oldukça kıran Ethan'ın gidişi nedense mutlu olmam gerekirken sadece acı veriyordu.
Gitmesini istemiyordum.
Evet, onunla birlikte Zack de gidecekti fakat bunu takmamıştım. Sonuçta kaçması gerektiği krallığının başına geçiyordu ve onun için sadece mutluydum. Sonunda korumalıktan daha üst bir seviyeye terfi etmişti, hem de kimsenin aklının almayacağı bir terfiydi bu. Fakat neden Ethan da gitmek zorundaydı ki?
Bunun sebebini biliyordum ama kabul etmek istemiyordum. İkisinin, daha doğrusu Julian'ı da sayarsak üçünün, itibar kazanmasını sağlamak için yıllarca uğraşmaları sonunda meyvelerini veriyordu, harekete geçiyorlardı. Bunun getirisi olarak da Ethan'ın birçok anlaşma ve plan için Zack'in krallığına misafir olarak gitmesinde karar kılmışlardı.
Yıllarca yaptıkları bir plan olabilirdi, iki krallığın birleşmesini ve Ethan'ın tahta geçmesini bile sağlayabilirdi fakat her şeye rağmen küçük aptal bir kız gibi yanımdan ayrlsın istemiyordum. Beni kullandığını bilmeme rağmen içimde bir yerlerde onu kaybetmemek için ne gerekirse yapabilecek bir güç yatıyordu ve bu korkutucuydu. Ethan'la tanışana kadar asla böyle bir yanım olduğunu fark etmemiştim.
Zack ile yaptığımız konuşmadan sonra ve Bensolius Krallığı ile arayı düzeltmesi her ne kadar zor da olsa halledildiğinde kendi ülkesine acilen geri dönmesi gerektiğini söylemişti. Başa geçmesinin üzerinden çok bir zaman geçmediğinden dolayı yapması gereken fazlaca işi olduğundan bahsettiğini hatırlıyorum ama onu dikkatli dinlememiştim çünkü Ethan meselesi aklımı meşgul edip durmuştu.
Kısa sürede Zack saraydan ayrılınca, Ethan bizim de kendi ülkemize dönmemiz gerektiğini ve bu yüzden de hazırlanmamı söylemişti. Her şey çok hızlı ilerlediğinden olaylara ayak uydurmakta zorlanıyordum. Yine de Ethan'ın dediklerini ikiletmeden yapmaya da koyulmuştum.
Daha bugün uyandığım hâlde başıma gelenlerin ağırlığı yetmezmiş gibi bir de daha Ethan gitmemesine rağmen gideceği gerçeğini kafamda büyüterek kendime işkence çektiriyordum. Pek de iyi bir durumda olduğum söylenemezdi.
Üç gün sonra, en sonunda düzgünce temizlenip üzerime şık kırmızı bir elbise geçirerek kral ve kraliçeyle vedalaşmak, ülkelerinin geleceğini kurtardığımdan dolayı bir ton övgüyü memnuniyetle kabullenmek adına gururla salona ilerlemeye başladım.
Başıma gelenlerden sonra Ethan güvenliğim konusunda galiba aşırı derecede takıntılı olmuştu. Benimle birlikte her yere gelen yaklaşık on adet askerin başka bir açıklaması olduğunu düşünmüyordum. Kendimi biraz daralmış hissediyordum fakat bu konuda yapabileceğim bir şey yoktu. Sonuçta daha yeni ölümden dönmüştüm.
