B Ö L Ü M E L L İ B E Ş (+18)

615 33 0
                                    

  "Belgeleri en yakın zamanda işleme koyacağız Bayan Brown. Yetkilerle görüşüp basına yansıtılan haberlere de bir açıklık getirilmesini talep edeceğim. Hiç merak etmeyin." Uzattığım belgeleri detaylıca inceledi görevli. Yüzündeki samimi gülümseme içimdeki rahatlama hissini giderek büyüttü.

  " Teşekkür ederim. " dedim odadan çıkmadan önce uzattığı eli sıkarken.

  "Umarım en kısa zaman da başkanla ilgili dava da çözüme kavuşur." dediğinde hala avukat olduğumu düşünüyordu. Düzeltme gereği duymadım. İlk duyduğum an beni rahatsız eden konu şuan etmedi.

   "Umarım." dedim sadece. Ve odadan seri adımlarla çıktım. Başkanın hala göz altında olması ve kendine görevlendirilen avukatla davasının sürdüğünü biliyordum. Ama görevli olmadığım için atanan avukatı ve süren davanın sürecini bilmiyordum. Merdivenlere döndüğümde gördüğüm yüz ile gülümsedim.

   "Angel." dedi avukat demesini daha çok sevdiğimi fark ettiğim kişi. Elinde bir kaç evrak vardı. Onun odasına giderken merdivende görmek işimi kolaylaştırmıştı.

   "Dedektif." Yüzümdeki gülümseme oyun oynadığımda takındığımdan çok farklıydı.

   "Neden buradasın?" dedi gözleri cinayet departmanına bakarken. Bakışlarının gezindiği kata bende kısa bir bakış attım daha önce görmemiş gibi.

   "Babam için laboratuvar sonuçları çıktı. Onu teslim ettim. Uygunsan senin yanına gelecektim." Yüzündeki şaşkınlık havalanan kaşları ile daha da belirginleşti. Dudağının sağı hafifçe yukarı kalkarken bana merdivenleri gösterdi.

   "Tabi. Bende odama gidiyordum." Yüzündeki gülümseme beni de tebessüm etmeye sürükledi sanki. Yanımda ilerlerken ona bakma gereği duymuştum istemsizce.

    "İyi misin?" dedi bir anda bana baktığında. Gözlerim gözleri ile buluştuğunda istemeden yutkundum.

   Al işte Ans. Adamı yürürken izlersen böyle yakalanırsın.

    "İyiyim." dedim ve derin bir nefes aldım. "Sen?" dediğimde içimden kendime bir küfür mırıldandım. "Dün aniden arayınca şaşırdım." dediğinde neden sorduğunu anladım. Adamı ben aramıştım. Şaşırması normaldi.

   "Bununla ilgili konuşacaktım bende seninle." Öyle olmasını planlamıştım. Amacım hala kafamda soru işaretleri olsa da buydu. Odasının kapısına gelene kadar sessiz kaldık. İçeri girdiğimizde beni ciddiye alıp kapıyı kilitlenmesine gülümsedim. "Benim de sana anlatmam ve sormam gereken önemli şeyler var." diyerek ofisin dışarıya açılan camının hemen önündeki masaya ilerledi. Masanın üzerindeki kalabalık bu konuda çok çalıştığını gösteriyordu. Onlarca sayfa üzerine eklenmiş yazılarla ve karalamalarla öylece duruyordu.

  " Dağınıklık için kusura bakma. " dediğimde gözlerini yumup alt dudağını ısırdı. Yanlış bir şey yapmış gibi irkildi.

  "Aslında." dediğinde masada oturmak için yöneldiğim sandalyeye ulaşmadan durdum. "Otursana öncesinde." dedi. Hareketleri telaşla ne yapacağını bilemez haldeydi. Bir anda büründüğü bu durum gülmeme sebep oldu.

   Onu rahatlatmak için oyun oyna Ans. Buna seninde ihtiyacın var gibi.

   "Beni görünce bu kadar heyecanlandığınızı bilmiyordum dedektif." dedim onun tutuğu sandalyenin karşındaki sandalyeyi oturmak için geriye çekerken. Cümlemden sonra yüzünden oluşan o kısa bir tebesüme benzer gülüş ile oturdu o da.

   "Seninle oyun oynamayı sen farkında olmasanda seviyorum Angel. Ama şuan ciddi bri konuşma yapmalıyız." dedi sandalyede arkasına yaslanıp yutkunduktan sonra.  "Öyle mi? Bir gün yatak oyunlarımı da sizinle denemek isterim." dedim bir anda. Yutkuduğunu gördüğümde pişmanlıkla kavruldum. Gözlerimi sıkıca yummamak için kendim tuttum.

Sessiz Ve Sensiz (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin