62

906 75 262
                                    

*Akın'dan*

Olduğum yerde kalakalmış bir şekilde karşımdaki midemi bulandıran surata bakarken gördüğüm şeye hala inanamıyordum.

Yıllar sonra onun yeniden karşımda olduğuna inanamıyordum.

Onu son gördüğümden bu yana biraz değişmişti ama sarı saçları hala hatırladığım gibiydi. Gülümseyen yüzündeki gülümseme ve bana olan o garip bakışları hala aynıydı.

Kahretsin Tamer gerçekten de karşımdaydı.

Kaşlarım sonunda farkına vardığım gerçeklikle çatılırken öfkeli bakışlarımı gülümseyerek bana bakmaya devam eden Tamer'in yüzünden ayırmadım. Benim öfkeli bakışlarımın aksine gülümseyerek bana bakan Tamer yavaşça havadaki kollarını indirdi.

"Senin ne işin var lan burada?"

Tamer sorumla beraber derince bir nefes alarak bana doğru yaklaşmak için bir adım attığında onunla aramdaki mesafeyi koruyabilmek için bende geriye doğru bir adım attım.

"Akın-"

Tamer'in konuşmaya çalışarak bir kez daha bana yaklaşmak için bir adım attığında bende geriye doğru bir adım attım ve elimi aramızdaki mesafeyi korumak istercesine ileriye uzatırken sesimi kontrol edemeyerek bağırdım.

"Yaklaşma!"

Tahminimden daha yüksek çıkan sesim beni duraksattığında hala okulda olduğumu hatırlayarak derin bir nefes aldım ve bakışlarımı etrafta dolaştırarak etraftaki insanların dikkatini çekip çekmediğimizi kontrol ettim.

Etrafımızdaki hiç kimsenin ilgisinin üzerimizde olmadığını fark edince bakışlarımı Tamer'e çevirerek kesin bir ses tonuyla bir kez daha tekrarladım.

"Yaklaşma bana. Uzak dur."

Tamer sanki söylediklerim onu yaralamış gibi üzgün bakışlarla bana bakarken olduğu yerde durarak gözlerimin içine baktı.

"Sana bir şey yapmayacağım Akın, korkma benden."

Duyduklarımla beraber kendi kendime alaylı bir biçimde güldüm ve gülüşümdeki alayın aynısını taşıyan bakışlarımla Tamer'e baktım.

"Senden korktuğumu da nereden çıkarttın geri zekâlı? Sadece bir kez daha hayatımı mahvetmene izin vermeyeceğim."

Tamer sözlerimle beraber bir kez daha bana yaklaşmak için hareketlendi.

"Akın-"

Tamer'in hareketlenmesiyle beraber geriye doğru gidip aramızdaki mesafeyi korurken bir kez daha sesimi yükselttim çünkü onunla insan gibi konuşmayı daha önce denemiştim ve görüldüğü üzere insan gibi konuşmanın Tamer'in üzerinde hiçbir etkisi yoktu.

"Söz vermiştin Allah'ın cezası! Yanıma gelmeyeceğine dair bana söz vermiştin. Neden buradasın?"

Sonlara doğru normal bir tona düşen sesimle beraber Tamer üzgünce bana bakarken gözlerindeki ifadede bir anlığına özlem duygusunun belirdiğini görür gibi oldum ancak ben daha gördüğüm şeyden emin olamadan Tamer'in gözlerindeki ifade değişti ve yerini yine o garip bakışlara bıraktı.

Bu garip bakışların anlamını bilmesem de beni tedirgin ettikleri su götürülemez bir gerçekti. Bakışlarındaki o gariplik içimde tuhaf bir hissin oluşmasına ve tedirgin hissetmeme sebep oluyordu.

Tamer sorularımla beraber gözlerini sıkıca yumarak derin bir nefes aldı ve gözlerini açarak yüzündeki gülümsemeyle bana baktı.

"Çok özledim seni. O kadar çok özledim ki daha fazla dayanamadım. Fotoğrafların yetmedi bana. Gözlerimle görmem lazımdı seni."

Çakmak (BxB)Where stories live. Discover now