45

1.9K 126 69
                                    

*Akın'dan*

Elimdeki anahtarı önümdeki kapının kilidine sokup yavaşça kilidini açtıktan sonra kapıyı açarak içeri girdiğimde görmeyi beklemediğim bir manzarayla karşılaştım.

Bakışlarımı karşımdaki görüntüden ayırmadan arkamdaki kapıyı yavaşça kapattığımda yüzümde oluşan gülümsemeye engel olamıyordum çünkü şu anda tam karşımda beni şeker komasına sokabilecek derecede tatlılık oranı olan bir görüntü vardı.

Oğuz benim yastığıma sarılmış ve yastığın yanağına yaptığı baskı yüzünden dudakları büzüşmüş bir şekilde uyuyordu.

Sessizce arkama dönerek kapıyı içeriden kilitledim ve ayakkabılarımı çıkarttıktan sonra elimdeki poşeti çalışma masasının üzerine bırakarak üzerimdeki montumu çıkarttım.

Elimden geldiğince az desibelde ses çıkartmaya çalışırken elimdeki montla yatakların yanına yürüdüm ve montumu boş yatağın üstüne bıraktım. Montumu bıraktıktan sonra bakışlarımı tekrar Oğuz'a çevirdiğimde onun hala kapalı gözleri ve düzenli nefesleriyle uyuduğunu görünce sessiz adımlarla onun yanına ilerledim.

Yatağın büyük bölümünü kaplamış olan Oğuz'dan geriye kalan küçücük yere yatmak için Oğuz'un üzerindeki örtünün bir kısmını kaldırdım ve yavaşça o küçük bölüme uzandım.

Benim o küçücük yere kıvrılmamın yarattığı sarsıntıyla aniden gözlerini açan Oğuz anlık bir şekilde sıçramama neden olduğunda sınırında durduğum yataktan aşağı düşüşe geçtim.

Ellerim refleksle tutunacak yer aradığı sırada belime sarılan bir kolla vücudum Oğuz'un yanına çekildi ve bedenim Oğuz'un bedeniyle bir bütün olmuşçasına birbirine yapıştı.

Oğuz az önce kısıkça araladığı gözleriyle beni refleksle yakaladığını belli eden sersemlemiş bakışlarıyla bana bakarken birkaç kez gözelerini kırpıştırdı.

"Akın?"

Oğuz'un uykudan dolayı boğuk ve kısık çıkan sesiyle beraber hafifçe gülümserken Oğuz'un boynuma yakın olan başının altından kolumu geçirdim ve onu kendime çekerek burnumu Oğuz'un saçlarının arasına yasladım.

"Şşh uyumaya devam et mavişim."

Oğuz itirazsız bir şekilde onu kendime çekmeme izin verdikten sonra kollarını belime sardı ve başını boyun girintime sokarak orada soluklandı.

"Ne zaman geldin?"

Oğuz'un verdiği her nefesin ılık esintisini boynumun hemen yan tarafında hissederken Oğuz'un saçlarından yayılan onun kendine has kokusunu içime çekip gözlerimi yumarak mırıldanırcasına konuştum.

"Az önce."

Sesimi duyan Oğuz seslice derin bir nefes aldıktan sonra boynuma küçük bir öpücük kondurdu ve kısık sesiyle konuşmaya devam etti.

"Niye beni uyandırmadın?"

Oğuz'un görmeyeceğini bile bile kendi kendime gülümsedim.

"Yanına yatmak daha cazip geldi."

Söylediklerim Oğuz'un başını sakladığı boyun girintimden çıkartmasını sağladığında bende gözlerimi açarak bakışlarımı ona çevirdim. Oğuz uykulu kısık gözlerle mavilerini bana dikmiş bakarken boştaki elimle onun dağılmış saçlarını geriye ittirdim.

Benim bu hareketimle beraber Oğuz dudaklarını bu kez çeneme bastırdı ve birkaç saniye boyunca orada durduktan sonra geri çekilerek bakışlarını gözlerime sabitledi.

Çakmak (BxB)حيث تعيش القصص. اكتشف الآن