Cin Takip Sistemi -Aramir-

255 50 8
                                    

Günler birbirini kovalamış, ay ve güneş konumlarını değiştirerek gökyüzünün tonuyla oynamıştı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Günler birbirini kovalamış, ay ve güneş konumlarını değiştirerek gökyüzünün tonuyla oynamıştı. Canlı renkler soğuk dokulara bırakmıştı yerini. Fuburoz'a daha vardı ama sert hava etkisini çoktan göstermeye başlamıştı. Korunaklı alanlar bulmakta zorluk çektikleri yolculuklarına, haritada belirledikleri kasabaya ulaştıkları anda ara vermişlerdi. Sulusepken Kasabası... Geniş bir arazi üzerinde yapılanan, ahşaptan yapılma çift katlı evleriyle oldukça büyük ama ıssız görünen bir kasabaydı burası.

Karlar fazla değildi ama zemin yer yer buzlanmaya ve çatılarda beyaz bir örtü birikmeye başlamıştı. Kasaba yeşillik bakımından da fakirdi, taştan örme yapıların önüne Diyar'a özgü atlar bağlanmıştı. Pul değişim dönemindeki atlarla iki tane elf ilgileniyordu; hayvanların burunlarından çıkan sıcak nefes, soğuk havada buharlaşarak yol alıyordu. Bacakları, etraflarında uçuşan sinekler yüzünden durmadan seğiriyordu.

Aramir kasabadan hoşlanmadığına ilk on saniye içinde karar vermişti. Burası beyaz ve kahverenginin tonlarına bürünen iç karartıcı bir yerdi. Eriyen karlar cılız yollarda birikerek her tarafa çamur taşıyordu. At pislikleri ise buraya sinekleri çekmişti. Aramir birkaç pütürük bile gördüğüne yemin edebilirdi. Vücudundan herhangi bir parçayı kaybetmek istemediği için geceleri diken üstünde uyuyacaktı, buna emindi.

Etrafta gezen kasaba halkından elfler ise sözleşmiş gibi bir örnek giyinmişti. Deri pantolonlar ve gri renk, kürklü, eskimiş, kalın pelerinler... Pelerin başlıklarını hiçbiri indirmiyordu, belki soğuktan korunmaya çalışıyorlardı, belki de kasabaya adım atan yabancıları kimliksiz bir şekilde incelemek istiyorlardı. Al ama verme... Belki de taktikleri buydu. Dikkat çekmek istemeyen Aramir'in grubu ise aynı taktikle karşılık vermişti onlara. Kıyafetleri nispeten inceydi ama başlık daimiydi.

Güneşin son demlerinde ayak bastıkları kasabanın tek hanından oda kiralayıp çok geçmeden hepsi bir köşeye çekilmişti. Gohva kestireceğini, Hardibak iksir denemesi yapacağını, Kandria ise kasabayı keşfe çıkacağını söylemişti. Hibi ise suçlayıcı okların hedefinde olduğu için üzgün görünüyordu ve Dela da onu neşelendirmek adına bir yerlere kaçırmıştı. Arzoveyhn hala ortalarda görünmediği için Gölge'ye yiyecek bir şeyler bıraktıktan sonra Aramir, Ekin'le birlikte hanın yemek yenilen kısmına doğru ilerlemişti. Şimdi ise sıcak çıtırtılar sunan, taştan örülme şöminenin karşısındaki ahşap masada karşılıklı oturuyorlardı.

Ekin'in önünde haşlanmış sebze çorbası ve mela aromalı tart vardı. Erik suyu ise kupasında olduğu gibi duruyordu. Kız iştahsız görünüyordu. Aramir ise mantarlı ve patatesli yahnisini büyük bir keyifle yemiş ve baharatlı şirasını yudumlamıştı. Elfi çakırkeyif yapan bir içecekti bu şira ve çeşitli şekillerde tüketilirdi. Aramir en çok baharatla tatlandırılıp kaynatılmış halini severdi ama içeceğin bu şekli çoğu elfe ağır gelirdi. Tearin'de en revaçta olanı ise buzla soğutulup nane ekleneniydi.

RUH DÜĞÜMÜ (Sivri Kulak Günceleri-2)Where stories live. Discover now