19. Bölüm Aşklar ve Dostlar

670 191 658
                                    

Ben geldim merhablarrr :)

Aslında bölümü yarın atarım diye düşünüyordum da bitirince dayanamadım attım. Son kez gözden geçiremedim yazım hataları varsa affola.

Şarkılı, türkülü  uzun mu uzun bir bölüm oldu umarım sıkılmazsınız :)

Bölüm Şarkısı : Frank Sinatra- Strangers in night

Lafı daha fazla uzatmadan sizi bölümle baş başa bırakıyorum keyifli okumalar :)

***
Güneş yeni yeni gökyüzünde yerini alıyor, karanlık yavaşça dağılıyordu. Gece yerini gündüze bırakırken koca orman sisle kaplıydı. Bir bilinmezliğin ortasında gibiydi Umut. Sisten dolayı hiçbir şeyi net göremiyordu yalnızca kulaklarında tek bir kelime yankılanıyordu.

"Baba..."

Genç adam sesin geldiği yönü bulmaya çalışırken etrafına bakınıyor fakat kuşlar ve ağaçlardan başka bir şey göremiyordu. Kalbi hızla atarken yavaşça adımladı. Nereye doğru gideceğini de bilmiyordu ki yalnızca duyduğu sesi takip ediyordu.

"Baba burdayım... Kurtar beni!"

Bir kez daha aynı sesi duyan Umut hızlandı ve koşmaya başladı. "Kızım" Nefes alışverişleri düzensiz, kalp atışları korku doluydu. Kızını bulmak, onu kurtamak istiyordu. Kim bilir nasıl korkuyordu yavrusu.

"Kızım"

"Ben çok korkuyorum baba çok karanlık burası. Kurtar beni... N'olur kurtar beni baba!"

"Neredesin?... Nerdesin kızım?!"

Umut'un haykırışıyla etraftaki kuşlar kanatlarını çırpıp uçtular. Onların sesi rüzgarın fisıltısına karışırken genç adamın bastığı toprak onu engelliyor, içine içine çekiyordu. Buna rağmen nereye gideceğini bilmeden koşuyordu Umut. Tek isteği kızını kurtarmak ve ona sımsıkı sarılmaktı.

"Burdayım baba görmüyor musun? Kurtar beni hadi. Çok üşüyorum, çok korkuyorum."

"Nerdesin?!"

"Burdayım bak... aşağıda..."

Umut bir an durup gözlerini yere çevirdiğinde kazılan mezarı gördü. Kalbi bedenini terk etmek ister gibi çarparken hızla yere çöktü. Gözlerinden yaşlar aktı, boğazı düğümlendi. Nefes alamadı, yüreği kor ateşler içinde bir kez daha yandı.

"Hayır... Hayır... Hayır kızım hayır...!"

"Hadi ama uyan artık baba. Bana omlet yapacaktın söz verdin."

Itır babasının yanaklarını öperken onu uyandırmaya çalışıyordu fakat babası inatla uyanmıyordu. Bu sabah çok uykucu olmamış mıydı?

"Baba... Hadi.. Uyan artık."

"Kı-kızım... Kızım..." Genç adam sayıklayarak gözlerini araladığında Itır'ı gördü. Birkaç saniye kendine gelmeye çalışırken gördüklerinin rüya olduğunu kavrayabildi.

"Itır"

"Günaydın babacığım."

Küçük kız bir kez daha babasının yanağını öptü. "Bana omlet yapacaksın değil mi?"

Derin bir nefes alan Umut onun dediklerini idrak edemedi bir süre. Hâlâ gördüklerinin etkisindeydi. Itır bir şeyler diyor ancak kendi onu anlamıyordu. Gözlerini kapadığında sakinleşmeye, kendine gelmeye çalıştı ama nafile zihninden silinmiyordu o rüya.

Kalbimdeki Yabancı ( Mazinin Gölgesi-2)Where stories live. Discover now