Lacivert - Safir - Amber

Amber 1 | PARADOKS

Instagram: t.y.mazer

twitter: tymazerr

AMBER 

1. BÖLÜM

 PARADOKS

Zihnimde dönüp duran bulanıklık canımı sıksa da önden ilerleyerek Mike'ın arabasına bindim. Arkamdan donuk bir şekilde yürüyordu. Ben çoktan koltuktaki yerimi almış kaşlarımı çatarak acele etmesi için mesaj gönderiyordum.

Adımlarını biraz hızlandırsa da yüzündeki kireçle eş değer ifade hala yerindeydi.

Normal halinden uzak bir şekilde arabaya binerken bana döndü. "İyi misin?"

"Elbette iyiyim!" diye yüksek sesli bir şekilde cevap verince kaşları daha da çatıldı.

Bu kadar katı olmak benim de hoşuma gitmiyordu ancak çoğu zaman Edepsiz Laciver'le çalıştığım için davranışlarıma bulaşan kabalığı yadırgamış olamazdı. Sonuçta benden önce yıllarca onunla çalışmıştı. Nasıl katlandığını anlayamasam da.

Yine de onun mizacının tüm ekipten farklı olduğunu düşünerek koluna dokundum.

"Mike benim için endişelendiğini biliyorum ama gerçekten iyiyim. Sadece sizin gibi profesyonel davranmaya, açık vermemeye çalışıyorum."

"Beren..."dedi neredeyse kekeleyerek.

"James," diye fısıldadığında hemen sözünü kestim.

"Lütfen."diye uyardım katı bir sesle.

"Bu konuşmayı yapmak istemiyorum Mike. Az önce beni neden öptüğünü ya da nasıl bir oyunun içinde olduğunu bilmiyorum ama ondan bahsetmek istemiyorum."

"Ama o..."

"Aması yok. Her ne kadar seni tanıdığıma minnettar olsam da James benim için ilk gün karşılaştığım soğuk katilden başkası değil. Onun ruhu olduğuna dahi inanmıyorum."

Nedensiz bir öfkeyle önüme dönüp yola odaklandım. Mike bir süre daha bakışlarını üzerimde tuttuktan sonra motoru çalıştırdı ve mahzene doğru yol aldık.

**

"Anlamıyorum!" diye bağırdı Mike üçgen şeklindeki kontrol merkezinin ortasında. Bir yandan odanın köşesindeki koltuğa çökmüş olan James'in tepkisini anlamaya çalışıyordu. Genç adam lacivert gözlerini alnına düşen tutamlarla gizleyerek sabit bir noktaya bakıyor ve başını bir an olsun kaldırmıyordu.

"Donaldson bütün gün üniversitedeydi. Her ne yapacaksa pek ala Beren'i evine götürüp de yapabilirdi. Zaten Beren'den şüphe duyduğunu hiç sanmıyorum."

"Donaldson olduğunu ben de zannetmiyorum." dedi Sofia endişeli bir sesle.

James hala bir yorumda bulunmazken önündeki devasa ekranları yöneten Brad ekibe döndü.

"Üniversiteye giriş yaptığına dair kayıt var. Ancak çıkışı yok. Ve bir anda o izbe yerde bulunuyor. Bu her kimse Birlik'in nasıl çalıştığını çok iyi biliyor. Aksi takdirde izlerini bu kadar profesyonelce silemez."

"Lanet olsun!"diyerek yumruğunu masaya geçirdi diğerlerine göre daha sabırsız olan Mike.

Bir yandan hayretle James'in tepkisizliğine bakıyordu. Onun konuşmayacağını anlayınca alnını ovuşturarak mantık yürütmeye devam etti.

"Elimizde kimin yaptığına dair bir ipucu olmadığı gibi, ne olduğu, nasıl bir işleme maruz kaldığı konusunda da bilgimiz yok."

"Beren'e gerçeği söylemeli miyiz?"