15. Bölüm Kırık Kalpler

683 215 587
                                    

Merhabalar yeni bölüm geldiii :)

Medya : Nil ve Melih

Bölüm Şarkısı: Pera Gizli Yara

Keyifli Okumalar :)

***

"Ee beğendin mi burayı?"

"Bence gayet güzel."

Genç adam gülümsediğinde bir yudum ayran içti. Öğle molası olunca Hayat'la birlikte küçük bir lokantaya gelmişler ve elbette döner yemeyi tercih etmişlerdi.

Son günlerde araları hiç olmadığı kadar iyiydi. En azından Hayat biraz olsun kendini aşmıştı. Tamamen duvarlarını yıkamasa da eskisi kadar sert değildi Umut'a karşı. Tabii arada ki atışmalarını yok saymak olmazdı. Bu Umut'u sadece güldürüyordu. Karısıyla uğraşmak hoşuna gidiyor, onun öfkeden kızaran yüzünü izlemek tebessüm etmesini sağlıyordu. Yapayalnız bir adam iken renk katmıştı hayatına bu hırçın ve huysuz kadın.

"Itır, arkadaşının ödevine yardım ederek ondan özür dileyecekmiş." Demesinin ardından ekmeğinden bir ısırık aldı Hayat.

"Aferin benim kızıma çok iyi düşünmüş." Son lokmasını da ağzına atan Umut peçeteyle ellerini sildi. Bir an bakışlarını karısına çevirdiğinde gözleri onun yüzünde fazlaca oyalandı. Ne çok beyazdı ne çok esmer, buğday tenliydi Hayat ancak güzeldi. Her erkeğin dikkatini çekebilecek kadar güzeldi. Dudağının kenarındaki lekeyi fark edince "şuranda yağ lekesi kalmış," dedi.

"Burada mı?" Diyerek elini çenesinde gezdirdi genç kadın.

"Hayır biraz daha yanda."

"Şurada mı?"

"Dur en iyisi ben sileyim." Umut Başka bir peçete alıp karısına doğru elini uzattı. Hayat biraz öne doğru eğildiğinde ufacık bir temasla kocasının eli tenine değdi. Gözleri buluştuğunda nefesleri hızlandı. Saniyelerce öyle kaldıklarında geri çekildi Hayat.

"Gitti mi?"

"Gitti"

İkisi uzun bir süre konuşmadı su dolu bardağı dudaklarına götürdü genç kadın. Nedensiz bir şekilde kalp ritmi hızlanmıştı az önce. Kendini kontrol alsa iyi olacaktı. Sessizliği bölen  Umut'un çalan telefonu oldu. Ekranda yazan ismi gördüğünde ise gülümsedi Umut. Kaç zaman olmuştu onunla görüşmeyeli?

"Ooo Berna sen beni hatırlar mıydın?"

Genç adam oldukça neşeli bir şekilde telefonu açıp kulağına dayadığında kaşlarını çattı Hayat. Berna mı demişti o? Masada duran telefonu alıp onu hiç dinlemiyormuş gibi bir şeylere baktı. Fakat kulağı Umut'un konuşmasından başka ses işitmiyordu.

"Ben de özledim ya... Gerçekten bak... Olur mu öyle şey Berna.... Seni unutur muyum hiç?... İstanbul'da mısın?... Ya öyle mi?... Tamam... Tamam olur ne zaman?... Bu akşam uygun muyum?... Boşum ya bir planım yok bana uyar yani... Nerede.... Ha seçimi beni bırakıyorsun eskiden olduğu gibi yani?"

Ufak bir kahkaha atan Umut'a içten içe sinirlendiğini hissediyordu Hayat. Kimdi bu Berna? Nereden tanıyordu Umut o kadını?

"O zaman anlaştık bu akşam sekizde ben sana o yeri atarım... Sen de.... Sen de... Hadi görüşürüz."

Telefonu kapatan Umut "Hayat" dedi. Genç kadın ona efendim der gibi baktı. Umursamaz görünmeye çalışıyordu.

"Bu akşam eski bir arkadaşımla buluşacağız çoktandır görüşemiyorduk yeni dönmüş İstanbul'a. Senin için bir sorun olmaz değil mi?"

Kalbimdeki Yabancı ( Mazinin Gölgesi-2)Where stories live. Discover now