~Özel Bölüm~

384 78 148
                                    

Herkese merhabaa :)

Bu bölüm için o kadar heyecanlıyım ki daha doğrusu heyecanlıyız. Bu bölüm gerçekten çok ama çok özel bir bölüm oldu çünkü TheDuchessofDark'la belki de bir ilki gerçekleştirerek karakterlerimizi bu bölümde buluşturduk ve birlikte bu bölümü yazdık. İki kitabın da olayların tamamen bağımsız oldu, yalnızca eğlenmek için yazdık ki, biz yazarken çok keyif aldık umarım siz de okurken keyif alırsnız :)

Bu bölümde göreceğiniz
Ege, Uğur, Kaan ve Ryan karakterleri Naz'ın yani TheDuchessofDark 'ın yazdığı Aramazdaki Okyanus kitabındaki karakterlerdir. Fakat baştan söylemek isterim ki Ege erkek değil kadındır. Bu konuda çok karışıklık yaşandı o yüzden belirtmek istedim :D

Lafı daha fazla uzatmadan da sizi bölüml baş başa bırakıyorum...

En başta da dediğim gibi bu bölümün olaylarla hiçbir alakası yoktur bunu göz önünde bulundararak okursanız sevinirim :)

Bölüm Şarkısı: Yaşlı Amca Yıldızlara Bak

Keyifli Okumalar ❤

***

Mesele aklın kabul ettiğini kalbe anlatmaktı işte onu beceremiyordum.

Ahmet Ümit

***

Hayat tuhaftı, ne zaman karşımıza ne çıkaracağı hiç belli olmuyordu. Her zaman bir planı, bir sürprizi vardı. Fakat bu sefer harbiden anlatılamayacak kadar garipti durum. Neden mi, çünkü yıllar önceki bir arkadaş, Melih'le, Hayat'ı arayarak onları iki günlüğüne davet etmişti New York'a. Evet, eski bir arkadaşları tarafından Amerika'ya çağrılmıştı iki dost ve kendileri de bu daveti geri çevirememişlerdi. Ne de olsa Kaan kıramayacakları kadar değerli bir insandı. Kim miydi Kaan, seneler evvel Hayat'la, Melih'in, Antalya'da tanıştığı deli dolu, çılgın bir o kadar sempatik olan çocuktu. Kaç yaşına gelirse gelsin hiç büyümeyen çocuk adamdı.

Daha Hayat, hamile iken Melih ve Nil'le birlikte Antalya'ya gitmişti. Tabii o zaman bunun için en çok çabalayan Melih'ti. İşte o sıralarda tanışmışlardı Kaan'la daha doğrusu muhteşem dörtlü ile. Ege, Kaan, Sedef ve Uğur... Hep bir arada olan, ne olursa olsun birbirini bırakmayan dört arkadaş. Her zorlukta, her sıkıntıda, her mutlulukta, her sevinçte her daim yan yana duran, dosttan  çok kardeş gibi olan dört harika insan. O zaman onlara özenmişti ikili ve günün birinde tekrar görüşebilmek adına birbirlerine numaralarını vermişlerdi ki, işe de yaramıştı bu. Kaan aramıştı işte kendilerini hatta aramakla da kalmamış Amerika'ya bile davet etmişti. Vefalı dosttu Kaan, o kadar yıl geçmesine rağmen unutmamıştı onları.

New York'a gelme işi elbette Hayat'ı sıkıntıya sokmuştu sonuçta Umut'u bunun için ikna etmek pek kolay olmamıştı. Ancak bir şekilde ikna etmişti kocasını, genç kadın. Tabii yolculukta stresten ölmediği için şükrediyordu Hayat, Melih ve Umut'la aynı uçakta olmak iki ateş arasında kalmakla eş değerdi. Nil yanında olsaydı az da olsa rahatlardı belki lâkin o, hastaneden izin alamadığı için gelememişti kendileriyle. O da gelseydi daha güzel olurdu da, sağlık olsun diyordu genç kadın içinden. Bu şekilde de New York'a gelmek harikaydı. Yıllar önce tanıştığı arkadaşlarıyla bir arada olacaktı Hayat ve bu kendini fazlasıyla heyecanlandırıyordu.

Kalbimdeki Yabancı ( Mazinin Gölgesi-2)Where stories live. Discover now