Bir uçurum
Bir ölüm
Bir intihar
Bir oyun
Ve
İki Yabancı...
Geçmişin hataları, geleceğin seçimleri,
Verilen kayıplar, solup giden hayatlar,
Örülen kader ağları, birleşen yollar.
Yaralı yürekler,
Kırık kalpler,
Dostlar ve aşklar,
İhanetler, pişmanl...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
*** Sessizlik ne kadar korkutucu olabilirdi? En fazla ne kadarsa şu an o kadar korkuyordu Hayat. Neden korktuğunu da bilmiyordu öfkeli iki adam arasında kalmış gibiydi. Başka bir durumda olsa bunu aşk üçgeni olarak adlandırabilirdi fakat durum hiçte öyle değildi. Ne Umut kendine aşıktı ne de Melih. Anlamadığı nokta ise ikisinin neden bu kadar sinirli olduğuydu. Sakinliğini korumaya çalışarak dudaklarına gülümse yerleştirdi. "Melih," dedi. "Seni burada görmeyi beklemiyordum."
"Seninle konuşmam gereken önemli bir konu var onun için geldim."
"Evime kadar geldiğine göre bayağı önemli bir konu olmalı," diyerek araya girdi Umut.
Melih onun sözlerini duymazdan gelerek Hayat'a odakladı bakışlarını. "Yalnız konuşalım mı?"
"Olur," dediğinde terasa doğru adımladı genç kadın. Melih'te onun arkasından yürüdü.
Terasa çıktıklarında Hayat sırtını demirlere yasladı kollarını göğsünde birleştirip Melih'e baktı. İlk defa onu bu kadar gergin görüyordu. "Ne oldu Melih buraya kadar benimle ne konuşmaya geldin?"
"Neden bu kadar öfkelisin?"
"Nasıl olmamı bekliyordun. Aniden buraya gelen sensin. Beni nasıl zor bir duruma soktuğundan haberin var mı?"
"Niye zor durumda kalıyorsun ki?"
"Melih derdin ne?"
"Evleneceğin doğru mu?"
"Nil mi söyledi sana bunu?"
"Soruya soruya karşılık vermeyi daha ne kadar devam ettireceksin?"
Bıkkın bir şekilde derin bir nefes aldı Hayat. Melih'in şu sıralar yaptığına gerçekten anlam veremiyordu. Ne oluyordu bu adama? Yıllardır tanıdığı Melih değildi sanki. Bambaşka biri gibi davranıyordu.
"Melih ne istiyorsun?"
"Gerçekten evlenecek misin?"
"Evet evleneceğim Melih. Ben Umut'la evleneceğim. Üç gün sonra nikah kıyılacak."
"Hayat nasıl bunu yapabiliyorsun? Nasıl ya nasıl? Nasıl yabancı bir adamla evleniyorsun?"
"Mecburum"
"Değilsin buna mecbur falan değilsin. Itır'a her şeyi anlatabiliriz psikolog falan buluruz. En iyilerini... bu oyun onu daha çok üzer emin ol."
