70

788 70 242
                                    

*Bir hafta sonra*

*Akın'dan*

Hemen önümde duran Oğuz açtığı kapıdan içeri girdiğinde sessizce onu takip ederek peşinden bende içeri girdim. Oğuz hiç bende tarafa bakmadan odadan içeri ilerleyip yatağın yanına gittiğinde arkamdaki kapıyı kapatıp kilitledim.

Bugün bu dönemdeki son sınavlarımıza girmiştik ve sınavlardan hemen sonrasında daha okuldan çıkamadan oldukça beklenmeyen bir haber almıştık.

Emir'in babası intihar etmişti.

Yaptığı tüm yolsuzlukların ortaya çıkması sonucunda son birkaç aydır hapisteydi ancak bugün Özlem Abla'nın Emir'i aramasıyla beraber onun kendini asarak intihar ettiğini öğrenmiştik.

Ama Oğuz'la aramızdan esip giden soğuk rüzgârların nedeni bu haber değildi.

Yavaşça derin bir nefes aldım.

Sınavdan çıktıktan sonra her zamanki gibi dördümüz beraber takıldığımız sırada istemsizce çeneme hâkim olamamış ve büyük bir pot kırmıştım.

Bu pot benim kendime sakladığım geçmişimle ilgiliydi ve ne yazık ki Oğuz'un bu konuda hiçbir bilgisi yoktu. O anda ona sonra her şeyi açıklayacağımı söylemiştim ve şu anda o açıklamayı yapmam için Oğuz'un odasına gelmiştik.

Ondan bir şey sakladığım gerçeğiyle başım öne eğik bir şekilde Oğuz'un yanına ilerledim ve tam onun karşısında durarak Oğuz'a baktım.

Oğuz hemen onun karşısında duruyor olmama aldırmadan bakışlarını sabitlediği zeminden ayırmazken derin bir nefes alarak tüm cesaretimi toplayıp konuştum.

"Mavişim?"

Oğuz'un bakışları ona seslenmemle beraber yavaşça bana döndüğünde gözlerinde ondan bir şey sakladığımı öğrenmenin verdiği bir hüzün vardı. İkimizde elimizden geldiğince birbirimizden bir şey saklamamaya çalışıyorduk ama ben bu konuda görüldüğü üzere çuvallamıştım.

Ellerimi birbirine kenetleyip gergince parmaklarımla oynarken sertçe yutkundum.

"Konuşalım mı biraz?"

Oğuz yavaşça başını onaylarcasına sallayarak beni onayladığında ona doğru ilerleyip hemen önünde durduktan sonra yavaşça yere çöktüm ve hemen Oğuz'un önünde yere bağdaş kurarak oturdum.

Oğuz benim tüm hareketlerimi gözünü benden ayırmadan izlerken alttan alttan Oğuz'a bakarken derin bir nefes aldım.

"Özür dilerim."

Oğuz yüzündeki hüzünlü ifadeyle bana bakmaya devam ederken dirseklerini dizlerine yaslayıp hafifçe öne eğildi.

"Niçin?"

Oğuz'un kısa sorusuna verecek olduğum cevaptan utanarak bakışlarımı ondan kaçırdım ve başımı önüme eğerek oynadığım parmaklarıma baktım.

"Sana yalan söylediğim için."

Verdiğim cevaptan sonra kısa bir sessizlik oluştuğunda mahcupça başımı kaldırıp bakışlarımı Oğuz'a çevirdiğimde Oğuz'un kafası karışmış bir halde hafifçe çattığı kaşlarıyla bana baktığını gördüm.

"Ne yalanı söyledin bana?"

Vereceğim cevabın sarsıcı bir gerçek olduğunu bilen tarafım yüzünden istemediğim halde bir süre sessiz kaldığımda bunu Oğuz'un gözlerine bakarak söyleyemeyeceğimi fark ettim ve bakışlarımı ondan çekerek tekrar başımı önüme eğdim.

Çakmak (BxB)Where stories live. Discover now