13

2.9K 206 51
                                    

Herkese merhaba.

Bölümü bazı nedenlerden ötürü zamanında yazamadım ve bu akşam yazmak zorunda kaldım. Bu yüzden de normalde yayımladığım saatten oldukça geç bir saatte yayımladım. Ayrıca kontrol etmeden yayımlıyorum. Hatalarım varsa affola.

Umarım beğenirsiniz.

İyi okumalar...

***

*Ertesi gün*

*Akın'dan*

"Kolunu omzuma atıp, tutun bana."

Oğuz ona söylediğimi yapmak için kolunu aniden havaya kaldırınca kısıkça inleyerek hafifçe yüzünü buruşturdu. Onun hissettiği acıyla yüzünü buruşturmasıyla beraber Oğuz'a bakarak uyarırcasına konuştum.

"Yavaş olsana Oğuz! Canına garezin mi var senin be oğlum?"

Oğuz sessiz kalarak yavaş hareketlerle kolunu omzuma attığında endişeyle ona bakarken aramızdaki bu yakın temastan dolayı hızlanan kalbimi görmezden gelmeye çalışıyordum.

"İyi misin?"

Oğuz sakince sorduğum soruyu başıyla onayladıktan sonra buruşturduğu yüzünü düzelterek derin bir nefes aldı.

"İyiyim, iyiyim. Sadece bir anlığına ani hareket yapınca sancı girdi o kadar."

Bakışlarımı son kez onun yüzünde dolaştırıp onun iyi olduğuna kanaat getirdikten sonra içimdeki heyecanıma engel olmaya ve sakinliğimi korumaya çalışarak bir kolumu yavaşça Oğuz'un beline dolayıp ona destek oldum.

Dışarıdan bakıldığında birbirine destek olan iki dost gibi gözüktüğümüzün farkındaydım ve eminim Oğuz içinde durum bundan ibaretti ama benim için öyle değildi.

Kalbim resmen göğüs kafesimin içinden çıkmak istercesine atıyordu.

Kolunu omzuma atmış olan Oğuz'la beraber hastaneden çıkmak için yürümeye başladığımızda kalbimin biraz olsun duruma alışabilmesi ve sakinleşebilmesi için düşüncelerimi başka bir yöne çekmeye çalıştım.

Bu sabah doktorların tekrar Oğuz'u kontrol etmeleriyle ve onun iyi olduğuna kanaat getirmeleriyle birlikte Oğuz'un isterse bugün öğleden sonra taburcu olabileceğini söylemişlerdi. Bunun üzerine Oğuz saniyesinde buradan çıkmak istediğini söylemiş, bunun üzerinde de doktorlar onu öğleden sonra taburcu etmişlerdi.

Şimdi tek yapmamız gereken Oğuz'u sapa sağlam bir şekilde yurda ulaştırmaktı ve bunun için bir planımız vardı.

Planımıza göre hastaneden taksiyle yurda gidecektik ama ben yurda gelmeden birkaç sokak geride taksiden inecektim. Oğuz'sa yurdun önünde inip benden önce yurda girecekti. Böylece ikimiz asla yan yana gözükmemiş olacaktık.

Açıkçası aslında ben bu plana ilk başta itiraz etmiştim ama Oğuz nasıl yaptığını bilmediğim bir şekilde bu konuda baskın çıkmayı başarmıştı ve böylece aramızdaki tartışma kapanıp Oğuz'un istediği gibi ilerlemeye karar vermiştik.

Hastanenin önündeki taksilerden birine binene kadar aramızdaki sessizlik sürüp gittiğinde ve biz yan yana taksinin arka koltuğuna oturduğumuzda derince bir nefes almaktan kendimi alıkoyamadım.

Hala daha arabalardan, özelliklede binek araçlardan hoşlanmıyordum.

Açıkçası toplu taşımalarda yaptığım yolculuklar beni yeterince germeyi başarıyorlardı ve bir taksiye binmek benim için oldukça zor bir durumdu.

Çakmak (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin