~~ Sivri Kulak Günceleri serisinin ikinci kitabıdır. Kurgu bütünlüğü açısından öncelikle 'İçimdeki Sihir' adlı kitabın okunması önerilir. ~~
Gerçek ile büyünün raksı başladı.
Unutulan fısıltılar, silinen anılar, kayıp yoldaşlar ve acımasız görüler e...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Arzo ortada yok." Aramir derin bir nefes aldı. Kuytu ve korunaklı bir alanda, Arzoveyhn'in tünellerden çıkmasını beklemişlerdi ama Gri Görücü en ufak bir duman bile sızdırmamıştı dışarı.
Daha fazla beklemek, tehlikeye davetiye çıkarmak olacağından isteksiz de olsa ilerlemişti grup. Soğukkanlı duran tek kişi Kandria gibi görünüyordu. Alev rengi saçını yandan örerek ucuna yerde bulduğu mavi bir tüyü takmış ve kirlenmiş yüzünü incelen dere yatağında yıkamıştı. Su berrak sayılmazdı ama kiri çıkarmaya yeterdi. Kıyafetleri için ise şimdilik yapabilecekleri bir şey yoktu.
Gohva ise tılsımını temizlemekle uğraşmıştı. Elindeki büyüye yakın tek şey oydu ve Gohva'yı tamamlıyordu. Belli bir metrekaredeki her hareketli şeyi durduruyordu bu tılsım, tıpkı bir tablo haline çeviriyordu. Resim yeteneği olan Gohva, Rahifel'den mezun olduğunda Diyar onu bu tılsımla ödüllendirmişti.
Şifacı Hardibak ise şişelerden birini çıkartıp bir sürü bölmeye ayrılan devasa çantasını yeniden sırtına takmıştı. Aramir'e odaklanan tek kişi de oydu. "Endişelenme. O bu Diyarı avcunun içi gibi bilir. Senin benim gitmediğimiz yerleri gezdi o, en tehlikeli yerleşkeleri sakince karışladı." Sonra şişeyi Aramir'e uzattı. "Bu iksiri yapmak bir hayli zamanımı aldı, Tearin'deki stoklarımda vardı ama işimizin düşeceği hiç aklıma gelmedi. Asıl buna odaklan sen."
Aramir şişeyi eline aldı, şeffaf bir iksir vardı içinde, hafifçe dalgalanıyordu sıvı. Dikkatini verince içinde çok sayıda rengi barındırdığını görebiliyordu ama anlık bakışta sıvı hızla şeffaf rengine geri dönüyordu. "Yanılsama iksiri... Bunu yapmak günler alır. Üstelik nadir parçalardan oluşur, malzemeleri nereden buldun?"
Hardibak gururla çantasını işaret etti. "Ne zaman hangi iksire ihtiyaç duyacağını bilemezsin. Her ne kadar Şifacı olarak anılsam da akademide parlak bir iksir öğrencisiydim." Tatminkar bir gülümseme oluşmuştu yüzünde. "Seyahatler bana şunu öğretti ki Aramir, her türlü iksir için temel malzemeleri daima elinin altında bulundurmalısın. Özellikle de nadir bulunanları... Bu yüzden devasa bir çanta taşıyorum ya sırtımda zaten."
"Peki bu iksiri ne için kullanacağız?" Sonra yüzü aydınlandı Aramir'in, cevabı soruyu sorduğu anda bulmuştu zaten. "Gölge için yaptın değil mi? Sana minnettarım."
"Kaçış sırasında yanımızda bulunması büyük risk. Evet Dünya'daki tasvirlerine nazaran devasa sayılmazlar ama ejelflerin ne kadar iri vücutlara sahip olduğunu en iyi sen biliyorsun. Onu yanında taşıman, 'Hey ben buradayım!' demenle aynı şey." Hardibak şişeyi Aramir'in elinden aldı ve Gölge'nin böğürtüsüyle irkildi. Siyah renk, derisinde pek çok çıkıntı olan bu ejelf kendisine bir şeyler yapılacağını hissetmiş gibiydi.
Aramir tebessümünü gizlemedi. Gölge, uyuyan Ekin'i kanatları altına almıştı. Kendisine Aramir'den başkasının yaklaşmasına pek izin vermezdi ama kıza güvenmişti. Olması gerektiği gibi... "Hey, sakin ol." Aramir adımlarını hızlandırdı ve bu hayatta değer verdiği iki şeyin yanına doğru süratle ilerledi.
