46

1.8K 139 99
                                    

*Birkaç gün sonra*

*Akın'dan*

Oturduğum sandalyede yana dönmüş bir haldeyken sessizce yatağının örtüsünü açan Oğuz'u izledim. Oğuz yatağın üzerindeki örtüyü kaldırdıktan sonra yavaşça yatağın kenarına oturdu ve bakışlarını bana çevirdi. Onun bana bakmasıyla beraber gülümsediğimde Oğuz'da hafifçe gülümsemişti.

Bugünün tamamını beraber geçirdikten sonra oldukça geç bir saatte yurda dönmüştük ve Oğuz beni yine odasına getirmişti. Onunla olan ilişkimiz başladığından beri doğru düzgün kendi odamda kalamaz olmuştum ama açık konuşmak gerekirse bu durumdan oldukça memnundum.

Ona yakın olmak bana iyi geliyordu.

Tek sıkıntımsa kâbuslarımdı.

Aslında bu gece burada kalmak istemiyordum çünkü uyku ilacım dün gece bitmişti ve ben bugün tüm gün boyunca Oğuz'la beraber olduğum için eczaneye gidememiştim. Şu anda elimde bir tane bile uyku ilacı yoktu ve bu gece kâbus görme olasılığım oldukça yüksekti.

Bu yüzden de ders notlarımı bahane ederek Oğuz'u benden önce uyuması için zor da olsa ikna etmeyi başarmıştım.

Planım kâbus saatine kadar uyanık kalmak ve sonrasında Oğuz'un yanına yatıp huzurlu bir uyku çekmekti ve planımın ilk aşaması olan Oğuz'u yatırma aşamasını az sonra tamamlamak üzereydim.

Derin bir nefes alırken bakışlarımı Oğuz'un gözlerinden ayırmadan gülümsedim.

"Uyu hadi Oğuz, söz veriyorum uykum gelince bende uyuyacağım. Tüm gece uyanık kalmayacağım valla ya."

Oğuz tereddütlü ve isteksiz gözlerle bana bakarken onun ben olmadan uyumak istemediğinin gayet de farkındaydım ve bu durum çok hoşuma gidiyordu ama bu gece başka çaremiz yoktu. Ona kâbuslar yüzünden yanına yatmadığımı söylesem ne yapar eder beni o tatlı sözleriyle yola getirir ve onunla beraber yatağa sokardı ama ben bunu yapmasını istemiyordum.

Bu yüzden de ona hiçbir şey söylememiştim.

Oğuz söylediklerimin ardından sırtını yatak başlığına doğru çevirirken işaret parmağını bana doğru uzatarak uyarırcasına konuştu.

"Söz verdin. Bu sözünü unutma."

Gülümsedim ve başımı onaylarcasına salladım.

"Unutmam merak etme sen. Hadi uyu artık. Yarın erken saatte dersin var."

Oğuz derin bir nefes aldıktan sonra bakışlarını benden çekerek aşağı kaydı ve başını yastığa yaslayıp kenardaki örtüyü üzerine çektikten sonra yana dönüp ellerinden birini yastığının altına sokarak bakışlarını bana çevirdi.

Oğuz kısık bakışlarla bana bakmaya devam ederken gülümsememi bozmadan ona bakmayı sürdürdüğümde Oğuz pes ederek gözlerini yavaşça yumdu.

Birkaç saniye boyunca onun kapalı gözlerini izledikten sonra yüzümdeki gülümsemeyi silerek yavaşça oturduğum yerden kalktım ve karanlık odayı aydınlatan ışığı Oğuz'un rahat uyuyabilmesi için kapattıktan sonra tekrar çalışma masasına dönerek masanın üzerindeki masa lambasını açtım.

Sessizce az önce kalktığım sandalyeye oturduktan sonra dağınık notlarımı bir araya toparlayıp düzenledim. Daha şimdiden uyku diye bağıran gözlerim kaşınarak beni deli ederken kâbus saatime kadar dayanabilmeyi umuyordum.

Birkaç dakikalık uğraşın ardından notlarımı güzel bir düzene sokmayı başararak derin bir nefes aldım ve kaşınan gözlerimi ovuşturdum.

Çakmak (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin