*Aynı günün devamında*
*Akın'dan*
Seri adımlarla merdivenlerden inip yurdun bahçesine açılan kapıya ilerledim ve ağır kapıyı iterek kendimi soğuk havaya teslim ettim.
Sıcak ortamdan çıkmamın ardından yüzüme bir tokat gibi çarpan soğuk rüzgâr içimi titretse de bu hissin beni duraksatmasına izin vermeden Oğuz'la buluşmak için sözleştiğimiz yere doğru yürümeye başladım.
Oğuz'un yanından ayrılıp odama gittikten sonra hızlıca hazırlanmış ve Oğuz'a hazırlanıp buluşma yerine gittiğimi söyleyen bir mesaj atarak odadan çıkmıştım.
Oğuz'la buluşmak için sözleştiğimiz sokağa girdikten sonra esen sert rüzgâra arkamı döndüm ve cebimden çıkarttığım sigara paketinden bir dal sigara alarak dudaklarımın arasına yerleştirdim. Rüzgâr o kadar kuvvetliydi ki dudaklarımı bu kadar sıkmamış olsaydım eğer eminim ki sigaram rüzgâra kapılıp giderdi.
Rüzgâr az önce geldiğim yönden estiği için Oğuz'un gelip gelmediğini göremeyecektim ama bu konuda yapabileceğim bir şey yoktu.
Sigara paketimi cebime koyarak çakmağımı aldım.
Kuvvetli rüzgârdan dolayı zorda olsa çakmağımı çakarak sigaramı yaktıktan sonra sigaradan derin bir nefesi içime çektim.
Ciğerlerime dolan dumanı biraz ciğerlerimin içinde tutarken elimdeki çakmağı da cebime koydum ve ciğerlerimdeki dumanı serbest bırakırken bakışlarımı etrafımda dolaştırdım.
İnanmakta zorluk çeksem de ben kendimi gerçekten mutlu hissediyordum.
Uzun süreden sonra ilk kez gerçekten mutluydum ve bunun sebebinin Oğuz olduğunu çok iyi biliyordum. Her ne kadar geç kalmış olsa da sonunda gelmişti ve beni dünya üzerindeki en mutlu adam yapmıştı. Belki o bunların farkında değildi ama ben gerçekten de onunla geçirdiğim her anda daha da mutlu oluyordum.
Kendi kendime güldüm.
Onu düşünmek bile kalp atışlarımı hızlandırıyordu.
Ellerimden birini üzerimdeki montun cebine sokarken sigaramdan bir nefes daha aldım. Ciğerlerime dola dumanı yavaşça dışarı verirken ağzıma götürdüğüm elimi aşağı indirecekken boştaki omzumda bir dokunuş hissettim.
Reflekse bana dokunulan tarafıma döndüğüm sırada hem boşlukla karşılaşmış hem de havada kalmış olan elimdeki sigara parmaklarımın arasından alınmıştı.
Bakışlarımı beklemediğim bu hamlenin yapıldığı yöne şaşkınca çevirdiğimde onu gördüm.
Mavişimi.
Oğuz yüzündeki geleceğimi aydınlatan gülümsemesiyle bana bakarken parmaklarının arasında tuttuğu sigaramı dudaklarına götürdü ve sigaramdan derin bir nefes aldı.
Anlık olarak korktuğumdan mıdır yoksa Oğuz'u gördüğümden midir hızlandığını bilmediğim kalbimle beraber gülerek hafifçe Oğuz'un koluna vurdum.
"Korkuttun beni."
Oğuz ciğerlerinde toplanan dumanı başını yana çevirip dışarı saldıktan sonra bakışlarını bana çevirerek yüzündeki sevimli ifadeyle şirince gülümserken aramızdaki kısa mesafeyi kapattı ve elini uzatarak elimi sıkıca kavradı.
Oğuz'un sıcak eli benim soğuk elimle bir araya geldiğinden onun elinden elime yayılan sıcaklığın kalbime ulaşarak kalbimi de ısıttığını hissederken bakışlarımı onun güzel gözlerinden ayırmadım.
आप पढ़ रहे हैं
Çakmak (BxB)
किशोर उपन्यासKapalı bir kutu gibi olan Akın Tetikçi, Oğuz'u gördüğü ilk andan itibaren kalbindeki boşluğu dolduracak kişiyi bulduğunu fark etmişti... Oğuz'sa o zamanlar Akın'ın var olduğunun farkında bile değildi. Her daim tek başına olan Oğuz Alsancak, Akın'a s...
