30. Bölüm Emanet 2. Part

486 95 375
                                    

Herkese merhaba söz verdiğim gibi 2. part hemencecik geldi :)

Bu bölüm benim için o kadar özel oldu ki büyük süprizler var benden demesi :D

Medya : Umut

Bölüm Şarkısı : İkiye On Kala İyi ve Güzel Kadınlar Hep Ağlar

Keyifli okumalar :)

***

Ve sen yabancılarım en yakınıydın...

Nilgün Marmara

***

"Berna ne yılbaşı ne kutlaması benim derdim başımdan aşkın."

Genç adam telefonda arkadaşıyla konuşurken sabır diliyordu. Yarın yıl başıydı ve bunu bile unutmuştu. O kadar çok derdi vardı ki ay yıl hepsi birbirine girmişti. Zamanı şaşmıştı resmen. Bu gün ayın kaçı olduğunu sorsalar muhtemelen söyleyemezdi.

"Yılbaşında yetmişlikler gibi evde mi oturacaksın Umut?"

"Berna..."

"Bizim bahçede bir mangal yakarız ben etleri yaparım sen sucukları halledersin yeriz, içeriz hep birlikte... Şöyle şarkılı türkülü....Felekten bir gece çalarız fena mı olur be?"

"Berna ben boşanıyorum... Boşanıyorum. Felekten bir gece çalacak durumda mıyım sence?"

"Valla ben onu bunu bilmem yarın akşam bizdesiniz o kadar."

Umut tekrardan itiraz edecekti ki telefon kapandı ve ağzı açık bir şekilde öylece kaldı genç adam. Sanki hiç işi gücü yokmuş gibi birde başına yılbaşı kutlaması çıkmıştı ne güzeldi ama. Arkasına yaslandığında gözlerini kapadı. "Boşanıyorum ben ya boşanıyorum... Karımdan ayrılıyorum kalkmış bana kutlama yapalım diyorsunuz." Kendi kendine konuşurken sıkıntıyla nefesler alıyordu ki masanın sağ çekmecesi gözüne çarptı bir an ve içinden geleni yaparak o çekmeceyi açtı. Ters çevrilmiş çerçeveyi yavaşça eline aldığında uzun uzun baktı fotoğraftaki kadına.

Hayat, gecenin bir yarısı bir uçurum kenarında bulduğu çaresiz ve yalnız kadın. Şimdi ise kendinden ayrılmayı isteyen karısı. Hüzünle tebessüm ettiğinde onunla yaşadıkları bir film şeridi gibi geçti gözlerinin önünden. Evine ilk geldiği gün nasıl da ürkekti Hayat. Zaten bütün huysuzluğu bu yüzden değil miydi, korkmuştu. İster istemez ürkmüştü kendinden. O kadar şey yasayan biri nasıl olur da hemen yabancı bir adama güvenebilirdi? Zaman geçtikçe alışır demişti Umut. Güvenir bana, anlar Itır'ı neden bu çok benimsediğimi, hatta belki... Belki arkadaş, dost oluruz, diye düşünmüştü fakat zaman ilerledikçe değişmişti bu düşünceleri. Arkadaşlıktan daha fazlasını, onun gerçekten kocası olmayı istemişti. Fakat Hayat'ın tenine değil kalbine dokunabilmeyi arzulamıştı ilk. Bir şeyler beklemişti Hayat'tan. Belki... belki de hislerinin karşılığının olmasını ancak bu yalnızca bir hayaldi. Kendi Hayat için yabancı bir adamdan başkası değildi hiçbir zaman değişmemişti bu ve değişmeyecekti. Acı da olsa gerçek buydu.

Bir an gözlerini kapadı ve düşüncelerinin esiri oldu Umut. Eskiden olsa Neşe'den sonra ne hayatımda ne kalbimde başka kimse olamaz derdi. Çünkü öyle büyük bir aşkla sevmişti ki Neşe'yi, onu unutabileceğini ondan başkasına âşık olabileceğini asla düşünmez, istemezdi de. Ayrıca öyle bir şey yaparsa Neşe'ye ihanet edecekmiş gibi gelirdi. Fakat şimdi... Şimdi bir şeyler değişmişti. Nasıl olduğunu, ne ara olduğunu bilmiyordu lâkin bir şekilde girmişti gönlüne Hayat. Sevmişti... Evet Hayat'ı sevmişti... Seviyordu. Duygularının farkındaydı ve emindi hislerinden. Ona çekilmişti işte bir şekilde. Belki Hayat'ın çocukluğuna belki huysuzluğuna... Ya da yaralarının benzerliğinden kapılmıştı o yabancı kadına. O da kendiyle aynı acıyı yaşamıştı. Hayat'ın da sevdiği insan ölmüştü tamam farklıydı hikayeleri fakat yaşadıkları acı aynıydı. O da ailesine hasretti kendi de... Belki en çokta Hayat'ta kendini gördüğü için kapılmıştı ona. Zaten sevgi bu değil miydi başka birinde kendinden parçalar görmek?

Kalbimdeki Yabancı ( Mazinin Gölgesi-2)Where stories live. Discover now