İkinci Şans -3-

9.1K 957 456
                                    

Düzenli bölüm yayınlayacağım dedikten üç hafta sonra yeniden merhaba

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Düzenli bölüm yayınlayacağım dedikten üç hafta sonra yeniden merhaba...Şeyy işler biraz karıştı da...eheheheh

Cidden okul zamanı bir roman yazmak inanılmaz derecede zormuş. İnanın içime sinen bir bölümü tamamlamak geçen seneye kıyasla bin kat daha zor. Bu yüzden dediğim zamanda bölümleri yetiştiremeyebiliyorum, özür dilerim bunun için.

Bu bölüm de istediğim uzunlukta olmadı, kısa bir bölümle karşılaşacaksınız yani. Atıp atmamakta kararsızdım ama bir hafta daha bölümsüz bırakmak istemedim sizleri. Kısa da olsa beğenirsiniz umarım.

İyi okumalar 🍪

***

Okuduğum paragraf tekrardan anlamını yitirirmişçesine zihnimde bulanıklaşmaya başlayınca, ağrıyan gözlerimi sımsıkı yumup geri açtım. Odaklanmam bölüneli öyle fazla oluyordu ki paragrafın başına kaçıncı kez döndüğümü saymayı bırakmıştım.

Elizabeth'in beynimin içini işgal etmesinin üzerinden günler geçmişti fakat hâlâ ne onunla tekrardan iletişime geçmiş ne de bilgi aradığım kitaplardan kayda değer bir şey bulabilmiştim.

Elizabeth, sinir bozucu bir kızdan fazlası değilsin. Madem önemli bilgilere sahipsin, niye bile bile deli ediyorsun insanı?

"Bunlar işe yaramıyor. Asıl yapmamız gereken yandaş toplamak, öbür türlü nasıl ilerleme kaydedebiliriz ki?"

Boşa kürek çekmemizin getirdiği isyankâr hâlimle, oturma odasında yakınmaya başlamam uzun sürmedi. Önümdeki masada efsaneler hakkında tonla gereksiz bilginin barındığı bir yığın dolusu kitaptan başımı kaldırmıştım sonunda. Bir cevap vermesini bekler umuduyla dolu gözlerim, karşımda oturan Antonia'ya dönmüştü şimdi.

Dediklerimi umursamadığını belirtir şekilde, gözlerini bana çevirme zahmetine girmeden kafasını salladı. Uğraşılmış dalgalı siyah buklelerinin, elbisesinin açıkta bıraktığı çıplak omuzlarına dökülüşünü çıkardığım homurtularla izledim. Dudaklarımı yaladım hızlıca. Bu hoşnutsuzluğumu ona da bildirmemin vakti gelmişti

"Ülkene olan ilgin gözlerimi yaşartıyor. Biraz da toplantılara katılarak diğerlerine göstersen diyorum bu ilgini, ne dersin?"

Elinde tuttuğu fincanın ince belinde parmaklarını gezdirdi, soğuk bir gülümseme kondurduğu dudaklarına götürdü yavaşça. Müthiş bir ağırlıkla aldığı yudumu baygın bakışlarla izliyordum.

"Bu çayın tadı damağımda rahatsız edici bir his bırakıyor, tıpkı senin gibi."

Tatmin olamadığını belli etmek adına porselen gibi duran yüzünü buruşturdu, çabucak uzaklaşmak istercesine fincanı masaya yerleştirdi.

İkinci Yaşam 1-2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin