67

783 63 198
                                    

*Akın'dan*

Oğuz'un bana sıkıca sarılan bedenindeki her titremeyi hissedebilirken kollarımı sıkıca ona sarmaya devam ettim çünkü biliyordum ki Oğuz benden daha çok korkmuştu.

Anlaşıldığı üzere ben ona gidemeden o çoktan her şeyi öğrenmişti.

Çenemi Oğuz'un omzunun üzerine yaslarken ona sardığım kollarımla hafifçe onun sırtını okşayıp onu sakinleştirmeye çalıştım.

"İyiyim mavişim. Gerçekten iyiyim."

Oğuz sözlerimle derin bir nefes aldı ve bana sıkıca sardığı kollarını yavaşça gevşeterek geriye çekildi. Yüzümdeki güven verici gülümsemeyle tedirgince bana bakan Oğuz'a baktığım sırada Oğuz ellerini yüzüme yerleştirdi ve yüzümü ellerinin arasına alarak gözlerini gözlerime sabitledi.

Onun bana olan bakışlarındaki ifadeden Oğuz'un benim gerçekten iyi olup olmadığımı anlamaya çalıştığını fark ederek yüzümdeki gülümsemeyi büyüttüğümde Oğuz nefesini titrekçe dışarı verip gözlerini yumdu ve alnını alnıma yasladı.

"İyisin... Çok şükür iyisin..."

Oğuz'un kısık mırıltısını duymamla beraber ellerimi kaldırarak Oğuz'un yüzümü kavrayan ve titremeye devam eden ellerini kavradığımda Oğuz gözlerini açarak geriye çekilmişti.

Oğuz'a yüzümdeki hafif gülümsemeyle bakarken onun yüzümdeki ellerini aşağı indirip onu hafifçe kendime çektim.

"Gel mavişim. Biraz oturalım."

Oğuz söylediklerimi başıyla onayladığında onu da beraberimde götürerek boş olan duraktaki banka oturmasını sağladım ama Oğuz'un ellerinden ellerimi çekmedim ve yanına oturmaktansa Oğuz'un önünde yere çömelip tek dizimi yere yasladım.

Onu gördüğüm ilk ana oranla daha sakin gözüken Oğuz'u dikkatli gözlerle incelediğim sırada Oğuz ellerimi tutan ellerinin tutuşunu sıkılaştırdığında başımı hafifçe yana eğerek ona baktım.

"İyi misin biraz daha?"

Oğuz hafifçe başını onaylarcasına sallarken derin bir nefes aldı ve bakışlarını gözlerimin arasında dolaştırdı.

"İyiyim... İyiyim güzelim."

Bakışlarımı Oğuz'un yorgun yüzünde dolaştırırken onun üzerinde hala derse gitmeden önce gördüğüm uyurken giydiği kıyafetler olduğunu fark ettiğimde Oğuz'un haberi duyasıya aceleyle buraya geldiğini fark ettim.

Öyle aceleyle gelmiş olmalıydı ki saçları bile hafifçe dağınıktı.

Kim bilir belki de ben gittikten sonra tekrar uyumuş ve uyandığı kısa bir anda haberi görmüştü.

Yavaşça derin bir nefes aldım ve başparmaklarımla Oğuz'un ellerinin üzerini okşarken konuştum.

"Korktun değil mi?"

Oğuz başını onaylarcasına salladı. Korkmuştu ve korkması aslında çok doğaldı çünkü ilk başta bende korkmuştum.

Kafam karışmış ve ne yapacağımı bilemez bir hale gelmiştim ama şimdi iyiydim çünkü artık yapabileceğim hiçbir şey yoktu ve biliyordum ki olduğum kişiyle duyduğum gururu şimdi herkese özgürce gösterebilirdim.

Evet, bazı geri zekâlılar okul hayatımı, hayatımızı zorlaştırmak için her şeyi yapacaklardı ama bu umurumda değildi çünkü biliyordum ki artık Oğuz'un elini istediğim zaman tutabilecektim.

Çakmak (BxB)Where stories live. Discover now