18. Bölüm Anka Kuşu

660 211 426
                                    

Ben geldim herkese merhabaaa :)

Medya :Hayat

Bölüm Şarkısı: Sibel Egemen Yalnız Adam

Keyifli Okumalar :)

***
Bir insanın hayatı aniden ne kadar değişebilirdi?

Ya da

Ne olursa olsun artık beni hiçbir şey şaşırtamaz diyen biri kaç defa daha yanılırdı?

Bilmiyordu Umut... Daha neler yaşayacağını, nelerle karşılaşacağını bilmiyordu. Hayat'la evlendiğinde en az onun kadar şaşırmış, afallamıştı. Bir anda küçücük yaralı bir kızla, yabancı bir kadın girmişti hayatına ve hiç beklemediği bir şekilde aile babası olmuştu. Fakat pişman değildi aksine bütün bunlardan memnundu. Itır'ın babası, Hayat'ın kocası olmak güzeldi her ne kadar huysuz bir kadınla evlenmiş olsa da. Çünkü... Çünkü yalnız değildi artık. Kimsesiz hissetmiyordu, karısı ve kızı vardı. Renksiz hayatı onlarla birlikte renklenmişti. Bomboş değildi evi, çocuk kahkahaları, karı-koca atışmaları yankılanıyordu yuvasında. Daha da önemlisi eve geldiğinde kendini karşılayan sadece mobilyalar veya duvarlar değildi. Kapıyı açtığında boynuna atılan bir kızı, hoş geldin diyen bir karısı vardı ve bunlar her şeyden daha değerliydi.

Aile olmak Umut için oldukça özeldi. Sıcak bir yuvadan başka bir şey istemezdi. Hiçbir zaman gözü yükseklerde olan bir adam olmamıştı. Sadece çocukluğundan beri hayalini kurduğu mesleği için fazlaca çalışmış çabalamıştı. Mimar olmayı her şeyden daha çok istemiş ve başarmıştı. Mesleğinin dışında her daim güzel ve sıcak bir yuva kurmayı düşlemişti. Tıpkı babası gibi bir eş, bir baba olmayı. Sonunda iki hayalini de gerçekleştirmişti ya bu kendine yeterdi. Ancak şimdi aniden aile babası olduğu gibi Süvari Şirket'in yöneticisi de olmuştu ve bu onu fazlasıyla şaşkına çevirmişti.

Adnan Beyin apansız ölümü üzerinden iki hafta geçmişti. Ölüm nedeni de trafik kazasıydı ki bunun bir komplo olduğu şüpheleri ortalıkta dolaşıyordu. Rakip şirketin yöneticisi olan Cemil Apak'ın, haftalar önce şirketçe girdikleri ihaleden vazgeçmeleri için böyle bir şey yaptığı şüpheleri herkesi endişelendiriyordu. Lakin bunu ispatlamak için somut bir kanıt yoktu. Tutmayan frenin tek suçlusu arabanın bakımlarını yaptırmayan Adnan Beydi. Polisler şüpheleri es geçmeyip gerekli incelemeleri yapmış olsalar da ölümün bir komplo olduğuna dair hiçbir iz bulamamışlardı.

Yaşlı adamın ölmesi şirketi zora soksa da bir an önce toparlanmaları gerekiyordu. Adnan Bey karısını ve oğlunu çok erken toprağa verdiğinden ve kardeşi de olmadığından varisi yoktu. Bu yüzden de şirket çalışanları kendi aralarında oylama yapmış ve çoğu kişi yıllardan beri bu şirkette çalışan ve herkesin güvenini kazanmış olan Umut'a vermişti. Harika bir şekilde şirketi yöneteceğine herkes emindi. Lakin endişeliydi genç adam bu işi elini yüzünü bulaştırmaktan, herkesin güvenini boşa çıkarmaktan korkuyordu. Ayrıca başlarında Cemil Apak gibi bir bela vardı ve kendi onunla nasıl baş edeceğini bilmiyordu.

Herkes Umut için bir kutlama yapmaktan yanaydı. Fakat bunu kesin bir dille reddediyordu Umut. Adnan Bey öleli daha iki hafta olmuşken bu saygısızlıktı. Zaten kendini suçlu hissediyordu. Hiç hakkı olmayan bir koltuğa oturmuştu ve bu vicdanını sızlatıyordu. Oylamaya en başından beri katılmak istememişti ama zorla kendini aday göstermişlerdi. Arkadaşların kendine  güvenmesi güzeldi ama bu hakkı olmayan bir koltuğa oturduğu gerçeğini değiştirmiyordu.

Diğer yandan Hayat ne düşüneceğini bilmiyor, kendini tuhaf hissediyordu. Umut'un yöneticisi olmasıyla haliyle kendi de yönetici asistanı olmuştu ve bu gerçekten tuhaftı. Umut'a söylememiş olsa da onun en büyük hayali mimar olmaktı fakat ne yazık ki bir hiç uğruna bundan da vazgeçmişti. Umut'un mimar olduğunu öğrendiğinde içten içe sevinmişti kendi mimar olamasa da mimar bir kocası olmuştu kendi de onun asistanı. Yeniden gülümsemesini sağlayan adam bir parçada olsa hayallerini vermişti. Bunun için gerçekten mutluydu.

Kalbimdeki Yabancı ( Mazinin Gölgesi-2)Where stories live. Discover now