LVI- "Aflar Teşekkürler ve Pişmanlıklar"

79.3K 5.7K 4.7K
                                    

Dilan bölümü geç atmayacak, hatta erken atacak şu an burada bizimle mi?

Dilan bölümü geç atmayacak, hatta erken atacak şu an burada bizimle mi?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Evet bizimle:')

Sevgili Karadere konağı misafirleri;

önce yıldıza basalım ?

Bir matematik formülünü göre; x(yorum)= 5x(oy)
Yani yapacağınız bir tane yorum beş oya bedel. Matematik asla yalan söylemez. Lütfen dikkate alalım.

Keyifle okuyun!

Eskiden, ama muhakkak yakın geçmişte, beni bunaltan bir alanda kalma sürem çok direnirsem saatleri bulabiliyordu. Şimdi, ama yakın bir geçmişten itibaren, bu süre saatlerden dakikalara inmişti. Bunaldığım an terk etmezsem ortamı başım dönüyor, midem bulanıyor ve ellerim çok titriyordu. Gözlerimin önüne gelen benekler banyodan çıkmazsam bayılacağımı çok açık şekilde belli ediyordu. Buhardan etrafın bulanık olduğu yerin kapısını açtım ve kapıya tutunarak dışarıya attım adımımı.

Sırtı bana dönük olan Fetih'in üzerindeki gri tişört biraz kıvrılmış yılan dövmesinin bir kısmını açığa çıkarmıştı. Başımın dönüşü dinene kadar o noktada odaklandım.

Ve istemsizce iç çektim.

Ve yer ayaklarım altında kaymayı bırakınca dudaklarımı yaladım.

Bir dövme her seferinde ilk kez görülmüş gibi dokunma hissiyatı oluşturmamalı insanda.

Yatakta ben yoktum ama benim yerimi kapmış benim gibi turuncu bir şey vardı ve sanırım yerimi kaptığı için bozulmayacağım tek şeydi.

Şeftali.

Fetih eliyle onu itiyor Şeftali'yse her seferinde ona uzanan ele atlıyordu. Oyun oynuyorlardı. Büyüdükçe hareketleri o kadar artıyor ve hızlanıyordu ki artık gözlerimle takip etmekte bile zorlanıyordum. Gözlerimin önündeki benekler yok olduğunda yalın ayak üzerimde bornozla Fetih'e doğru ilerledim. Saçımda havlu vardı dizimi yatağa bastırdım ve yüzüne doğru eğildim. Gözleri zaten yarı açık yarı kapalıydı, kokumu aldı sanırım tamamen kapattı. Yüzünde bir tebessüm oluştu ve bedeni yükselecek kadar derin bir nefes aldı.

Dudaklarımı şakalarına bastırdım burnumu da en yakındaki saç diplerine. "Günaydın." Sakalını okşamak için yüzüne ulaşmış elimi tuttu avucumun içinden öptü. İlgisini alakasını tamamen bana verirken "Günaydın." diye karşılık verdi.

"Gel yamacıma." Şeftali'yi bana yer açmak için hepten dibine çeker sandım ama yataktan aşağı bıraktı.

"Atma ya kalsın."

SERÇEYİ ÖLDÜRMEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin