Bebek Adımları -Ekin-

249 36 14
                                    

Buradalar Ekin, demişti Aramir kii'faları kastederek

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

Buradalar Ekin, demişti Aramir kii'faları kastederek. Hemen gizlenmelisin! Kıraska'ya ilerledikleri yol güzergahında pusuya düşmüşler ve kii'fa saldırısına uğramışlardı. Ekin yalnızca acemi bir elfti, sihrine sadece bir kez o da bilinçsizce ulaşabilmişti. Bu yüzden gizlenmek onun için en akıllıca seçenekti.

Ne var ki Ekin artık söz dinleyen, uysal bir insan gibi hissetmiyordu kendini. İçinde bir yerlere, sihrinin sanki hiç var olmamışçasına gizlendiği o köhne yere dokunuvermişti. Kendi benliğini gerçek anlamda ilk hissedişiydi bu. Merfos gerçekleri açıkladığında elf kimliğini sorguladığı sayısız gün geçirmişti. Diyar'daydı, evinde... genleri yalan söyleyemezdi ama hiç o geceye kadar elf oluşunu bu denli mutlak hissetmemişti.

Hücreleri uyanmıştı ve bunu harcayamazdı.

Yüzüne çarpan kar tanelerini hiçe sayarak çevreyi bakışlarıyla taradı. Tüm duyularıyla odaklanmıştı. Sert bir tipi başlamıştı ve şiddeti her geçen saniye artıyordu. Kar taneleri küçük, beyaz mermiler gibi savruluyordu. Darbeler canını acıtıyordu ama en kötüsü fırtına her şeyi silip yutmuştu. Sağa sola savrulan beyazlık dışında bir şey göremiyordu. Hayatında belki de ilk kez, içinden gelerek okkalı bir küfür savurdu. Dünya hayatında çevresi, bu kibar ağızlığını takdir ederdi Ekin'in ama burada... görüldüğü üzere her şey değişiyordu.

Sakinleşti. Dinledi, izledi ve duydu. Hissetti. O kadar derin odaklandı ki bir vakit sonra zaman yavaşlamış gibi geldi. Kar taneleri ağır çekimde süzülüyordu, Arzo ve diğerleri saldırı pozisyonu almış ve bir çember halinde Ekin'i kuşatmıştı. Beni koruyorlar, diye düşündü. Ne var ki bu rahatlatıcı bir his değildi. Öncelik Aramir olmalıydı ama ortalıkta görünmüyordu. Saniyeler önce sesi nefesiyle birlikte kulağıma taşındı. Burada olmalı, ama nerede?

Gözlerini yumdu ve ve tekrar odaklanmış bir şekilde açtı onları. Kulağı uğulduyordu, hızlanmaya başlayan her şey yine yavaşlamıştı. Kandria'nın yüz çizgileri ağır hareketlerle ekşi bir hal aldı. Zenn elindeydi ve kabzayı tutan parmaklarını gerdirircesine oynatmıştı. Sanki Diyar, kocaman bir bal kavanozunun içine düşmüştü, elfler içinde debeleniyor ama hareketleri hız konusunda bir istikrar yakalayamıyordu.

Diyar'ı kavanozun içine sokan benim, diye düşündü bu sefer de. Ama her şey zihnimde. Bu anı yaşayan sadece benim ve avantajlarını değerlendirmeliyim. Kandria'nın yüzü ekşidikçe ekşiyordu, içinde bir savaş veriyordu. Aramir söz konusuyken nasıl olurdu da Ekin'i koruma çemberi içine alırlardı? Kendi hayatını bu insandan bozma kız için mi harcayacaktı? Elfin düşünceleri o kadar berrak bir şekilde Ekin'e ulaştı ki kız titredi. Anahtar buydu işte: Yavaşlık.

Ekin bu yavaşlayan düzlemde düşünceleri, bile isteye kendine doğru çekiyordu. Aklından geçirdiği ya da göz hizasının yöneldiği her kişi düşüncelerini bir paket halinde Ekin'e sunuyordu. Arzo çok fazla görüyle kuşatılmıştı ve dikkatinin dağılmasından endişe ediyordu. Odaklanamazsa savaşamazdı da. Ekin gözlerini kıstı, duyularla algılanabilecek tüm her şeyi soğurdu. Zihin düzlemi, diye düşündü. Burası belki de tam olarak budur. Belki de kar taneleri olarak gördüğüm her şey vızır vızır uçan düşüncelerdir. Ama durumun tam olarak böyle olmadığını biliyordu. Sadece bir şeyler, kafasında biraz daha oturmuştu o kadar. Bunu tasdiklemek için tekrar Arzo'ya odaklandı.

Görüler gri dumanlar halinde Arzo'nun başının etrafında uçuşuyordu. Arsız ve cüretkardılar. Düşünceler ise soğuk havada ağızdan çıkan nefes buharı gibi cılızdı ve agresif görüler karşısında büzülüp kalmışlardı. Ekin ne yapması gerektiğini biliyordu, ayıklayacaktı. Sadece bir süreliğine, kii'fa saldırısı sona erene dek görüleri çekip alacaktı oradan. Zihninde bir cımbızın hayali belirdi ve parmaklarıyla cımbız hareketlerini taklit ederek gri görüleri tek tek tutup çekti. Arzo başını iki yana salladı, sinek kovar gibiydi davranışı ve sonra şaşkınca sağına soluna baktı. Gergince yutkundu ama üzerine çullanan kii'fayı son anda fark ederek seri hareketlerle yana kaydı. Kısacık bir an tekrar kendini yokladı, rahatlayan düşüncelerine minnet ederek kii'fanın arkasına geçti ve atkılarından biriyle yaratığın boynunu kavradı. Sıktıkça sıktı, aslında o denli sıktı ki boyundaki kas, lif ve deri her şey patlayarak etrafa saçıldı. Faudka'ya ihtiyaç duymadan işi çözmüştü ama bu Ekin için katliam demekti. Ölmemek için arkadaşları savaşmalıydı doğru ama kimsenin ölmemesi için bir şeylere müdahale etmesi şarttı.

Arzo dövüşürken hızlanan her şey Ekin'in tek bir nefesiyle tekrar yavaşlamıştı. Aslında yavaşlattığı tek şey kendi nabzıydı, kendi vücut akışıydı ama nasıl oluyorsa bu, çevreye de etki ediyordu. Biyolojik olarak yavaşlarken Diyar'ı algılayışı da yavaşlıyordu ve bu her şeye etki ediyordu. İşte sihir tam olarak buydu.

Keşfettiği anahtar da burada devreye giriyordu. Düşünceler elf ve insanların zihninde o kadar hızlı belirip kayboluyordu ki Ekin'in bebek adımları atan elf gücü bunları yakalamakta zorlanıyordu. Uyarıcı işlevi gören duyguların uç noktalara taşındığı anlarda ise kontrolsüz bir güce ulaştığı için düşünceleri hissediyor ve bunlara reaksiyon gösteriyordu. Şimdiyse her şey yavaş... ve kontrol altındaydı. Bu yüzden Ekin zihinlerin haritasını rahatlıkla çıkarabiliyor, orada dönen şeyleri kolayca kavrıyordu. Gücünü yönetmek bu kadar kolaydı işte ve onun ihtişamı karşısında sersemlemişti. Ego patlaması... Durumu en iyi bu şekilde ifade edebilirdi. Savaş taktikleri de kesinleşmişti böylece, Ekin daimi bir koruma çemberi içinde tutulacak ve yavaşlattığı bu yeni Diyar'da zihinlerle savaşacaktı.

Ama denildiği gibi henüz sadece bebek adımları atıyordu ve boynuna katran karası kollar dolandığında nefesi kesildi. Kesinti şoktandı, kollar sıkı değildi ama tehlike hissi hücrelerine hızla sirayet etmeye başladı. Düşüncelerini algılayamadığı bu arkasındaki şey de neyin nesiydi?

 Düşüncelerini algılayamadığı bu arkasındaki şey de neyin nesiydi?

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

Eveeet, düşüncelerinizi alalım?

RUH DÜĞÜMÜ (Sivri Kulak Günceleri-2)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora