Çakmak (BxB)

48

*Akın'dan*

"Az önce gülümseyerek konuştuğun kız kimdi Kara'm?"

Oğuz'un sorduğu soruyla gülümsememek için kendimi zor tutarken biraz olsun bu anın tadını çıkartmak için onun ne söylemek istediğini anlamamış gibi yaparak merakla Oğuz'a bakmayı sürdürdüm.

"Az önce mi?"

Oğuz sorumla beraber sessiz kalmayı seçerken hafifçe başını sallayarak beni onayladığında bakışlarımı ondan çektikten sonra konuştum.

"Ha şey Yıldız... Yani adı Yıldız'mış."

Oğuz'un aradığı cevabı ona vermediğimi bildiğim sırada aklıma gelenlerle beraber duraksayarak bakışlarımı tekrar Oğuz'a çevirdim.

Oğuz benim Yıldız'la konuştuğumu nereden biliyordu?

"Bekle bir dakika... Sen benim onunla konuştuğumu nereden biliyorsun?"

Oğuz sorumla beraber omuzlarımın hemen üzerinden arkamdaki duvara yasladığı kollarından kuvvet alarak biraz daha bana yaklaştı ve gözlerini gözlerimden ayırmadan konuştu.

"Dersliğim sizin durduğunuz yerin hemen karşısında ve bu sayede UHD olarak izleyebildim sizi. Senden ne istedi?"

İçimden gelen gülümseme isteğini dudaklarımı birbirine bastırarak engelledikten sonra önemsiz bir şeymişçesine umursamaz bir tavırla omuzlarımı silktim.

"Tanışmak istiyormuş."

Oğuz şaşkınca bana bakarak hafifçe geriye çekildi.

"Ne?"

Sırtımı tamamen arkamdaki duvara yaslarken ellerimi Oğuz'un montunun ucuna yerleştirdim ve onun montunu tutarken bakışlarımı onun gözlerinden ayırmadan konuştum.

"Seni görmek için fakültene geldiğim zamanlarda beni görmüş ve dikkatini çekmişim. O da şansını denemek istemiş."

Söylediklerimle beraber Oğuz'un kaşları havalandı.

"Şansını denemek istemiş?"

Bakışlarımı ondan çekmeden başımı onaylarcasına salladım.

"Hıhım."

Oğuz onaylamamla beraber sabrının sınırındaymış gibi derin bir nefes alarak başını yana çevirdiğinde yüzümde belirmek isteyen gülümsemeyi serbest bırakarak gülümsedim ve ellerimi Oğuz'un önü açık montundan içeri sokarak onun belinin iki yanına yerleştirdim.

"Ne oldu mavişim? Kıskandın mı?"

Oğuz temasımla anında bana dönerken ona sorduğum soruyla beraber duraksamadan başını küçük bir hareketle onaylarcasına salladı.

"Evet."

Oğuz'un kıskandığını anında kabullenmesi beni şaşırtırken şaşkınca gülümsedim. Açıkçası onun kıskandığını kabul etmeyeceğini düşünmüştüm ama görünen o ki büyük yanılmıştım.

"Çok çabuk kabullendin."

Oğuz hafifçe gülümsedikten sonra ellerinden birini saçlarımın arasına daldırdı ve parmaklarını buklelerimin içinden geçirirken konuştu.

"İnkâr etmeme gerek yok çünkü."

Gülümsedim ve ellerimi kaydırarak kollarımı Oğuz'un beline dolayıp onu iyice kendime çektim ve başımı yukarı kaldırarak yüzümü Oğuz'un yüzünün hizasına getirdim.