~~ Sivri Kulak Günceleri serisinin ikinci kitabıdır. Kurgu bütünlüğü açısından öncelikle 'İçimdeki Sihir' adlı kitabın okunması önerilir. ~~
Gerçek ile büyünün raksı başladı.
Unutulan fısıltılar, silinen anılar, kayıp yoldaşlar ve acımasız görüler e...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gohva'nın çizdiği Diyar haritasını Aramir, pür dikkat bir şekilde inceliyordu. Parmağını daralan bir nehir yatağının üzerinde gezdirdi. Nehir başlangıcı koyu bir maviyken sonları, donuk bir beyaza dönüşmüştü. İnce hat üstünde dizilen birden fazla köy göze çarpıyordu; sulak alan verimli topraklara sahip olmalıydı. "Bu nehri takip edeceğiz." Aramir köylere nazaran irice resmedilmiş bir bölgeyi işaret ediyordu şimdi de. "Burası ikmal noktamız olacak. Pandera'da dinlenebileceğimizi düşünmüştüm ama işler hiç umduğumuz gibi gitmiyor."
"Kasaba yerine köylerden birine gitmek daha mantıklı değil mi?" diye sordu şifacı Hardibak. Kıvırcık saçlarını sıkıca toplamıştı ama siyah tellerin arasında toprak parçaları göze çarpıyordu. Sürünme alameti...
"Hayır." diyerek itiraz etti Aramir. "Gördüğünüz üzere her yerde bir tehdit ortaya çıkıyor. Tam anlamıyla güvende olacağımız hiçbir yer yok. Köyler işimize yaramaz. Bu kasabaya gidip güzel bir handa konaklayacağız. Ekin'in kimliğini bütünüyle keşfedebilmesi için pratik yapması gerekiyor. Bir gece de olsa rahat bir odada kalmak hiç fena fikir değil."
"Görevimiz bu sahtekarı güvende tutmak değil Aramir." Kandria fevri çıkışlarından birini yapmıştı yine. Üzerine geçirdiği tüylü yeşil yeleğin iplikleri çıkmış ve kaliteli kumaşı çoktan harap olmuştu.
Oysaki o odada kalıp güzel bir duş almak sana da iyi gelecek Kandria, diye düşündü Ekin ve sonrasında daha fazla kendini tutamadı. "Ben sahtekar değilim. Sana ne yaptım bilmiyorum ama aranıza katıldığımdan beri beni tersleyip duruyorsun."
Kandria ayağa kalkmaya çalıştı ama tüneldeki bağlantı noktası elips şeklinde bükülmüş ve şekillenmişti. Bu yüzden alçalan toprak tavana başını çarptı ve acıyla okkalı bir küfür savurdu. "Senin insan olduğunu sanıyorduk ve Aramir'in iyileşmesi için sana güvendik. İnsan kanı elimizde mevcut dedik ve telaş yapmadık ama sonra... Sonra bir anda cinin ortaya çıktı. Elf olduğunu keşfettik ve doğru düzgün bir açıklama bile işitmedik."
"Kızın üzerine çok fazla gidiyorsun Dria." Gohva dingin sesiyle konuşmuştu yine ve dostluk pekiştirmesi olarak dişi elfin ismini kısaltarak zikretmişti. "İnsan olmadığı ortaya çıktı ama cini Hibi, şıp diye insan kanı buluverdi."
"Bana karşı onu mu savunacaksın yani?" Kandria şaşkınlıkla açıvermişti gözlerini. Gohva için dostluk skalasını tartıyordu belli ki.
"Biz kötü elfler değiliz Dria ve üzgünüm ama kimseye haksızlık edemem." Gohva sakalını sıvazlayıp çizdiği haritaya gömmüştü tekrar gözlerini. Bakışlarını dişi elfin yakıcı yeşillerinden kaçırmaya çalışıyordu.
"Her neyse." diyerek kollarını kavuşturdu Kandria ve bedenini geriye, az da olsa gölgeler arasına çekti. "Sahtekar ya da değil... bunu daha fazla tartışmayacağım ama planımızın onu korumak ve geliştirmek olmadığı konusunda hala ısrar ediyorum." Eliyle Ekin'i işaret etmişti, bir böceği gösterir gibi. "Yolculuğumuz Aramir'e yandaş bulmak içindi. Kardeşleri her geçen gün güçleniyor ve biz sadece saklanıyoruz."
