34. Bölüm 2. Kısım Yeni Arkadaş

374 79 237
                                    

Herkese Merhaba ben geldim :)

Medya : Nil

Bölüm Şarkısı: Teoman Serseri

Keyifli Okumalar :)

***
Uzaktan sevmediysesniz birini hiç sevdim demeyin

Cemal Süreya

***

Nil İstanbul'a geldikten iki ay sonra

O gün Nil için her zaman ki gibi sıkıcı ve yorucu bir okul günüydü. Gerekli derslere girip çıkmış ve son iki dersi kalmıştı, onları da hallettikten sonra evine gidip dinlenecekti genç kız. Tıbbı tercih ettiği için pişman değildi fakat bazen gerçekten yoruluyordu. Üstelik vizeleri de birkaç gün sonra başlayacaktı ayrıca tez de yazması gerekiyordu. O kadar yoğundu ki başını kaşayacak zaman bile bulamıyordu Nil. Fakat dört yıl sonra iyi bir hastanede çocuk doktoru olarak çalıştığını düşününce içinden bu yorgunluklar her şeye değecek diyordu. Alan seçmesine daha vardı ancak çocuk doktoru olmaya çok önceden karar vermişti. Zor da olsa başaracak, hayallerini gerçekleştirecekti.

Genç kız dersliğe vardığında herhangi bir yere oturdu. Kitaplarını sıranın üzerine koymasının ardından dağılan saçlarını tekrardan topuz yaptı. Gözlerini ovduğunda birkaç kez derin derin nefes aldı. Dün geceden beri uykusuz kaldığı için başı ağrıyordu ancak derslerini tamamlamadan eve gitmeyecekti. Kendini toplamaya çalışırken hocanın sınıfa girdiğini görünce dersi dinlemek için dikkat kesildi. Hoca hemen dersi anlatmaya koyuduğunda Nil onun anlatıklarını not alıyordu ki dersliğin açılan kapısı dikkatini çekti ve gözlerini oraya çevirdi.

Uzun boylu, beyaz tenli, gür saçlı ve kahve gözlü genç bir çocuktu kapıyı açan. Derse geç kaldığı için hocadan özür dileyerek boş bir yer bulma ümidiyle gözlerini sınıfta gezdirdi delikanlı ve sadece tek bir yerin boş olduğunu fark etti.

Siyah saçlı, mavi gözlü, beyaz tenli bir kızı yanı boştu sadece. Melih oraya doğru çekinmeden adımlarken Nil bozuntuya vermedi. Sonuçta defalarca  hiç tanımadığı insanlarla yan yana oturmuş ve ders dinlemişti. Şimdi de bunu sorun edecek değildi. Delikanlı izin ister gibi kendine baktığında Nil gözleriyle onayladı onu. Eşyalarını toplayarak genç çocuğa yer açtığında yanına oturdu Melih ve böylelikle ilk o an görmüş oldu ikili birbirini. Fakat Nil ilk dakikadan onun yanına oturmasına müsaade ettiği için  pişman oldu. Çünkü bu çocuğun dersle alakası yoktu kesinlikle. Telefonla uğraşırken ekrana bakıp bakıp gülüyordu. Genç kız ise bundan fazlasıyla rahatsızlık duyuyordu.

Melih'in dudaklarından ufak bir kıkırtı kaçtığında sabır dileyerek gözlerini kapadı Nil. Ders dinleyemiyordu onun yüzünden ve bunu dile getirmekten çekinmedi. Hafifçe delikanlının koluna dokunduğunda "pardon," dedi. "Biraz sessiz olabilir misin?"

Gözlerini ekrandan çekip Nil'in gözlerine sabitledi Melih fakat rahat tavrından ödün vermedi. Öyle rahatsız edici bir şey yapmıyordu sadece kendi kendine gülüyordu. "Ben ses yapmıyorum."

Nil tekrardan gözlerini kapadığında sakin kalmaya gayret etti. Dersin ortasında kavgaya girişmek isteyeceği son şeydi. "Dikkatimi dağıtıyorsun, derse odaklanamıyorum."

Daha fazla bu konuyu uzatmak istemediğinden "affedersin," dedi Melih. Ardından kulaklığını kulaklarına geçirdi. Ders dinleme havasında değildi bu gün, fazlasıyla bunalmıştı. Devamsızlık hakkını tükettiği için hâlâ okuldaydı yoksa çoktan çıkmış kafeye gitmişti. Zaten muhtemelen patronundan geç kaldığı için fırça yiyecekti, şimdi birde ders dinleyerek kafasını şişirmek istemiyordu.

Kalbimdeki Yabancı ( Mazinin Gölgesi-2)Where stories live. Discover now