28

1.9K 156 62
                                    

*Yazar'dan*

Oğuz uykusundan odanın içinde dolaşan adım sesleriyle uyandığında bir anlığına odasında neden başka birine ait adım sesleri duyduğunu kavrayamadı çünkü uzun süredir odada tek başına kalan biriydi ve odasında birinin olması imkânsızdı.

Ve işte tam da o anda fark etti.

Oğuz hala Akın'ın odasındaydı.

Bu da demek oluyordu ki odanın içindeki sesler Akın'a aitti. Oğuz kendini zorlayarak kapalı gözlerini açmak istese de dünkü yorgunluğunun etkisinin hala devam etmesinden dolayı gözlerini açamadı ama uyandığını belli edecek bir ses çıkartmayı başardı.

Oğuz'un ağzından çıkan homurdanmayı duyan Akın anında olduğu yerde durduğunda Oğuz kesilen sesle beraber odadaki ışık miktarı yüzünden yüzünü buruşturarak zorlukla da olsa gözlerini kısıkça aralamayı başardı.

Bulanık gördüğü görüş açısıyla tavana baktığı sırada adım seslerinin tekrar yükselmesiyle beraber Oğuz bakışlarını oraya çevirdiğinde Akın'ın onun yattığı yatağın hemen yanında yere çökmüş olduğunu gördü ve yan dönerek bedenini o tarafa çevirdi.

"Akın?"

Oğuz gözlerini daha fazla açık tutamayarak tekrar yumduğu sırada Akın onun bu uykulu hali karşısında gülümsemekten kendini alıkoyamamıştı.

"Çok ses yapıp seni uyandırdım değil mi?"

"Önemli değil."

Oğuz'un mırıldanır bir halde çıkan sesiyle beraber Akın elini kaldırıp parmak uçlarıyla hafifçe Oğuz'un yanağına dokundu.

"Sen uyumaya devam et, ben birazdan geleceğim."

Oğuz Akın'ın teması karşısında kalakalırken Akın'ın elini çekmesiyle beraber duyduklarını algılayarak gözlerini açtı ve Akın'ın elini yakaladı.

"Nereye?"

Oğuz kısık bakışlarla Akın'a bakarken Akın Oğuz'un tuttuğu eline diğer elini yasladıktan sonra eliyle Oğuz'un elinin üzerini okşayarak gülümsedi.

"Sigaram bitmiş. Hem onu alacağım hem de kahvaltı için poğaça falan alırım. Beraber kahvaltı ederiz."

Oğuz daha fazla gözlerini açık tutamayarak tekrar yavaşça gözlerini yumdu.

"Gitme."

Oğuz'un söylediği şeyle beraber Akın hafifçe güldükten sonra Oğuz'un onun elini tutan elini diğer elinle kavrayarak Oğuz'un elini yavaşça yatağın üzerine bıraktı, daha doğrusu bırakmaya çalıştı çünkü Oğuz Akın'ın elini bırakmamakta oldukça ısrarlıydı.

"Uzak bir yere gitmiyorum maviş. Söz veriyorum ki sen uyanmadan döneceğim ama şimdi gitmem gerekiyor."

Akın'ın söylediklerini duyan Oğuz yavaş yavaş yine uykunun kollarına atılmaya başlarken Akın'ın elini tutan elini gevşetti ve Akın'ın elinin elinden çekmesine izin verdi.

"Söz..."

Oğuz'un kedi mırıltısı gibi çıkan sesiyle beraber Akın gülümsemesine engel olamazken yavaşça Oğuz'un üzerindeki örtüyü düzeltti.

"Uykuluyken tam bir çocuk gibi olduğunu biliyor muydun Oğuz?"

"Hım..."

Akın Oğuz'un çıkarttığı homurdanmaya gülerek çöktüğü yerden kalktıktan sonra komodinin üzerindeki telefonunu alarak bakışlarını Oğuz'a çevirdi.

Çakmak (BxB)Where stories live. Discover now