B Ö L Ü M K I R K B E Ş (+18)

781 38 3
                                    

  "Başımızdaki onca derde rağmen neden buradayız acaba Ans.? Bana bunu açıklamak ister misin?" dedi Fred, yol boyu başımı şişirdiği yetmezmiş gibi konuşmaya devam ederken.

   "Sabret Fred anlayacaksın. Biri ile tanıştım hücrede kaldığım da... İşimize çok yarayacak biri ile." Yüzünde aşağılayıcı bir gülüş varken gözlerini kapatıp arkasına yaslandı.

  "Philip'in katilini bulmak yerine bir suçluyu çıkmak için mi uğraşacağız. Kaç gün kaldın ki orada Ans. Ne kadar tanıyorsun kızı da işimize yarayacağını düşünüyorsun. Hem ne ara topladın bu akdar dosyayı." Fred içinde birikmiş her şeyi tek nefeste kusarken onu anlayışla dinledim. Acısını yaşamaya dahi vakti olamamıştı. Aşık olduğu adamı gururu için görmediği yıllara üzülüyordu büyük ihtimalle. Ya da tekrar kavuşacağım diye bakarken habersizce tamamen kaybedişine üzülüyordu. İyi bir arkadaş olup İnsan atlatmasını isteyebilirdim. Ama zihnimi birde onun acısıyla doldurup onu düşünüp kendimi hırpalayamazdım. Bilinen her bilgi ayrı bir sorumluluktu. Arkadaşımın acı çektiğini düşünüp onu geri planda tutamazdım. Şuan olmazdı.

    "Cidden bunları ne ara topladın? İki günlük çalışma var burada. Ama sen dün çıktın?" Elindeki dosyaları dikkatle izleyişine gülümsedim. Dün gece verimli bir geceydi benim için. Bir kça araştırma yapmıştım. Sağlam araştırmalar. Beth Taylor ile ilgili tüm bilgiler... Pol Langert dosyası Teo Langert dosyası ile bağlantılı olduğu için bulmam çok zor olmamıştı. Ama birleştirmek... Zor olmadığını söyleyip mütevazilik yapmayacaktım. Tüm gece uykusuz kalmama sebep olsa da değecekti.

   "Kızımız bu F. Beth Taylor. Bilgisayar konularında çok iyi. Elde ettiği şeylere bak. Bu kız bize her anlamda yardım edebilir. Anne ve babası kilise de çalışıyor. Ama kız aykırı... Dine inanmıyor, kilise hopölerinden kasabaya müzik dinleten de bu kızmış." Fred benim sözlerimle önündeki dosyaları inceliyordu.

   "İmzamı iyi taklit etmişsin." dediği sırada onu Beth'in avukatı olduğu yazan dilekçe vardı. Fred'in uyurken yazdığı dilekçe...

  "Büro da o kadar dosya sen yokken nasıl tamamlandı sanıyorsun."

    Dosyaları toplayıp çantasına koyarken büroya gösterdi. "Gidip ortağımızı çıkaralım o halde" dediğidne küçük Angel'ın yapmak istediği şeye engel olmadan Fred'e sarıldım.

   Onun için iyi bir arkadaş sayılmazsın Ans. Ama elinden geleni yapıyorsun.

    Fred dedektiflik bürosuna Beth ile görüşme ayarlayabilmek için giderken ben görüşme salonlarının olduğu katın boş koltuklarında onu bekliyordum. Fred onu oradan çıkarabilirdi, ayarladığım dosyalar ile bunu kolaylıkla yapardı. Ama Beth bu teklifi kabul eder miydi orası en büyük muammaydı.

    Beth ile benim de görüşebilmem için dedektif Copper bir şeyler yapabilirdi ama ona dünden beri yazmak istemiyordum. Bunun sesini duyduğum kadınla bir ilgisi olmadığını kendime inandırmaya çalışıyordum. Bunu başarıyordum da ta ki zihnim kendi kendime bir savaş başlatana kadar.

    O zaman neden aramıyorsun Ans. Başka bir sebebi yoksa bunu yapmak seni rahatsız etmemeli.

    Bir kez daha açılan kapıdan elinde onay formu ile Fred'in çıkmasını bekliyordum. Ama karşılaştığım yine aynı hüsrandı. Telefon ekranımdan kontrol ettiğim saat hala ilerlerken günlerdir bu kolidorlarında beklediğimi farl ettim.
Beklemekten nefret eden Ans bu hallerimizi görse çıldırırdı. Belki de hala çıldırıyordu.

   "Saatlerdir burada bekliyorsunuz Bayan Brown. Yardım edebileceğimiz bir konu mu?" diyen sesle dikkatimi telefon ekranımdan ayırıp sesin sahibine baktım. Görevde çok yeni olduğu anlaşılan bir memurdu bu. Bakışları gerçekten bana merakla bakıyordu. Her istediğimi yapabilecek kadar kararlıydı.

Sessiz Ve Sensiz (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin