AMBER 13 | DEĞİŞİM

18.8K 977 229
                                    


Parça: TroyBoi - Afterhours (feat. Diplo & Nina Sky)


Instagram/ threads: t.y.mazer

tiktok: t.y.mazer

Twitter: tymazerr

***








LACİVERT

AMBER 13. BÖLÜM

DEĞİŞİM





Devamlı bahsettiği cennet buysa, neden söz ettiğini artık anlamaya başlıyordum. Sıcak nefesi damarlarımda kol gezerken, tenimi saran aidiyet hissi sıra dışıydı. Zihnim türlü oyunlarıyla, kapı ardında saklanan bir düşman gibi fırsat kollasa da, kalbim ve ona uyan bedenim teslimiyetin beyaz bayrağını taşıyorlardı. Bu adam, bu olağanüstü varlık, karanlığın kollarına rağmen nefes almamızı sağlıyordu. Ve işin aslı, gerçek bir nefesin ne olduğunu yeni kavramış gibi hissediyordum.

Benden hafifçe uzaklaştığında titriyordum. Dudaklarım seğiriyor, çok değil, saniyeler önce tenime değen cennetin gerçekliğini sorguluyordu. Güçlü kolları etrafımı sardığında beni korumaya aldığını hissettim. Ona değen her hücrem erimeye ant içmiş, tek bir komutu bekliyor gibiydi. Dudaklarından dökülen inci taneleri, okyanusun en derin hazinelerinden gelmiş gibi saçlarım arasından kendine kristal bir yol çizdi.

"Aç gözlerini Deirdre," diye fısıldadı. "Güneşimi görmek istiyorum."

Deirdre dediği kimdi ya da neydi bilmiyordum ancak, dejavu hissi yine tüm bedenimi sarmalamış, zihnimi derin uçurumlara sürüklemeye başlamıştı. Yavaşça araladığım kirpiklerimin arasından, ateşle dans eden lacivert irislerini seçebildiğimde kalbimin nasıl daha fazla atabildiğine şaşırdım. Belki de beni büyülüyordu.

"Deirdre..." dedim tek nefeste. Sesim cılız çıkmıştı. Kolları arasında olmama rağmen her an düşecek ve bunun bir düş olduğuna ikna olacak gibi hissediyordum. Rüzgar kadar hafifletici bir tınıyla sözlerimin devamını getirdi.

"Deidre'm," dediğinde etkili bir hipnozun gölgesinde gibiydim.

"Öğrenmek mi istersin, yaşamak mı?" başını yana eğip, gökyüzünü bile kıskandıran güzelliğini bana sunarak sorduğu bu soruya cevabım yoktu. Gözlerimdeki buğuyu fark etmiş olacak ki beni daha sıkı sardı. Bu kadarı bünyeme fazlaydı. Derin nefesler almaya başladım. Ancak dudaklarımdan çıkan cevap öylesine kontrolüm dışındaydı ki, hangi ara bu kelimeleri hazır hale getirmiştim bilmiyordum. Kendi sesim bana bile yabancı gelmesine rağmen, hecelerim havada asılı kaldı.

"Yaşamak."

Kollarından kurtulup, delice kulaç atmaya başladığım an hala sözlerimin etkisindeydim. Ne demiştim ben? Kime meydan okuyordum? Aklımı kaçıracak gibiydim. İçimde yaşadığım karmaşa bir çığ gibi büyüyerek, derin bir kaosa yol açmadan beni yakaladı. Sıcak teni buz kesmiş koluma değdiğinde, aslında çok da uzaklaşmamış olduğumu fark ettim. Yüzme konusunda da her konuda olduğu gibi çok yetenekliydi. Kimden kaçıyordum ki?

İçinde bulunduğum durumu çoktan kavrayarak, dikkatimi dağıtmak için az önce yaptığımız çılgınlığı tekrar denemeyi teklif etti. Bir süre sonra yanımda olmasının verdiği güvenle tüm korkumu atmış bir şekilde kayalığa beşinci çıkışımızı gerçekleştiriyordum. Suya her düşüşümde yüzüme vuran şok etkisi beni kendime getiriyor, yaşadıklarımın bir rüya olmadığını hatırlatarak farklı bir şekilde sersemlememe neden oluyordu.

Kayalığın ucuna son kez geldiğimde ondan yardım almayarak kendim atlamak istedim. Hafif bir tebessümle beni serbest bırakarak kenara çekildi. Önce ılık rüzgarı içime çektim, ciğerlerimin temiz havayla dolup şişmesinin ve kısacık bir anda olsa, bunun verdiği ferahlığı tadıyor olmanın keyfine vardım, sonra gözlerim kapalı bir şekilde kendimi bıraktım ve muhteşem bir şekilde düşmeye başladım.

Lacivert  - Safir - AmberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin