31

1.9K 166 73
                                    

*Yazar'dan*

Oğuz burnunun üst kısmını çarptığı direksiyondan yavaşça başını kaldırarak korkuyla kapattığı gözlerini araladı ve karşısına baktı.

Hemen kendi aracından birkaç metre ötede yoldan çıkarak toprak yola girmiş olan aracı görmesiyle beraber eli hızlıca kemeri kilitleyen mekanizmaya ulaştı ve alelacele kemerini çıkartarak arabadan inip adımlarını toprak yola inmiş olan araca çevirdi.

Koşar adımlarla asfalt yolun yanındaki toprak yolda durmayı başarmış araca ilerledi ve yolu kapısının yanına yaklaşarak ellerini yüzünün iki yanından cama dayayıp içeriyi görmeye çalıştı.

Sadece bir siluet şeklinde görebildiği kişinin hareketsiz oluşuyla beraber ellerinden birini yumruk yaparak birkaç kez yolcu kapısında cama vurdu.

"İyi misiniz? Beni duyabiliyor musunuz?"

Oğuz aracın içerisindeki kişinin hareket etmediğini görünce arabanın diğer tarafına dolaşıp şoför kapısını açmanın en mantıklısı olduğunu düşünerek hızlıca harekete geçti.

Kaza yapan arabanın koyu renkteki filmi camları içeriyi görmeyi çok zorlaştırıyordu ve Oğuz bir siluet olarak gördüğü kişinin yaralanıp yaralanmadığından emin olamıyordu.

Oğuz arabanın etrafından dolaştığı sırada şoför kapısındaki camın açık olduğunu gördü ve hızlıca kapının yanına varıp şoförün durumuna baktı.

Başının yan tarafını direksiyona yaslamış olan adamın yüzü yolcu koltuğuna doğru dönük olduğundan dolayı onun ne halde olduğunu göremeyen Oğuz aracın kilitli olan kapısını açık olan camdan içeri soktuğu eliyle içerden açtıktan sonra direksiyona yaslı halde duran adamın yavaşça arkasına yaslanmasını sağladı.

"İyi mi- Akın?"

Oğuz gördüğü yüzle beraber şok içinde cümlesini yarıda kestiğinde onun verdiği destekle dik duran Akın Oğuz'un yaşadığı şaşkınlıktan dolayı onu serbest bırakmasıyla arabanın açık kapısından dışarı doğru yığıldı.

Oğuz refleksle yığılan bedeni yakalarken o kadar şaşırmış bir haldeydi ki yaşadığı şaşkınlığı anlatmasına kelimeler yetmezdi.

Oğuz'un yaşadığı şaşkınlığının aksine kriz geçirmenin eşiğinde olan Akın zorlukla içindeki gücün son kırıntılarını kullanarak Oğuz'un onu tutan kollarına tutundu. Akın'ın temasıyla beraber biraz olsun kendini toparlayan Oğuz, Akın'ı tutarak onu tekrar şoför koltuğuna oturttu ve ellerini Akın'ın yanaklarına yerleştirerek bakışlarını Akın'ın yüzünde dolaştırdı.

Akın'ın patlamış dudağı ve kızarmış elmacık kemiğindeki yaraların kazadan dolayı olduğunu düşünen Oğuz panikle Akın'ın kapalı gözlerine baktı.

"A-Akın... İ-İyi misin? Lütfen gözlerini aç ve bana iyi olduğunu söyle... Lütfen."

Oğuz'un korku içindeki endişeli sesini duyan Akın kendini zorlayarak gözlerini hafifçe araladı ve zorlukla konuştu.

"O-Oğuz..."

Akın'ın mırıltı şekline çıkan sesiyle beraber Oğuz hızlıca onun dağılmış kıvırcık buklelerini ellerinden biriyle geriye iterken bakışlarıyla Akın'ın herhangi bir yarası olup olmadığını kontrol etti.

"Kara'm... İyi misin Kara'm? Bir yerine bir şey oldu mu? Acıyan bir yerin var mı?"

Akın ellerinden biriyle Oğuz'un montunun kenarını sıkıca kavradıktan sonra gözlerini yumarak zorlukla konuştu.

Çakmak (BxB)Where stories live. Discover now