Yazarın İtirafları ve Vedası

298 23 53
                                    

Öhöm öhöm... Şimdi söze nereden nasıl başlayacağımı inanın bilmiyorum. Hep bu satırları yazacağımın hayalini kurarak devam ettim bu yolculuğa. Kaç gece uyurken bir gün mutlaka Kalbimdeki Yabancı'nın sonunu yazacağım dedim sayamam

2019 yılının başlarında gelmişti bu kurgu aklıma. Aslında kurguyu oluşturmam, taşları oturtmam çok zor oldu. Kafamda hep babasız ya da annesiz kalan bir çocukla birlikte, mecburi bir evlilik yapan biri vardı. Fakat klişe olmasını istemediğim için aylarca kafa patlattım kurguya. Nasıl olur da değişik bir şekilde yazabilirim diye. Allah'ın bir hikmeti olsa gerek bir kere denize gittiğimde kayalığa resim çekmek için çıkmıştım ki ayağım kaydı ve düştüm. Çok yüksek bir yer değildi ama, denizden 1-2 metre falan yüksekti. İşte o esnada buldum buldum diye bağırdığımı hatırlıyorum. Gözümün önüne gecenin karanlığında uçurum kenarında intihar eden bir kadın profili geldi o zaman. Hayat intihar girişiminde bulundu diye çok kızmıştınız ona fakat aslında o intihar girişimi bundan kaynaklanıyordu. Itır'ı hiç düşünmeden sadece intihar edecek bir kadını kurtaran bir adam yazmak istedim o an ve bunu değiştirmeden yazdım.

Daha sonra Hayat'ın geçmişi şekillendi aklımda ve itiraf ediyorum Umut'tan çok Tarık'la birlikte yarım kalan bir aşk hikâyesi yazmak istedim. On yedi yaşındaki bir kızın yarım kalan aşk hikâyesini... Hep Tarık'la Hayat vardı aklımda. Onların yaşadıkları, geçmişleri, yüzleşmeleri... Sonra Umut'un da bir geçmişi olması gerektiğini düşündüm ve aslında en çok zorlandığım yer burasıydı.

Umut'la ilgili onlarca senaryo geçti aklımdan aynı zamanda karakter özelliklerinin üzerinde de çok düşündüm. Acılı bir geçmişinin yanında psikolojik sorunları olan bir adam canlandı ilk gözümde. Hani kötü bir adam değil de yaşadıklarından dolayı çift kişilikli bir karakter. İlk bölümeri bu şekilde düşünerek yazdığım doğrudur. Hatta bence ilk bölümlerde Umut'un tutarsız davranışları da mevcut. Fakat sonra bundan vazgeçtim çünkü çok sevildi Umut. Bu kadar sevileceğini de tahmin etmemiştim doğrusu. Ve bu kadar sevilmişken de kıyamadım öyle bir karakter hâline getirmeye. Şimdi iyi ki de öyle yapmamışım diyorum.

Aslında beni Hayat'tan çok zorlayan Umut'tu. Çünkü hiçbir insan bu kadar iyi ya da sabırlı olamaz. Anlayışlı olması da var tabii ve yazarken hep şey diyordum çok mu antipatik duruyor? Fakat öyle olmadığını yorumlarınız sayesinde anladım. Onu bu kadar sevdiğiniz için size ayrıca teşekkür ediyorum.

Hayat'a gelirsek en çok hakkında konuşmak istiyorum aslında sizlerle. Hayat benim bütün iç savaşlarımı yansıttığım bir karakterdi. İçimde taşıdığım ancak dışarı yansıtamadığım her şeyi Hayat'a yükledim. Özellikle ilk yazdığım zamanlarda yani 2019-2020 yılları arasında çok depresif bir dönem geçirdim. O zamanlarda pandemi dahil her şey üst üste geldi ve ben öylesine bunalım bir moddaydım ki... Hayat en çokta bu yüzden karamsar bir karakter oldu. Her şeyin en kötüsünü düşünmesi, depresif, kararsız, huysuz ve dengesiz olması hep benim böyle bunalım dönemleri geçirdiğim içindi. Biraz da içimi dökmek için Hayat'ı yazdım esasen. Bilmiyorum ne kadar başarılı oldum ya da ne kadar Hayat'ı anlatabildim fakat onu yazmak bana iyi geldi. Tıpkı bunları sizlerle paylaşmam gibi. Bunları buraya yazıp yazmamak arasında çok kalsam da sizinle bir şeyleri paylaşmak bana iyi hissetririyor :)

Çok uzun bir maceraydı Kalbimdeki Yabancı benim için. 2019 yılından beri süren bir macera... Defalarca yükleyip kaldırdım, sonu gelmeyecek saçma bir kurgu dedim fakat geçen sene ocak ayının başlarında bir şans daha vermek istedim ve hep bir gün bitireceğimi, hep bu satırları yazacağımı hayal ederek devam ettim. Evet, çok fazla okuyucu bir kitlem olmadı ama olsun bu satırları okuyan sizler yetersiniz bana. Zaten bu sonu hem sizin için hem de kendim için yazdım. Başardım, başardık diyebilmek için.

Kafamda planladığım son bu değildi kesinlikle. Sonunda Hayat'ın öleceğini düşünerek ilerledim hep. 46. bölüme kadar bunu düşünerek yazdım. Hatta o bölümün sonunda kurgunun gidişatını değiştirdim demiştim. Aslında kast ettiğim buydu. Çok ani bir kararla sonu değiştirdim. Nedeni ise Hayat'a kıyamamamdı. Çok acı çekmiş, çok gözyaşı dökmüştü ve böyle bir sonu değil, mutluluğu hak ediyordu bence. O yüzden de böyle bir son yazmak istedim. Umarım sizler de bu sonu beğenmiş ve beklentileriniz karşılığını almışsınızdır.

Bütün satırları tamamen doğaçlama yazdığım için sıralı bir şekilde mi gidiyor sözlerim bilmiyorum açıkçası. Zaten hiç okumadan da bu bölümü atacağım büyük ihtimal. Fakat konuşmamı bitirmeden önce Melih'le ilgili de birkaç bir şey söylemek istiyorum.

İtiraf ediyorum Melih karakterini, nasıl olacağını hiç düşünmeden yazdım. Bencil saplantılı bir adam mı yoksa fedakâr bir âşık mı? Hep bu ikilem arasında gittim geldim ama artık bildiğiniz üzere kötü adam yazamama gibi bir huyum var. Bundan ötürü de Melih'e hiç kıyamadım. Saplantılı değil de içten, fedakâr bir dost ya da âşık olarak yazmak istedim onu. Galiba en çokta bunu başardım.

Biliyorum her ne kadar klişe olmaması için uğraşsam da klişe bir kurguydu Kalbimdeki Yabancı. Aynı zamanda eksikleri de çok fazla olan bir kurgu. Olayların tekrar etmesi, yazım tarzının zayıflığı, tutarsız bölümler ve tam anlamıyla istediğim gibi yazamamam özellikle Tarık'tan sonrasını. Farkındayım en çoktan Tarık geri geldikten sonra saçmaladım ancak o yaşanan tüm olaylar en başından benim yazmak istediklerimdi ama olmadı, bazı şeyler birbirini tutmadı, evdeki hesap çarşıya uymadı. Fakat tüm bunlara rağmen ben seviyorum kurgumu çünkü hatalarıyla, yanlışlarıyla bana ait. Benim yazdığım bir hikâye. Ve tabii sizlerle büyüyen kocaman bir aile. Eğer siz olmasaydınız emin olun ben tek kelime bile yazmazdım. Bu yolculukta yanımda olduğunuz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyor ve bazı isimleri özel olarak yazıyorum.

tylndbk tanvakti108 TheDuchessofDark rolery melody_ofbooks

En çok size teşekkür ederim, hep yanımda olup desteğinizi hiç eksik etmediğiniz ve bunu sonuna kadar bana hissettirdiğiniz için. Şu platformun bana kazandırdığı en değerli insanlarsınız iyi ki varsınız, sizlerin yeri ben de hep ayrı kalacak, çok ama çok seviyorum hepinizi ❤❤

Şimdi Kalbimdeki Yabancı'ya veda vakti gönül ister ki yeni kurgular yazayım fakat bazı şeylere inancım kalmadı. Sizin desteğiniz elbette ki çok büyük ve benim için kıymetli ancak hep olduğum yerde sayıyormuşum gibi geliyor bana. 6 yıldır buradayım ve üç kitap bitirdim ama hiç ilerleyememiş gibi hissediyorum. Bilmiyorum belki ilerde bu düşüncem değişir fakat şu an biraz dinlenmek, kitap okuyup kendime vakit ayırmak istiyorum. Ayrıca daha Sevdam Egede'nin düzenlemesini de bitiremedim. Bu yüzden yakın zamanda bir kurgu yazacağımı sanmıyorum. Her ne kadar aklımda çok yazmak istediğim bir hikâye olsa da.

Şimdilik veda ediyorum sizlere ancak her daim aklımda olduğunuzu bilin olur mu? Eğer istemeden de olsa birinizin kalbini kırdıysam özür dilerim. Sağlıcakla, sevgiyle kalın ve beni unutmayın olur mu? Hepinizi kocaman kocaman öpüyor ve sımsıkı sarılıyorum. Her biriniz iyi ki varsınız, sizleri çok ama çok seviyorum ❤❤

Kalbimdeki Yabancı ( Mazinin Gölgesi-2)Where stories live. Discover now