Çakmak (BxB)

53

*Birkaç gün sonra*

*Akın'dan*

Elimdeki öğrenci kartımı otobüsün gerekli yerine bastırırken hafifçe esnedim ve kartın okunduğunu bildiren sesi duymamla beraber kartı cebime koyarak otobüsün içinde ilerledim.

Hatırı sayılır derecede dolu olan otobüstü kendime yaslanabileceğim bir yer bulduktan sonra yorgunluktan dolayı kaşınan gözlerimi kaşıdım.

Dersten çıkalı sadece birkaç dakika oluyordu ve o kadar yorulmuştum ki ayakta uyuyabilecek bir durumdaydım. Bu yüzden de aynı benim gibi bugün dersi olan Oğuz'a yurda gideceğimi söyleyen bir mesaj atmıştım.

Atmıştım atmasına ama sonrasında aklıma gelen şeyle beraber yurda gitmekten vazgeçmiştim.

Çünkü yapmam gereken bir şey vardı.

Uzun süredir bu şeyi yapmayı kafama koymuştum aslında ama bir türlü uygun bir vakit bulamamıştım. Bugünse bunu yapmaya, daha doğrusu yaptırmaya kararlıydım çünkü biraz daha uzatırsam yaptıramayacaktım.

Kendime gelebilmek için cebimdeki kulaklarımı telefonuma taktım ve hareketli şarkılardan birini açarak üzerimdeki uyku halinden kurtulmaya çalıştım.

***

Üzerimdeki kıyafeti çıkartıp kenara koyduğum montumun üzerine bıraktıktan sonra üst gövdem çıplak bir halde yüzüstü koltuğa oturdum ve başımı koltuğa yaslayarak gözlerimi yumdum.

Canım biraz acıyacaktı ama bu acıya değeceğini biliyordum.

Arkamdan gelen seslerle beraber Ufuk'un hazırlık yaptığını anlarken gelen lastik eldiven sesiyle beraber derin bir nefes alarak kendimi gelecek olan acıya hazırladım.

"Hazır mısın kankam?"

Hemen arkamda olduğunu bildiğim Ufuk'un sorusuyla beraber gözlerimi açtıktan sonra bakışlarımı karşımdaki duvarda dolaştırırken konuştum.

"Hazırım. Başlayabilirsin."

Ufuk ona onay vermemle beraber taburesini yerde çekerek yanıma yaklaştırdı ve kenardaki masayı da yanına yaklaştırdı.

Gözlerimi tekrar kapattığım sırada duyduğum makine sesiyle beraber Ufuk'un ellerini sırtımda hissettiğimde sakince derin bir nefes aldım. Aldığım nefesi daha veremeden sırtıma batan iğnelerin acısını hissettiğimde hatırladığım kadar canımın yanmadığını fark edince rahatlıkla nefesimi dışarı verdim.

Sanırım acı eşiğim öncekinden daha yüksekti.

Ufuk elindeki dövme makinesiyle beraber ona tarif ettiğim ve onunda taslak olarak çizdiği kuşu omuzumdaki dövmeye ekleyecek ve eski dövmemin üzerinden geçerek onu biraz daha güzelleştirecekti.

Oğuz'la olan ilişkimiz başladığından beri aklıma omzuma o kuşu eklettirme fikri dönüşüp duruyordu ve nihayet bunun zamanı gelmişti. Oğuz'un bugünkü dersi oldukça geç bitecekti ve ben bu dövmeyi yaptırım rahatlıkla yurda dönebilecektim.

Kendi kendime hafifçe gülümsedim.

Oğuz sırtımdaki bu kuşu gördüğünde kim bilir nasıl tepki verecekti?

Aklıma gelen en olasılıklı tepkiyse Oğuz'un beni kendine çekip öpmesiydi. Yani bence kesinlikle benim yaptığım bu şey acayip hoşuna gidecekti.

***

Ufuk tam çok az bir işinin kaldığını söylediği sırada benim telefonumdan geldiğini bildiğim zil sesiyle beraber duraksadığımda Ufuk elindeki makineyi kapattı ve ellerini sırtımdan çekti. Ufuk'un ellerini sırtımdan çekmesiyle beraber doğruldum ve telefonumu cebimden çıkartarak beni arayanın kim olduğuna baktım.