39

1.9K 160 128
                                    

Herkese merhaba.

Artık Oğuz'un geçmişine giriş yapma vaktimizin geldiğini düşündüm. Umarım sizlerde benim gibi düşünüyorsunuzdur. 

Ayrıca bir yorumu ya da oyu bana çok görmeyin lütfen çünkü yaptığınız yorumların, verdiğiniz oyların bana desteği oldukça büyük. Kitap hakkındaki yorumlarınızı dört gözle bekliyorum.

Umarım bölümü beğenirsiniz.

İyi okumalar...

*** 

*Yazar'dan*

"Senin... Senin ne işin var burada?"

Akın'ın sert ve duygudan yoksun sesini duyan Oğuz daha önce Akın'dan hiç duymadığı bu ses tonuyla beraber olduğu yerde kısa bir anlığına duraksadıktan sonra Akın'a yaklaşmak için ona doğru bir adım attı.

"Akın ben-"

Oğuz'un ona yaklaştığını fark eden Akın'sa Oğuz'la beraber bir adım geriye atarak Oğuz'un aralarındaki mesafeyi kısalmasına engel oldu. Onun kendisine yaklaşmasını istemiyordu Akın. Bir açıklama istiyordu. Neden burada olduğunu öğrenmek istiyordu. Net bir cevap istiyordu ancak eğer Oğuz ona yaklaşırsa bu istediklerini elde edemeyeceğini çok iyi biliyordu.

Oğuz onun hem en güçlü hem de en zayıf noktasıydı.

Akın'ın yaptığı bu hareketle beraber Oğuz olduğu yerde duraksarken Akın'a uzanan elleri öylece havada asılı kalmışlardı.

Oğuz sertçe yutkundu.

Akın'ın canını ne kadar çok yaktığını biliyordu ancak ona yaptığı şeylerin sonucuyla yüz yüze gelmek onu derinden sarsmıştı.

Pişmanlık kalbine saplanmış kor bir demir parçası gibi canını yakıyordu.

Akın kaşlarını çattı. Yorgundu ve bitkindi ama bu durumda bile dimdik durabilecek kadar güçlüydü. Oğuz'un bir kez daha onun canını yakmasına izin veremezdi.

Bir kez daha kendinden vazgeçemezdi.

"Sana neden burada olduğunu sordum. Bu soruma da mı cevap vermeyeceksin?"

Oğuz duraksayarak havadaki ellerini aşağıya indirdi. Karşısında gördüğü Akın'ı daha önce hiç görmemişti. Onu çoktan kaybetmiş olabileceğinin korkusu nefesini keserken düşünceleri tamamen birbirlerine girmişlerdi.

O kadar ne yapacağını bilemez bir haldeydi ki konuşmayı yeni öğrenen birinin konuşurken ki tereddüdüyle konuşmaya çalıştı.

"Ben konuşmak için... Seninle konuşmak için geldim."

Akın duyduklarıyla beraber nefesini dışarı vererek duydukları karşısında hayrete düştüğünü belli eden bir ses çıkarttı ve alayla başını hafifçe onaylarcasına salladı ancak bunları yaparken bir an olsun gözlerini Oğuz'un gözlerinden ayırmadı.

"Ve bunu yapmak için kızlarla birlik olup beni tuzağa mı düşürdün yani?"

Oğuz anında başını iki yana salladı. Akın onu yanlış anlıyordu. Onu tuzağa düşürmek gibi bir niyeti yoktu. Sadece Akın'ın ne kadar yorgun olduğunun bilincindeydi. Dışarısı soğuktu ve böyle bir konuşmayı da halka açık bir mekânda yapmak istememişti sadece. Bu yüzden Sezin ve Begüm'den evde konuşabilmeleri için izin istemişti çünkü Akın'ı yurda çağırmaya hakkı yoktu.

Gelen kişi o olmalıydı ve gelmişti de.

Sadece Akın henüz bunu göremiyordu o kadar.

Çakmak (BxB)Where stories live. Discover now