~~ Sivri Kulak Günceleri serisinin ikinci kitabıdır. Kurgu bütünlüğü açısından öncelikle 'İçimdeki Sihir' adlı kitabın okunması önerilir. ~~
Gerçek ile büyünün raksı başladı.
Unutulan fısıltılar, silinen anılar, kayıp yoldaşlar ve acımasız görüler e...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Tearin semaları kii'faların vahşi sesleri ile yankılanıyordu.
Suvilla bu hazzı soluksuz bir şekilde yudumladı. Kalbi güm güm atıyordu; gözlerini yeni kii'fasının muazzam kanatlarından bir an olsun alamıyordu. Ejelf geni ile devasa boyutlara ulaşmış olan kii'fa saçlardan ari başını bir sağa bir sola çeviriyordu. Teni ceset beyazıydı; göz altları yeşilimsi bir mora bürünmüştü. Kanatları ise gece siyahıydı. Kanatlar şahlanmış ve karamel gökyüzünü kapatırcasına açılmıştı. Kii'fa iri kollarını iki yana uzattı; tırnakları ölümcül sivrilikteydi. Havayı aç bir hayvan gibi kokladı ve kalabalığa doğru birkaç adım attı.
Tearin halkı telaşlandı. Birbirlerini iterek geriye doğru yol açmaya çalıştı. Kimisi yere düşmüştü kimisi ise hayranlık dolu bakışlar ile yerinde çivilenmişti. Meydana tam bir kaos hakimdi.
Çok geçmeden vulalara güçlü bir şekilde vuruldu. Güm güm güm! Farin gür sesiyle bağırdı. "Herkes sessiz olsun!" Kimse onu duymamış gibiydi.
Suvilla başını yana eğdi ve Parterkalı elflere bir göz işareti yaptı; halkı zor yoldan da olsa itaat etmeyi öğrenecekti. Birkaç dakika içinde herkes yine nizami bir duruşa geçmişti ama asıl şaşılacak olan şey bu kargaşanın kii'fayı hiç etkilememiş olmasıydı.
Bu yaratıklar vahşiydi, ilkeldi ve dürtüleri onları kontrol ederdi. Saldırmaya meyilli içgüdüleri yoğun seslere ve karmaşaya tepki gösterirdi ama bu kii'fa öylece havayı koklamaya devam etmişti. "Fazla sakin," diye mırıldandı Suvilla. Yanında Ruh Eğiticilerin başı olan Rasin vardı.
Rasin elindeki efsunlu zincirle tetikte bekliyordu ama harekete geçmesine sebep olacak bir olay henüz vuku bulmamıştı. "Öyle görünüyor efendim. Belki de ejelf geni kii'faların bilinç düzeyini yükseltiyordur."
"Belki de." Ne var ki Suvilla'nın onun saldırgan tavırlarına ihtiyacı vardı ama itaat etmesini sağlayabilirdi de. Edebilir miyim gerçekten, diye düşündü heyecanla ve anlık bir cesaretle ileriye doğru adım attı.
Rasin arkasından "Prenses," diye bağırdı; sesi uyarı doluydu.
Suvilla bu ikazı dinlemedi ve kalbi göğüs kafesini döverken ona ait olan muhteşem yaratığa doğru ilerledi. "Tamamen bana aitsin," diye fısıldadı.
Kii'fa anlık bir dikkatle bakışlarını Suvilla'ya çevirdi. Korkunç derecede çirkin görünüyordu ama Suvilla için en kıymetli hazinelere bedeldi. Gözleri parlayarak elini uzattı. Bir kalp atımı zaman geçti; Suvilla için korkularla dolu bir an ve kii'fa gözlerini kırparak başını eğdi. İtaat etmişti. Suvilla elini yaratığın buz gibi yanağına koydu ve... Gülümsedi. İlk kez onlardan birine dokunuyordu ve aldığı hazzı kelimeler ile tarif edemezdi. "Sen benimsin."
Kii'fa homurdandı. Suvilla yaratığı baştan aşağı süzdü ve halkına döndü. Bu sahne, azınlıkta kalanların bile ona biat etmesini sağlardı. Azınlık kesim... Aramir'i tutan elfler hala vardı ve bu durum Suvilla'nın canını sıkıyordu. Onların, çağlayarak aktığı şu günlerde önünde set olmalarını istemiyordu.
