Elf Vücudu -Ekin-

647 110 53
                                    

Ekin, diyordu ses

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ekin, diyordu ses.

Uzaklardan gelen bir yolcu misali yorgun bir tınıyla kulaklarına süzülüyordu. Boğuktu ama aynı zamanda sarsıcıydı.

Ekin.

Ekin.

EKİN.

Avuç içlerini kulaklarına bastırdı. Duymak istemiyordu; hiçbir şey durmak istemiyordu. Verandanın altında köklenip bir şekilde gökyüzüne uzanmış sazları izlemek istiyordu sadece. Basit yaşamın basit döngüsü... İmrenilesi bir hayatları vardı şu sazların. Sır yok, yalan yok, sadece hayatta kalma çabasıydı onlarınki.

Ürperdi.

Kollarını birbirine dolayıp soğumuş tenini nafile bir çabayla ısıtmaya çalıştı. Finrol'da daha önce hiç üşümediği için garipti bu. Teni tenine sürtündü ve dik konumdaki tüyleri kısa zaman içinde yatıştı. Vücudu tepki veriyordu belli ki. Elf vücudu...

Tekrar ürperdi.

En büyük hayali, geninde zaten kayıtlıydı; Merfos'un söyledikleri buna çıkıyordu. Düşünmek başını ağrıttığında gözlerini kapattı. Uzun parmaklara sahip bir el omzunu nazikçe kavradı. "Tek başına düşünme, hislerini benimle paylaş." Merfos'un sesi meraklıydı ve fazlasıyla nezaket içeriyordu.

"Bu doğru mu?" Ekin'in sesi fısıltı halinde süzülmüştü havaya; kahve gözleri ışıltısını yitirmiş, esmer teni soluklaşmıştı. "Yani ben..." İç çekip tekrar sessizliğe gömüldü.

Merfos verandadan sallanan bacaklarını kendine doğru çekip bağdaş kurdu. "Hiç böğürtlenli bir şey yedin mi?"

Ekin şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdı; böylesi ciddi bir ortamda bu denli saçma bir soru beklemiyordu. "Asıl meseleden uzaklaşıyorsun. Bana sadece bunun doğru olup olmadığını söyle."

"Bu önemli Ekin." Merfos Ekin'e bakıyordu, gözlerini hiç kırpmadan. "Yedin mi?"

Böğürtlen ordusunun dikenli kılıçlarıyla onu dürtüklediği gecenin sabahında Gliondel'in yaptığı pastayı yemişti evet ve pastanın üzerindeki böğürtlenler iştah açıcı bir şekilde ışıldamıştı. Ne var ki Ekin bunun konuyla olan bağlantısını kestiremiyordu. Hafifçe başını sallayıp onayladı. "Senin beni saraya getirdiğin gün..." Yutkundu. "O gün yemiştim."

"Ben de böğürtlen lapası yemiştim hatırlıyor musun, bir iddia uğruna?" Merfos'un her iki kaşı da havalanmıştı.

Ekin tekrar başını salladı; bu seferki daha netti. "Bundan bir şey mi çıkarmam gerekiyor."

Merfos derin bir nefes aldı; şişen ciğerleriyle birlikte vücut heybeti artmıştı. "Öğrendiklerimden sonra ki bunlara da geleceğiz, Gliondel'i takip etmeye karar verdim. Bu takip sonunda ikimiz üzerinden bir deney yaptığını öğrendim." Duraksadı. "Sanırım gen eşleştirmenin bir yolunu buldu ve böğürtlenler de bu iş için aracı oldu."

RUH DÜĞÜMÜ (Sivri Kulak Günceleri-2)Where stories live. Discover now