Olası Kehanetler -Gliondel-

614 101 66
                                    

Tarafin

"Ne kadar da bana benziyor," diyerek içeri giriş yaptı Gliondel; kaşları çatık ama yüzü hafif tebessümlüydü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Ne kadar da bana benziyor," diyerek içeri giriş yaptı Gliondel; kaşları çatık ama yüzü hafif tebessümlüydü. Kapıyı yavaşça kapatıp adımlarını dikkatle attı.

"Görücünün tariflerine uygun olarak resmedilmiş." Perta elindeki kitabı açık halde masanın üzerine koydu ve elini resimli sayfanın üzerinde bir müddet gezdirdi. "Görücü Nipolet bir efsanedir; görülerinin yüzde seksenlik bir kısmı gerçekleşmiştir. Bu fevkalade bir rakam; onunla tanışmayı çok isterdim ama eşi Tarafin ile birlikte kayıplara karıştı."

"Bugünün festival teması efsanevi elfler mi acaba?" Burun kıvıran Gliondel uzaktan kitaba göz ucuyla bakmakla yetindi. "Babam da tuhaf tuhaf konuştu ve açıkçası beni buraya... Daha farklı bir şey için yönlendirmişti." Kaşlarını birkaç defa kaldırıp indirdi ve muzipçe sırıttı.

"Sıra ona da gelecek ama bu kehanet meselesinin daha mühim olduğunu düşünüyorum."

"Neden ki, öleceğimi mi görmüş?" Gliondel kollarını birleştirip arkasındaki duvara yaslandı, bacaklarını ise çapraz hale getirmişti. "Eğer konu bu değilse o kadar da önemli değildir ve böylece asıl meselemize geçebiliriz."

"Kendini çok önemsiyorsun." Perta yorumunu kayıtsız bir sakinlikle yapmıştı. Siyah, kalın dalgalı saçı nizamlı bir şekilde toplanmıştı; dışarıya fırlayan en ufak bir tel bile yoktu. Üzerine açık kırmızı tonlarda bir tunik ve siyah pantolon giymişti. Demirden halkaları andıran kemeri de siyah renkti ve gümüş astarlı pelerini saçıyla uyumlu renkte, omuzlarından aşağı dökülüyordu. Hoş göründüğü yadsınamazdı; hoş ve tam bir soylu gibi.

"Bence herkes kendini önemsemeli." Gliondel pelerinin yakasını düzeltirmiş gibi yaptı.

"Oturmaz mısın?" Perta eliyle yumuşak kanepeyi işaret etti. "Ben de senin için hoş kokulu ayva çayı demlemiştim. Gorgi'nin Dünya'dan öğrendiği tarifler inanılmaz lezzette ve ayva ağaçları da Diyar topraklarını çok sevmiş görünüyor."

"Dünya ve Diyar'ın uyumu..." Gliondel kanepeye oturup rahat bir pozisyon aldı. "Beni her daim şaşırtmıştır zaten."

Hareketli tepsi havada süzülerek gelip Gliondel'in dizini dürttü ve prens de onu daha fazla bekletmemek adına dumanı tüten kupayı eline alıp geriye yaslandı. Gözü odada dolaşıyordu ve etrafta Olası Kehanetler dışında herhangi bir kitap da görünmüyordu. Bu durum Gliondel'in canını fazlasıyla sıkmıştı. Perta, Torga gibi oynatılmaya müsait bir elf değildi, Gliondel bunu en başından beri biliyordu. Prens yeme tıpkı bir sazan gibi atlamıştı ve Perta'nın zekadan örülü oltasına takılmıştı. Çaydan sesli bir yudum alıp uzun bir mm sesi çıkardı. "Mayhoş ama tatlı ve baymıyor, gerçekten müthiş bir lezzet." Dudağı içeceğin verdiği ıslaklıkla parlıyordu.

Perta da nihayet kendi ahşap sandalyesine oturmuştu; elindeki kupa Gliondel'e sunulandan büyüktü. Baş yardımcının ayva çayına karşı duyduğu zaaf tüm bu detaylardan rahatça anlaşılıyordu. "Söylemiştim," diyen Perta kupasını elinde çevirmeye başladı; gözü Gliondel'in üstündeydi.

RUH DÜĞÜMÜ (Sivri Kulak Günceleri-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin