39. Bölüm Sil Baştan

419 77 252
                                    

Herkese Merhaba :)

Bölüme geçmeden önce sanırım geçen attığım özel bölümle ilgili kısa bir açıklama yapmam gerek. O bölüm aslında ne gelecekte ne geçmişte geçiyor. Olaylardan tamamen bağımsız özel bir bölümdü. Biz sadece TheDuchessofDark 'la ikimizin de karaktelerinin olduğu bir bölüm yazmak istedik. Çok ani bir şekilde gelişti, biz de hemen yazıp attık ve sanırım biraz aklınız karıştı ama heyecanımıza verin olur mu :)

Tekrar söylüyorum o bölüm olayların akışından tamamen bağımsız. Biz en son Gizem'de kalmıştık. Anıl, Gizem'e evlilik teklifi etmişti ve sonrasında Gizem'in babası gelmişti. Unutan varsa bir hatırlatma yapmak istedim :)

Lafı daha fazla uzatmadan da sizi bölümle baş başa bırakıyorum...

Medya : Itır

Bölüm Şarkısı: Jehan Barbur Güzel Adam

Keyifli Okumalar Efenim :)

***

Baba olmak zor değildir ama babalık etmek zordur.

W. Maxwell

***

Baba... Evet baba, tek bir söz nasıl da titretiyor, yakıyordu yüreği. Kimlerinin kalbine kök salan koca bir çınardı bu kelime, kimilerinin kalbinde ise kapanmayan bir yara. Tıpkı Gizem'in yüreğinde olduğu gibi. Yıllar yılı bir babanın eksikliğini kalbinin en derinlerinde hissetmişti genç kadın, küçük bir çocukken gidebileceği, kollarına sığınabileceği bir babası olsun istemişti, özenmişti kimi zaman arkadaşlarının babalarına. Onlara içi yana yana bakmış, gözyaşları sessizce akmıştı yanaklarından. Tek bir soru sormuştu senelerce, yalnızca tek bir soru.

Neden babam, beni bırakıp gitti?

Bulamamıştı ya da bulmak istemişti bu sualin cevabını ancak ne zaman bu soru aklına gelse yüreği cayır cayır yanmıştı. On yaşında babası tarafından yatılı okula bırakılmak ne de ağırdı bir çocuk için. Zaten Gizem'in annesi kendini bırakıp gitmişti sonra da babası kurtulmak için atmıştı kendini yatılı bir okulun önüne. Aylarca ne aramıştı ne sormuştu, öylece kendini oraya bırakıp gitmişti ve bu o kadar acıydı ki...

Bütün çocukluğu, yaşadıkları babasını görmesiyle bir film şeridi gibi geçti Gizem'in gözlerinden. Canı yanarken dolan gözlerine aldırmadı, güçlü olacaktı, bu adamın önünde ağlamayacaktı. Kapıda dikilmeye devam ederken ince kaşlarını çattı genç kadın.

"Niye geldin?"

Öylesine sertti ki Gizem'in ses tonu, acımasızcaydı. Belki de yılların intikamı almak, babasının canını yakmak istiyordu.

"Kızım," diyerek koyu kahve gözlerini kapadı Zafer Bey. Gizem'in böyle sert konuşması öyle çok canını yakıyordu ki... Fakat kızamazdı kızına, hak etmişti bunu, Gizem az bile yapıyordu kendine.

"Sana soruyorum Zafer Bey, neden buraya geldin!"

Bağırmıyordu, ateş püskürüyordu Gizem, kahve gözleri birer alev topu olmuştu adeta. Bir saniye bile bu adamı görmeye tahammülü yoktu.

Bir kez daha "kızım," dedi Zafer Bey yorgunlukla. Kapadığı gözlerini açtığında bakışlarını Gizem'in gözlerine odakladı. "Ben," kelimesi döküldü dudaklarından zorlukla. "Ben seni görmeye geldim kızım."

Kalbimdeki Yabancı ( Mazinin Gölgesi-2)Where stories live. Discover now