XXXV- "KELEPÇE"

75.9K 5.5K 5.1K
                                    


"Zevksiz pezevenk."

Fetih Karadere geldiğinden beri kaç kez bu cümleyi kurmuştu bilmiyordu ama içinde olduğu evin hangi köşesine bakarsa baksın dilinin ucuna gelen tek şey küfürden ibaretti.

"Senin evinin strüktürünü sikeyim."

Parmakları yan tarafındaki sehpada ritim tutmuşken, bir kabristanın sessizliğine bürünmüş evin içinde duyulan tek sesti. Derin bir nefes aldı, soluklandı. Sağ elini yumruk yaptı, geri açtı. Defalarca. Artık hipnoz olacak kadar. Hatta o kadar dalıp gitti ki gözünün önünde bir sahne belirdi. Eli yumruk oluyor, bu evin sahibinin yüzünde patlamadan açılmıyordu.

Görüntü bir an o kadar gerçekçi olmaya başladı ki, genç adamın göğsü kabardı. Gözlerinden geçen ifade izleyeni korkutacak derecedeydi. Bir film sahnesi gibi ilerledikçe ilerledi, geliştikçe gelişti. Ta ki araya giren bir mesaj sesine kadar. Dikkati nokta kadar bir sesle dağılmaya başarmasa ve o Fetih'in adını asla zikretmediği şahıs tam o an girse eve buraya gelmeden önce kendine yaptığı bütün balkon konuşmaları çöp olacaktı.

Evet balkon konuşması. 

Öyle bir balkon konuşması ki gerçekçiliği First Lady'nin de bu konuşmaya dahil oluşundan anlaşılıyordu. Bir seçim kazanılırdı, o balkona iki kişi çıkardı. Biri başkan diğeri eşi. Yani First Lady.

Evet First Lady.

Ve o hayaller silsilesi de Firs Lady'nin attığı bir mesajla bölündü. Gelen mesaja hiç bekletmeden tıkladı Fetih. Genç kadının ismine ve fotoğrafına baktı bir an. Kısacık bir an. Attığı resim indirilmeden mesajı okudu.

Sanırım kız tarafının da damat için bir şeyler alması gerekiyormuş. Bunları sana seçtim.

Fetih resim inmeden bir an durduracak gibi oldu. O kadar garip bir şeyin telefonunun galerisine ineceğine emindi ki. Otuz yaşındaydı, ne atarsa atsın muhtemelen ilk olacaktı. Otuz yaşındaydı, otuz senedir yaşamadığı ne var ne yoksa kısacık bir döneme sığdırmaya yemin etmişti.

Fetih yemin etmemişti, Efsun yemin etmişti.

Ve beklediği de oldu. Hatta daha kötüsü. Açılan resme baktı adam. Tekrar tekrar tekrar.

Panduf.

Köpekli panduf.

Yanlarından kulakları sarkan, kahverengi beyaz köpekli bir panduf. Yakınlaştırdı, uzaklaştırdı, kulaklarını inceledi, burnunu, gözlerini...

Bir zaman olmalıydı. Bir alışmışlık. Fetih Karadere'nin artık bu kadından gelen hiçbir şeye zerre şaşırmaması gereken bir an ve devamı. Her seferinde bu şekilde tutulacaksa işi vardı. Aklına, kalbine ya da kendine. Bir zoru yoksa alışmayı öğrenmesi gerekiyordu.

Beğenmekten yazamıyorsun diye yorumluyorum. Ayak numaranı bilmiyorum diye en büyüğünü aldım. Koca koca ayakların var, anca:D

Fetih bir okuduğu mesajlara bir de ona atılan resme bakıyordu. Bunu gerçekten aldığını biliyordu. Eline aldığı an aklına kendisinin geldiğini de biliyordu. Alışmamıştı ama kabullenmeşti. Efsun'un üçte biri elli, üçte biri yirmi beş, geriye kalan üçte biri de üç  yaşındaydı.

SERÇEYİ ÖLDÜRMEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin