5

3.4K 254 106
                                    

*Birkaç gün sonra*

*Akın'dan*

Nihayet bugünün son dersinin de bitmesiyle beraber kendimi derslikten dışarıya atarken içimden bu kadar geç saate ders koyanlara durmaksızın sövüyordum.

Yani bir insan evladı neden bu saate ders koyardı ki?

Ulan hava bile kararmıştı be!

Dersin geç saatte bitmiş olmasının yanında bir bu dersi blok olarak işlemiştik çünkü çok sevgili(!) hocamız ara vermektense devam etmeyi tercih etmişti.

Sözde 15 dakikalık ara yapmaktansa dersi 15 dakika erken bitirecekti.

Ama dediğim gibi sözde bunu yapacaktı çünkü bırakın dersi erken bitirmeyi, normal ders saatinden bile geç çıkmıştık dersten ve bu sayede beynim resmen jöleye dönmüştü.

Kafamı iki yana salladığımda beynimin yerinden oynadığını hissedebiliyordum resmen.

Derin bir nefes aldım.

Hızlı adımlarla dersliğimin bulunduğu binadan çıkıp kendimi bahçeye attığımda bir an önce yurda dönmek istiyordum ama ne yazık ki Emir'in gelmesini beklemem gerekiyordu çünkü canım arkadaşımın çok sevgili hocamıza(!) sorması gereken birkaç sorusu vardı.

Bakışlarımı çokta dolu olmayan bahçede dolaştırdıktan sonra gözlerimi kapatarak derin bir nefes aldım. Ciğerlerime dolan temiz hava beni bir az olsun rahatlatırken kapattığım gözlerimi açarak adımlarımı arka bahçenin olduğu kısma çevirdim çünkü normalde arka bahçede ön bahçede olduğundan daha az kişi olurdu ve şu anda benim istediğim tek şey sessizlikti.

Jöleye dönmüş beynimle atabildiğim en hızlı adımlar eşliğinde arka bahçedeki kuytu bir yerde bulunan banklara ilerledim ve kendimi bir çuval misali bankın üzerine fırlattım.

Gerçek anlamda kendimi resmen bankın üzerine attım.

Bankın sert yüzeyine çarpan sırtım acısa da bu acı umurumda değildi. Başımı bankın sırt koyma kısmının üstüne yaslarken hafifçe olduğum yerden biraz aşağı doğru kayarak kendime rahat bir pozisyon bulup gözlerimi kapattım.

Umarım Emir'in işi çabucak biterdi çünkü kendimi gerçekten çok yorgun hissediyordum. Hatta burada uyuyabilecek bir haldeydim.

Hoş başımdaki bu ağrıyla uykum kaç dakika sürerdi bilmiyordum ama zihnim uykuya dalmak için resmen an kolluyordu.

Kapattığım gözlerimi yavaşça açarken montumun cebinden sigara paketimi çıkartarak paketin içinden bir dal sigara aldım ve sigarayı dudaklarımın arasına yerleştirdikten sonra cebimden çıkarttığım çakmakla sigaramı yaktım.

Sigarayı parmaklarımın arasında tutarak sigaradan bir nefes çektiğim sırada sigara paketini ve çakmağımı tekrardan montumun cebine koydum.

Ağır ağır sigaramı içerken geçen dakikalardan sonra bir anda aniden olduğum yerde sıçrayarak ne zaman kapattığımı bilmediğim gözlerimi aralayarak etrafıma baktım.

Gözlerimi kırpıştırarak bir anlığına nerede olduğumu çözmeye çalıştığımda yere düşmüş olan yarısı içilmiş sigaramı görmemle beraber oturduğum yerde uyuyakalmış olduğumu fark ettim.

Gözlerimi avuç içlerimle ovuştururken derince esnediğimde Emir'in işinin neden bu kadar uzun sürdüğünü merak etmeye başlamıştım.

Yani birkaç soru sormanın bu kadar uzun sürmesi normal miydi?

Çakmak (BxB)Where stories live. Discover now