47. Bölüm Paramparça

409 68 219
                                    

Herkese Merhaba :)

Bol olaylı uzun bir bölüm oldu umarım sıkılmadan okursunuz :)

Klavye bozuldu onun için yazım hataları olabilir. Kusura bakmayın lütfen.

Bölüm Şarkısı : Sezen Aksu- İhanetten Geri Kalan

Keyifli Okumalar:)

***

Binlerce kez vurulsan da yürekten, sırtına ihanetin zehirli okunu yemeden, geçilmiyormuş feleğin çemberinden.

Petek Ayla

***

Duyduğu kahkaha sesleri ile yatakta huzursuzca kıpırdandı genç kadın. Bir oraya bir buraya dönerken gözlerini araladı ve odaya giren güneş ışıklarıyla sabah olduğunu anladı. Fakat midesi... Midesi yine kötüydü, aşırı derecede bulantısı vardı. Bir- iki kere öğürdüğünde hızla elini ağzına kapadı. Işık hızıyla yataktan kalkıp lavaboya girdi. Midesi boş olduğundan olsa gerek bu sefer kusmadı ancak başının döndüğünü hissetti. Bir an düşmemek için elini duvara dayayarak dengesini korudu. Aynaya baktığında kaşlarını çattı, bütün bunları Itır'a hamile kaldığında yaşamıştı ve şimdi aynılarını yaşaması...

Eliyle karnını sardığında yutkunurken acaba demeden yapamadı. Bir-iki haftadır kendinde olan değişikliklerin farkındaydı Hayat. Göğüslerinde hafif bir ağrı oluyordu son günlerde, ayrıca kramplar giriyordu karnına ve idrarının rengi de değişikti. Bütün bunların hamileliğe işaret ettiğini elbette biliyordu ancak vaktinde regl olmuş olması kendini şüpheye düşürüyordu. Hamile kalmayı dört gözle beklerken şimdi bu, korkutuyordu kendini. Sonuçta olaylar fazla karışıktı ve böyle bir durumda gebeliği kaldırabilir miydi, bilmiyordu.

Daha fazla düşünmeden suyu açıp elini yüzünü yıkadığında kendine gelmeye çalıştı genç kadın. Fakat o sırada duyduğu kapı ziliyle yüreği bir kez daha hopladı. Çünkü yine Tarık'ın gelmiş olmasından korkuyor, yanılmadığını da içten içe biliyordu.

Bu sabah erken kalkmış ve kızıyla birlikte kahvaltı hazırlamaya girişmişti Umut. Itır yumurtaları çırparken kendi de elindeki bıçağı bırakıp kapıya baktı. Karşısında Önder'i görünce kaşlarını çattı. Tabii ki, unutmamıştı bu adamı. Kızına nasıl bağırdığı dün gibi aklındaydı ve onda hoşuna gitmeyen bir şeyler vardı, ne olduğunu bilmediği bir şeyler.

"Günaydın," dedi Tarık güler yüzle. Ömür'ü de getirmişti yanında, nihayetinde onun da kardeşini görmek hakkıydı değil mi?

Bozuntuya vermedi Umut, ne istiyorsa söylesin ve bir an önce gitsindi.

"Günaydın, buyurun?"

"Kusura bakmayın sabahın bu saatinde rahatsız ediyorum ama Ömür, Itır'a gidelim diye tutturunca..."

Sıkıntıyla nefes aldı Umut, kızı daha geçen gün Ömür'le kavga etmemiş miydi? Ne değişmişti iki günde? Üstelik bu adam bu kadar samimi olma cüretini nereden buluyordu? Kendi yokken bir şeyler olmuştu anlaşılan ve bunların ne olduğunu öğrenmekte kararlıydı. Önder hâlâ karşısında dikilirken şimdi müsait değiliz diyecekti genç adam lâkin Itır koşarak kapıya gelince sustu.

"Ömür gelmiş!"

Küçük kız sevinçle bağırdığında hızla koşup arkadaşının elini tuttu. İlk başta biraz ona kızmış olabilirdi fakat sonra sevmişti onu. Burada bir arkadaşı olmuştu fena mıydı?

Kalbimdeki Yabancı ( Mazinin Gölgesi-2)Where stories live. Discover now