~~ Sivri Kulak Günceleri serisinin ikinci kitabıdır. Kurgu bütünlüğü açısından öncelikle 'İçimdeki Sihir' adlı kitabın okunması önerilir. ~~
Gerçek ile büyünün raksı başladı.
Unutulan fısıltılar, silinen anılar, kayıp yoldaşlar ve acımasız görüler e...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gliondel Feylanord odasında, aynanın karşısında dikilmekteydi. Açık sarı renk saçlarını sıkıca toplamış ve bazı tutamları örmüştü. Giysilerinde ise en sevdiği tonları tercih etmişti: buz mavisi ve kar beyazı. Pelerini şeffaf hareler sunan açık mavi renkteydi. Göz alıcı görünüyordu, tam da istediği gibi. Yakasındaki minik kırışıklığı düzelterek aynadan uzaklaştı. Kendini izlemeyi ne kadar çok severse sevsin harekete geçmesini bekleyen bazı görevleri vardı.
Böylece perdeleri sonuna kadar açılmış olan camlara doğru ilerledi. Finrol cıvıl cıvıldı. Güneş neredeyse her tonunu sunmuştu yerküreye. Minicik tüylü top bedenleri olan mölkurlar devasa ve zar kadar ince kanatlarıyla semada süzülüyordu. Polenler ışıltılı tozlar gibi uçuşuyordu peşleri sıra. Elfler ise neşeli adımlar atıyordu patikalarda ve taşlı yollarda. Sanki her şeyin üzerine bir sünger çekilmiş gibiydi. Bir rüya görmek gibi...
Ne var ki bundaki yapaylığı görebiliyordu Gliondel. Cinler zemin katta havasızlıktan çürümekteydi. Eski kralın izleri hala güçlü ve tazeydi. Hain Merfos ise elfleri ikiye bölmüş haldeydi. Zaman geçtikçe, bu katli belki de onun yapmadığını düşünmeye başlamıştı bazıları. Şüphe... Ne kuvvetli bir kemirgendi. İnanç ve kararlılığı çok kolay bir şekilde temelsiz bırakabilirdi.
Gliondel değişmeye çalışıyordu. Merfos'u bulaştırdığı tüm pisliklerden kurtaracaktı. Sadece bunun bir yolunu bulamıyordu. Ama bazı vakitler iç sesi haykırıyordu. Söyle ve kurtul! Bu kadar basitti işte arkadaşını kurtarmak. Her şeyi kendisinin tezgahladığını, babasının yetersiz bir kral olduğunu, ayrıca arkadaşının babasıyla olan sevgi dolu ilişkisini kıskandığını ve bunu çatırdatmak istediğini itiraf edebilirdi. Yol buydu. Ama orada ilerlemek için Gliondel'in ruhu çok güçsüzdü. Sevgisiz bir çocuk ruhuydu onunkisi ve herkesin gözünden düşmeyi kaldıramazdı. Kendisine tiksinerek bakan gözlerle çevrili olmak... işte bu onu tam anlamıyla tüketirdi.
"Yine düşünüyorsunuz, hem de fazla karamsarca." Gorgi'ydi bunu dillendiren. Bir anda ortaya çıkmıştı. Sarı ve yeşil renklere sahip damalı bir ceketle mor bir pantolon giymişti. Gorgi düzeliyordu. Evet, Gliondel cininin depresif olup olmadığını onun giyim tarzından anlıyordu. Gorgi böyleydi işte, modayla bütünleşmiş bir karakter.
"Düşüncelerim daldan dala atlıyor ama her seferinde Merfos'ta duraksıyor. Yakın dostumun hayaleti bir mikrop gibi çöreklendi bana. Ne yapacağımı bilmiyorum."
"Diyar sizinle konuşuyor. Onu dinlemeye ne dersiniz?" Gorgi imalı bir bakış atmıştı. "Bence sis bitkisini odanıza taşımalısınız. Size neler sunacağını asla bilemezsiniz." Sonra derin bir nefes alarak ellerini iki yana açtı. "Ayrıca düşman bölgesine giderken güçlü bir ruh hali içinde olmalısınız." Dizekihaların bölgesi olan Tuz Denizi'ni kastediyordu. Saatler içinde Gliondel ve heyeti taziyelerini sunmak üzere oraya bir ziyaret gerçekleştirecekti. Sonra Gorgi devam etti. "Sizi neyin mutlu edeceğini biliyorum." Elinde istiflenmiş bir parşömen yığını tutuyordu.
Gliondel merakla havalandırdı kaşlarını. "O da ne? Bana bir parşömen yığını mı getirdin?"
"Ah evet. Bilgi Zerreleri Kulesi çok katı kuralları olan bir hiyerarşiye sahip ve Baş bilge olan Rulmahn böyle bir grubun kurulmasına izin vermedi ama Herna'nın Yeri gizli işler için biçilmiş kaftan. Yani..."
"Gorgi ağzında ne geveliyorsun?" Gliondel sabırsız bir şekilde ayağını sallamaya başladı. Gizli bir iş nasıl modunu yükseltebilirdi ki?
"Bunun adı aslında dergi. Dünyadan kaptığımız bir şey işte. Her sayısında belli bir konuya odaklanan parşömenler bütünü yani." Gorgi terlemeye başlamıştı ama öte yandan hevesli bir heyecanı da vardı. Hayata döndüğünün bir başka göstergesiydi bu. Gizli kapaklı işlerle ilgilenmeye bile başlamıştı çoktan. "Döngüsel aralıklarla çıkar. Genç elfler bunu keşfetmiş ve bir yazım atölyesi kurmuşlar. Ne var ki bu atölye Bilgi Zerreleri Kulesi'nden bağımsız, çünkü az önce de dediğim gibi Baş Bilge bu fikre çok sıcak bakmamış. Dünyaya dair her şeye karşı fazla ilgili ama fikir bir başkasından çıktığında bunu hazmedemiyor. Fikre çamur atıp her şeyi yok ediyor." Sinirden yanaklarına kan yürümüştü Gorgi'nin. Mavi tenindeki şişkin yanakları kangren olmuş gibi bir görüntü sergiliyordu.
"Gorgi sakin..." Gliondel gülüşüne engel olamayarak dergi denilen şeyi eline aldı.
MAGAZ-elf
Başlık buydu. Kocaman puntolarla yazılmıştı. Kitap kapaklarına aşina olduğu için bunun derginin adı olduğunu anlamıştı Gliondel. Birkaç sıra altta daha küçük puntolarla bir başka başlık atılmıştı.
YENİ KRALA DAİR HER ŞEY BU SAYIDA!
Tacın en çok yakıştığı bu elf, asırların kralı olabilecek bir potansiyel barındırıyor içinde. Kadim soyunu şaha kaldıracak hamlelerine çoktan başladı. Bu hamleleri maddeler halinde işleyeceğimiz bu sayımızda bir başka soruya daha cevap arayacağız. Karizmatik Gliondel Feylanord niçin kalbini kimselere kaptırmıyor? Onun aradığı elf sen olabilir misin? Bunu öğrenmek için yapman gereken tek şey testi çözmek. Syf. 12'de.
Yazının hemen altında Glindel'i fazlasıyla yakışıklı gösteren bir çizim mevcuttu. Hareketli çiziminde Gliondel, havaya kalpli öpücükler atıyordu.
"Bu da ne böyle?" Gliondel kahkaha atmaya başladı.
"Modunuzu yükselteceğini söylemiştim. Fikri ortaya atan ben olduğum için genç elfler ilk sayının içeriğini de benim oluşturmamı istediler. Sizden daha iyi bir konu başlığı bulamadım." Gorgi saygılı bir duruşa geçmişti ama dudakları haylaz kıvrımlara sahipti.
"Bu bende kalıyor. Kapağı bile böyleyken içeriği kim bilir nasıldır?" Gliondel dergiyi masasının üzerine bıraktı. Kendi görselinden çapkın bir gülüş yemişti. Şaşkınlıkla ağzı aralandı ve kafasını iki yana salladı. Tekrar Gorgi'ye dönmüştü. "Mila'yla görüştün mü?"
Gorgi bu soru karşısında anında kızardı. Gönül ilişkileri konusunda çok acemiydi. "Evet ama kısacık görüşebildik. Bütün cinler dışarıda ve özgür olduğum için beni yuhalamaya başladı. Ayrıca henüz çözülme aşamasına gelmemişler. Mila hiçbir şey öğrenememiş."
"Neyse, hayıflanmaya gerek yok. Zaten daha çok erkendi." Gliondel omzundaki olmayan tozları silkeledi. "Öyleyse artık yola çıkma vakti geldi. Lütfen Sale'ye haber verir misin? Onunla çeşmenin orada buluşacağız. Büyülü midyeyi kumaşa sarılı halde taşımayı unutma. Yolculuğumuz umuyorum ki kısa sürecek."
Gliondel derin bir nefes aldı. Başka bir liderle onun mekanında görüşecek olma fikri egosuna hiç iyi gelmemişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Selaaam!!
Bir anda dergi fikri çıktı ortaya tam da yazarken ama eğlendirdi beni. Belki bunun sayılarını sunarım ara sıra. Sizde sevdiniz mi??
