16

2.5K 198 72
                                    

*Bir hafta sonra*

*Akın'dan*

Boşlukta asılı duran ayaklarımı yavaşça sallarken elimdeki sigaradan bir nefes çekerek bakışlarımı karşımdaki manzaranın üzerinde dolaştırdım.

Kanımdaki alkolün her geçen saniye zihnimi ve bedenimi ele geçirmeye başladığını hissederken geri planda kalmış karamsar düşüncelerim sayesinde yüzümde oluşan gülümsemeyle gecenin karanlığını aydınlatan şehrin ışıklarını izledim.

Yurda geleli en fazla yarım saat, çatıya çıkalı ise neredeyse yirmi dakika, ölümle yaşam arasındaki ince çizgide oturmaya başlamamın ardından neredeyse on dakika geçmişti.

Evet, yine ve yeniden kendimi yurdun çatısının kenarında otururken bulmuştum.

Kafam bomboştu. Düşüncelerim sanki yok olmuştu. Korkularım, tereddütlerim, endişelerim... Her şey silinmiş gibiydi. Bu durumun geçici olduğunu ve sadece kısa süreliğine bunlardan kurtulduğumu bilsem de umurumda değildi.

Kısa süreliğine de olsa rahatça nefes alabiliyordum ya, işte o bana yeterdi.

Sarhoş olmayı da bu yüzden seviyordum zaten. Sarhoşken bütün karamsarlığımdan arınıyordum. Kâbuslarım, korkularım, endişelerim hepsi yok oluyordu. Geriye sadece ben kalıyordum.

Bomboş olan bir beden...

Derin bir nefes aldım ve kendi kendime hafifçe güldüm.

Dışarıdan belki de aciz bir görüntüm vardı ama öyle olmadığımı biliyordum. Kim bilir belki de beni bu halde burada gören biri intihara meyilli biri olduğumu ve yardım almam gerektiğini düşünebilirdi ama ben intihara meyilli değildim.

Ben intiharın ta kendisiydim.

Ben annemle kardeşimin ölümüne şahitlik edip babamın bedenini terk etmek için intihar eden ruhunun ta kendisiydim.

Kafamı hafifçe iki yana salladım.

Şu andaki düşüncelerimin normal olmadıklarının farkındaydım. Sanırım hala daha tam olarak sarhoş olamamıştım ve çakırkeyiflik benim sarhoşluğa doğru giderken ki en nefret ettiğim evreydi çünkü beynim çakırkeyifken ek mesai yapıyordu resmen.

Elimdeki biten sigaranın izmaritini üzerinde oturduğum duvarın üzerine bastırarak sigarayı söndürdükten sonra izmariti çatıdan aşağı atarak izmarit yere düşene kadar onu izledim.

İzmaritin yere ulaşması yaklaşık on saniye sürerken eğer yere düşen ben olsaydım bu sürenin oldukça kısalacağını fark ettim ve bu düşünce beni güldürdü.

Nedenini bilmiyordum ama nedensizce kendimi buradan aşağı düşerken düşünmek bana komik gelmişti çünkü böyle bir şeyi asla yapmayacağımın farkındaydım.

O kadar da delirmemiştim.

En azından henüz...

Montumun önündeki fermuarı açarak elimi montumun iç cebine soktum ve oradaki küçük şişeyi çıkartarak şişenin kapağını açıp şişeyi kafama diktim.

Önce ağzıma oradan da boğazıma ulaşan alkolün sert ve acı tadı yüzümü buruşturmam için bana baskı yapsa da bu baskıya aldırış etmeden sabit bir yüzle elimdeki tüm şişeyi tek dikişte bitirdim.

Şişedeki son yudumu içtikten sonra şişeyi dudaklarımdan çektiğimde bu kez yüzümün buruşmasına engel olamamıştım.

Sanırım bu beni tamamen sarhoş etmeye yeterdi.

Çakmak (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin