Lacivert - Safir - Amber

8- Dönüş

Instagram: t.y.mazer
Twitter: tymazerr

Gözlerimi kırpmadan birkaç dakika genç kasiyerin yani Metin Taner'in başparmağının görüntüsünde takılı kaldım. Keşfettiğim gerçek beni hem heyecanlandırmış hem de dehşete düşürmüştü.

Metin Taner de beden değiştirebiliyordu!

Mutlulukla alakası olmayan heyecanım tüm bedenime yayılırken hızlı adımlarla kırmızı kapıya yöneldim. Laciverte hemen haber vermem gerekiyordu. Kırmızı kapıyı sertçe itip iki adımla siyah kapıya ulaştım. Adeta uçtum. Normalde bu iki kapı arası en az dört adım yürüyordum.

Siyah kapıyı da hızla ittirdikten sonra laciverte bakındım. Odada bir hareketlilik yoktu. Uyumuş mu diye bakmak için odanın en sonunda bulunan büyük yatağa ilerledim. Buraya geldiğimden beri artık benim yatağım gibiydi. Arada sırada eski sahibini davetsiz olarak ağırlıyordu o başka.

Yatağa yaklaştığımda başı sağa dönük ama vücudu yatakta düz olarak konum almış laciverti gördüm.  Üstünde her zamanki gibi bir şey yoktu. İnce bir pike beline kadar olan kısmı örtüyordu. Gördüğüm manzara bir an duraksamama neden oldu.

Derin bir nefes almaya ihtiyacım vardı.

Benim kullandığım yorganı yastık şeklinde katlamış, başını oraya koymuştu. Yatağı kullanması ihtimaline karşılık kılıflarını değiştirdiğim yastıkları da yere atmıştı.

Kaşlarımı çatarak yapmış olduğu şeye anlam vermeye çalıştım. Bir yandan da gözümün ucuyla uyurken ki görüntüsünü inceliyordum. Çünkü laciverti ilk defa adam akıllı uyurken görüyordum. Suratındaki huzursuz ifade uykusunda bile rahat olmadığını açık ediyordu.

Oda sıcaklığı ne üşümeye ne de terlemeye fırsat vermeyecek kadar iyi iken onun göğsünde oluşan nemi fark edebiliyordum. Saçlarının bir kısmı alnına düşmüştü.

Elim bir an saçlarına gitti. Nedense geriye atıp düzeltme isteği hissetmiştim.

Ne yaptığımı anladığım anda kendimi durdurup, parmak uçlarımdaki karıncalanmayı düşünmemeye çalıştım. Sanki parmaklarım kontrolüm dışında saçlarına ulaşmak istiyordu.

Saçmalıyordum. Sadece heyecandan uyuşmuştum.

Tekrar derin bir nefes alıp onu nasıl uyandırmam gerektiğini düşünmeye başladım.

Huzursuz gibi görünse de derin uyuyor gibiydi çünkü tahminimce tüm duyularını fazlasıyla kullanan lacivert, şimdiye kadar onu izlediğimi keşfeder ve beni ne kadar utandırdığını bile anlamadan ona neden baktığımı sorardı.

Cidden nasıl göründüğünün farkında değil miydi acaba?

Tereddütle işaret parmağımla  omzunu dürttüm. Ama tepki vermedi.

Bu duruma şaşırırken, bu sefer tüm elimi kullanarak hafifçe omzuna dokundum. Fakat dokunuşum dürtmek değil okşamak gibi olmuştu. Parmak uçlarım hafif bir elektrik akımına maruz kalmış gibi sızlamış ama bu ince sızı anında kalbimde daha büyük bir etkiyi tetiklemişti.

Heyecan.

Kalp atışlarım hızlanırken, teninin sıcaklığının avucuma yansımasını hissettim. Çok sıcaktı...

Silkelenip yaptığım şeyin beni olduğum durumdan çok daha kötü bir duruma sokacağını düşündüm.

Beni sevme ihtimali bile olmayan bir katilden hoşlanıp bir de ondan ilgi bekleyemez, böyle davranışlar sergileyerek ona daha çok bağlanamazdım.