68

826 66 206
                                    

*Bir hafta sonra*

*Akın'dan*

Yaşananların üzerinden geçen onca zamandan sonra etraftaki bakışlar oldukça azalmıştı ve geriye sadece dedikodular kalmıştı.

Açıkçası arkamdan ne söyledikleri de hiç umurumda değildi.

Sevdiğim adam ve sevdiğim insanlar yanımdaydı. Üstelik artık tıpkı şu anda da yaptığım gibi istediğim her anda sevdiğim adamın fakültesine gidebiliyordum ve insanların bizi görmelerinden korkmadan onun yanında durabiliyordum.

Derin bir nefes aldım.

Geçen süreçte hala daha Tamer'den herhangi bir iz ya da haber yoktu. Kayıtlara göre hala yurtdışındaydı ve bizden oldukça uzaktaydı. Üstelik o günden sonra bir kez bile ondan gelen bir arama ya da mesaj olmamıştı.

Hayatımdan sanki hiç girmemiş gibi çıkıp gitmişti.

Onun gidişiyle beraber eski rutin hayatıma dönmem daha doğrusu eski rutin hayatımıza dönmemiz çok zor olmamıştı. Geriye sadece fotoğraflarımızı yayan ilk kişiyi bulmak kalmıştı.

Polisin araştırmaları devam etse de bildiğim kadarıyla garip bir şekilde izini süremiyorlardı ancak bu durum bile fotoğraflarımızı yayan ilk kişinin Tamer olduğunu belli ediyordu.

Açıkçası bu da umurumda değildi.

Fotoğraflarımızın hepsi internet ortamından kaldırılmıştı. Yeni yükleyenler olurlarsa da şikâyet ettiğimiz anda kaldırılıyordu. Yani artık hiçbir sorun kalmamıştı.

Ya da ben öyle sanıyordum.

Oğuz'un fakültesinin ön bahçesine yaklaştığım sırada duyduğum sesler kaşlarımın çatılmasına neden olurken merakla sesin geldiği yöne ilerledim.

Bugün normalde dersim yoktu ve sadece Oğuz'un dersi vardı. Bu yüzden de ikimiz Oğuz'un dersinin bitiminde buluşmaya karar vermiştik. Bende yurttan biraz erken çıkıp Oğuz'un dersinin bitmesini beklemeye karar vermiştim.

Elimdeki biten sigaranın izmaritini yere atıp hızlıca ayağımla ezdikten sonra seri adımlarla toplanmış kalabalığın olduğu yere doğru ilerledim.

"Ne oluyor lan?"

İçimdeki meraka engel olamayarak mırıldandığım sırada yaklaştığım kalabalıktaki birkaç kişinin garip bakışlarla bana baktıklarını görünce hafifçe çatılan kaşlarımla duraksadım ve tam da o anda kulaklarıma oldukça tanıdık bir ses ulaştı.

"Onun adını bir daha o sikik ağzına alırsan eğer senin gelmişini geçmişini sikerim!"

Gözlerim duyduğum cümleyle midir yoksa o cümleyi kuran öfkeli sesin sahibinin üzerimdeki etkisinden midir bilinmez büyürken şaşkınca kalabalığın içine ilerledim.

Attığım her adımda benim varlığımı fark edenler kenara çekilirken sonunda kendimi kalabalığın oluşturduğu çemberin ortasında bulduğumda gördüğüm görüntüyle duraksadım.

Oğuz hemen benden birkaç adım ötede yakalarından tuttuğu birine onun gözlerinde daha önce görmediğim kadar büyük bir öfkeyle bakıyor ve onu şiddetlice sarsıyordu.

Üstelik yerdeki çocukta yabancı biri değildi.

Oğuz'un ellerinde haşat olmuş o yerdeki çocuk bir zamanlar Yakup'un öncülük ettiği gruptan biriydi. Yakup'un en sonra yaşananlardan sonra daha fazla burada duramayıp bu senenin başında okul değiştirmesiyle birlikte onun bıraktığı yere bu şerefsiz konmuştu.

Çakmak (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin