~~ Sivri Kulak Günceleri serisinin ikinci kitabıdır. Kurgu bütünlüğü açısından öncelikle 'İçimdeki Sihir' adlı kitabın okunması önerilir. ~~
Gerçek ile büyünün raksı başladı.
Unutulan fısıltılar, silinen anılar, kayıp yoldaşlar ve acımasız görüler e...
Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.
"Benim babam..." Ekin derin bir nefes aldı. "Bir iksir miymiş yani. Ben yıllarca bir Feröz'e mi baba dedim?" Nutku tutulmuş gibiydi ve hatta daha çok sersem. Ellerini taş banka dayayıp nefesinin düzene girmesi için uğraştı. Düşündüğü bu şey, ortaya çıkan giz, kocaman bir şaka olmalıydı.
Sağ yanında Bilgi Zerreleri Kulesi'nden aldığı kitaplar üst üste bırakılmış şekilde duruyordu; sol yanında ise Merfos vardı. Rullmahn Haii'nin konuşkan dili ve kıskacından güç bela kurtulmuşlar ve Merfos'un yardımı ile şoket sarmaşıklarından ustaca geçmişlerdi. Bitkiler gerçekten de hassastı ama Merfos onlara hiç de korkunç yaklaşmamıştı. Rullmahn Haii düşünce şekli ile kesinlikle karakterini yansıtıyordu; karakterinin korkunçluğunu.
Sonrasında Merfos her şeyden önce Deha-reye uğramaları gerektiğini söylemişti. Hatıralarında hiçbir şekilde anne figürü yer almıyordu ve merak, içini kemirdikçe kemiriyordu. Ekin de bu görüşmeyi ertelemenin sadece zaman kaybı olduğunu fark etmişti. Böylece sonunda İşlek Zihin Kulesi'ndelerdi ve Deha-re odası onlar için salt gerçeklik olmuştu.
"En azından baba diyebildin." Merfos'un sesi oldukça kısık çıkmıştı. Beyaza bürünen teninde kümelenen benleri keskin siyah noktaları andırıyordu. Kıvırcık buklelere sahip saçı ter içindeydi ve gözünü akışkan kıvamlı suyun üzerine sabitlemişti.
"Merfos..." Ekin kardeşi olan bu elfe biraz daha sokuldu; başını onun omuzlarına yaslayarak rahatlamaya çalıştı. "Berbat bir durum içindeyiz öyle değil mi?"
Genç elf derin bir nefes aldı. "Düşüncesiz biriymiş."
Ekin hafifçe doğruldu. "Kim?"
"Annen..." Merfos duraksadı. "Yani Surikii; onun için önemli olan tek şey babama duyduğu aşkmış."
"Yanılıyorsun; sizi özlediği için geri dönmüş ve bu yüzden Dünya'ya gitmekten başka şansı kalmamış." Ekin de aslında Merfos'un hislerini paylaşıyordu ama bunu dillendirmek genç elfi sadece daha çok yaralardı; bunu biliyordu.
"Öyleyse geldiğinde neden bizimle yetinmemiş?" Merfos Ekin'den uzaklaşmıştı. "Beni görebilirdi, bana kendini tanıtabilirdi ama yaptığı tek şey babamla gecelerin tadını çıkarmak olmuş." Öfkesini yatıştırmak için soluklandı. "Diyar'daki ölüm ve doğumlar daima yerleşke kürelerinde görülür ve ve yeni bir bebeğin o ikisini ifşa edeceğini öngörmeliydi. Saklanıp, ortalıkta görünmeyerek sadece bizimle yetinmeliydi ama bunu yapmadı." Ekin'in ellerini tuttu. "İnan seni suçlamıyorum ama senin varlığın, onların sorumsuzluğunun kanıtı ve elbette beni hiç umursamadığının."
"Hayatındaki tek şey Perta olsaydı onu bırakıp gitmek istemezdi." Sonra Ekin hızla ve hayıflanırcasına gözlerini kapattı. Düşünmeden konuşuyordu.
"Bırakmadı ki... Feröz sayesinde Perta hep yanındaydı. Baksana senin çırpınışlarını bile en sert şekilde kesmiş; Feröz olan Perta yani Haluk ondan kopup gidince de sadece onu ikna etmek için ortadan kaybolmuş." Merfos ciddiyet ile Ekin'in gözlerine bakıyordu. "Böylesi kötü bir anda seni tamamen yalnız bırakmış."
