46. Bölüm Mucize

359 65 169
                                    

Merhabalar :)

Bölüm Şarkısı : Ajda Pekkan- Kimler geldi kimler geçti

Keyifli Okumalar :)

***

Dedim ya bocalıyorum işte. Yeniden yaşamaya başlamak kolay mı?

Cahit Zarifoğlu

***

Ömrü boyunca hep şansız olmuştu Hayat fakat tam şu an bir kez olsun şansının yaver gitmesini isterdi. Bir kez olsun yaptığı hatanın bedelini sevdiği birini kaybederek ödemesin. Acıya dayanacak gücü yoktu çünkü artık. Bir insanın kalbi ne kadar yara alırsa o kadar yara almıştı yüreği fakat iyileştirmişti kalbini, toplamıştı dağılan parçalarını. Ancak şimdi... Şimdi açılacak olan yeni bir yaraya dayanmazdı, o kadar güçlü değildi. Ölürdü. Gerçekten bulduğu umudunu kaybederse atmayı bırakır, dururdu kalbi. Nefes alamazdı Umut olmadan, yaşayamazdı. Hayat, Umut'la güzeldi ve Umut yoksa Hayat'ın ne anlamı kalırdı?

Genç kadın için için ağlarken gözlerini banyo kapısına dikmiş, ölüm fermanını bekliyordu. Bir mucize olsun istiyordu, küçücük bir mucize. Lâkin biliyordu, mucize falan olmayacaktı saniyeler sonra kapıyı açacak ve kendini ihanetle suçlayacaktı Umut. İçinden defalarca kez kocasına, beni affet derken Tarık'ın nefesini yeniden kulağında hissetti. O kadar güçsüzdü ki şu an, onu itmek için bile hiçbir şey yapamıyordu. Kahretsin bir kurban gibi celladını bekliyordu. En acısı da celladı, canından çok sevdiği adamdı.

"Merak etme sevgilim, biz seninle daha mutlu olacağız."

Tarık'ın kulağına değen sesi, tenine çarpan nefesi iğrençti ve gücü, onu itmeye yetmiyordu. Tarık, iki koluna duvara dayamış, aralarında hiç mi hiç mesafe bırakmamıştı ve kendi yerinden bile kımıldayamıyordu. "Bırak beni," dedi Hayat dişlerinin arasından ancak bu hiçbir işe yaramadı.

"Bırakmayacağım," diyerek genç kadının, yanağını okşadı Tarık. Gözleri bir kez daha Hayat'ın dudaklarında gezerken kendine hâkim olmaya çalıştı. Bu şekilde değil, Ömür istediği zaman öpecekti o ateş kırmızısı dudakları. Eninde sonunda Ömür, kollarına gelecekti nasıl olsa. Umut birazdan kapıyı açtığında kazanan kendi olacaktı. Kocası, onu ağlatırken kendi, kollarında teselli edecekti sevgilisini.

"Seni yıllar sonra buldum, şimdi de asla bırakmayacağım Ömür."

Gözlerini kapadı genç kadın, anlamıştı kaçışı yoktu, ölüm kendini bekliyordu. Banyo kapısının açılması da buna delalet ediyordu.

Hayat ölmeyi beklerken, beklediği gibi olmadı. Çünkü... Çünkü bir mucize gerçekleşti o an. Umut diye bağıran bir ses durdurdu kocasını ve kapı açılmadı. Ancak kendi kaşlarını çattı, onun burada ne işi vardı şimdi?

"Gizem?"

Kapı açık olduğu için direkt içeri girmişti Gizem ve Umut'un arabasını da görmüştü. İçinden eyvahlar olsun derken geç kalmamış olmayı diliyordu. Her şeyi biliyordu, öğrenmişti ve Hayat'a öyle öfkeliydi ki. Nasıl olur da Hayat, Umut'tan böyle bir şeyi, Itır'ın biyolojik babasını saklar, Önder'in kim olduğunu söylemezdi? Buraya da ona hesap sormaya gelmişti aslında ama gördükleriyle durumu toparlaması gerektiğini anlamıştı. Yoksa büyük bir felaket olacaktı.

Merdivenlerden hızla yukarı çıktığında "Umut," diye bağırdı Gizem. Genç adamın bakışları kendine döndüğünde hiçbir şey belli etmemeye çalıştı.

"Gizem?"

Genç kadın ne diyeceğini, buraya aniden neden geldiğini nasıl açıklayacağını düşünürken gözlerini kapadı ve birkaç saat önce hastanede yaşadığı anları hatırladı.

Kalbimdeki Yabancı ( Mazinin Gölgesi-2)Where stories live. Discover now